Bu bölüm Wattpad ve D özel yazılmıştır. Basılı şekilde yayınlanmayacaktır.
Bu sıralar, ARK'ın geleceği hakkında derin düşünceler içindeyim. Biliyorsunuz, sezon finaline birkaç bölüm kaldı. Bu hikayeyi ARK ailesi olarak birlikte büyüttük. Son zamanlarda daha fazla desteğinize ihtiyacım var. Lütfen ARK'ı elinizden gelen her şekilde (Sosyal medya yorumları, özel editler, arkadaşlarınıza tavsiyeler vs.) desteklemenizi rica ediyorum.
Siz desteklemezseniz, benim hikayelerimin bir değerinin olmayacağını unutmayın. BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ!
Bu nedenle, yan karakterlerden hayatının kitap olmasını istedikleriniz varsa bunları da yorumlarda belirtin.
Okuduğun kitabın eleştirmeni olsaydın, kitap hakkında neler yazardın?
Beni motive edecek bir yorum yaz?
Bölümü okuduğun tarih ve şehir?
2016 Yılı - Arya ~
"Evet, merak etmeyin. İşimde en iyisiyim efendim." diye cevap verdiğimde, karşımdaki adam beni birkaç saniye süzdü. Yaşımdan dolayı yetersiz bir çevirmen olduğumu düşündüğünü bakışlarından çok net anlamıştım.
"Araplar ile yapacağımız anlaşma çok önemli. Bu yüzden çevirdiğin her bir kelimeye dikkat et. Onlarla konuşurken de bu saygıyı sürdür. Buraya birazdan gelecek olan kişi koskocaman Suudi Arabistan'ın Prensi!" dedi.
Konuşurken büyük bir gurur içindeydi. Bir prensle görüşebilecek kadar önemli bir insan olduğunu, egoist bir tavırla bana göstermek istiyordu. Niyeti bence bende değildim, yanımızdaki önemli(!) iş adamlarıydı.
Beni uyarırken, onlara 'ben hepinizden başarılı ve önemliyim' imajı veriyordu.
Yanındakilere "Eğer prens, yapacağımız işe izin verirse Arap Başbakanı ile yasal işler için görüşme şansımız olur. Bu ne demek farkında mısınız?" diye sordu. Eline geçen bu muhteşem şansı her anlamda kullanmak istiyordu.
Yapmak istedikleri iş, uyuşturucu ve kadın ticaretiydi. Yasal iş dediği de silah ticareti veya tarihi eser kaçakçılığı olabilirdi.
Henüz bilmiyorlardı ama, yapmak istedikleri 'iş' Arap Başbakanı dedikleri Şeyh Raşid'in en nefret ettiği ve uğruna yıllardır savaştığı şeylerdi.
Ona karşı içimdeki bu hayranlık, bu tarz kirli işlere savaş açmasıyla fazlasıyla alakalıydı. İnsan haklarına verdiği öneme ve özellikle Dubai'de yaptıklarıyla takdir ettiğim ve nedense takdir görmek istediğim kişiydi.
Buğra'nın babası olması nedeniyle sık sık zaman geçirirdik. Benimle de Buğra ile ilgilendiği kadar ilgilenmeye çalışır ve ikimizi ayırmazdı. Tıpkı benim babamında Buğra'ya yaptığı gibi.
Televizyonların gündüz kuşağından fırlamış gibi gözüken bir aileydik ama, bir şekilde birbirimizle anlaşmanın yolunu bulmuştuk.
Raşid bey, Arap kültürüyle büyümüş olsa da düşünce tarzı ve karakteriyle herkesten farklı olmayı başarmış, veliaht prensi olduğu Dubai'yi, emirliğin başına geçerek modern ve ekonomik anlamda çok başka bir konuma getirmişti.
Dubai'nin, güneyinde Saeed'in ailesinin yönettiği Abu Dabi Emirliği, kuzeydoğusunda Efraim'in yönettiği Şarika Emirliği ve güneydoğusunda Ilyas'ın yönettiği Umman Sultanlığı bulunuyordu.
Saydığım kişilerde Birleşik Arap Emirliğine bağlı en yüksek rütbeli askerlerdi. Bu askerlerinde içinde bulunduğu özel bir ekip vardı.
Ekip üyelerinin bazıları emirliklerini yönetiyor, bazıları ise o emirliklerin prensleriydi. İçimizden biri -ki bu kişi sevgili kardeşim Buğra- Dubai Emirliği'nin Veliaht Prensiydi. Ben ise, içlerindeki tek kadındım. Sheikha, bizim dilimiz Şeyha unvanına sahip bir prensestim. Dubai Emirliği'nin Prensesi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARK - Kitap Oluyor!
RomanceARK, +18 detaylı anlatılan cinsellik, BDSM unsurları, şiddet ve küfür içermektedir. Geçmişinden kaçarak sakin ve rutin bir hayat yaşamak isteyen, yayıncı Arya Reis; Türkiye'nin köklü ve varlıklı ailelerinden birine mensup, iş adamı ve mafya Kalender...