KUZEYİN NİHAİ UYANIŞI 3

27 9 0
                                    

Danny ava çıktıktan bir süre sonra fırtına kendisini göstermeye başladı. Gün normalinden soğuk geçiyordu, esen sert rüzgar Danny'nin uzun saçlarına vurup onu rahatsız ediyordu. Giydiği onca kalın kıyafete rağmen soğuk her yerine işliyordu. Ayaklarının üstüne kadar yükselmiş kar, avını bulmasını bir hayli zorlayacak gibi duruyordu. Her zamanki gittiği, avını bulduğu ve odununu aldığı dağın zirvesine doğru olan ormana çıkıyordu. Omuzunda arbaleti, üstünde kalın kıyafetleriyle kendini yormadan yavaş yavaş geziniyor aynı zamanda etrafa bakıyordu. Uzun süre etrafta bir av göremedi. Birkaç saat daha aradıktan sonra dizlerinin üzerine çöktü. Yorulmuştu, gözleriyle bir av aradı. Normalde akşama kadar arasa dahi yorulmazdı ama fırtınanın azizliğine kapıldı. Hem yokuş yukarı hemde rüzgara doğru yürümek onu yormuştu. Bir süre dinlendi, aynı zamanda etrafta av arıyordu. Oldukça zordu bu havada av bulmak. Rüzgarın sesi hayvandan gelecek sesi engelliyor aynı zamanda yağan kar görüş açısını kapatıyordu. Dizlerinin üstünde pozisyon değişti, gözleriyle etrafı süzmeye devam etti. O sırada ağaçların arasında gizlenmiş yokuşun üzerinde fırtınadan bitkin düşmüş bir geyik gördü. Fırtınanın azizliği, hayvanın Danny'nin sesini duyup kaçmasını engellemişti. Danny hızlıca omuzunda taşıdığı arbaleti çıkarttı ve okunu yükledi, geyiğe doğru nişan aldı, tam okunu bırakacaktı ki ona doğru saldıran kutup kurdunu görene kadar. Kurdu görür görmez yüzünü ona döndü ve kollarını birleştirdi. Kurt Danny'nin üzerine çullanıp dengesini kırdı ama Danny çok soğukkanlıydı. Bu tür anları birçok kez yaşamıştı. Ellerini siper ettiği için Kurt Danny'e ilk anda ölümcül bölgelerine saldıramamıştı. Kurt, Danny'nin üzerinde göğsünü yaralamaya çalışıyor ama Danny direniyordu eliyle. Aynı zamanda kurdun pozisyon değiştirmemesi için bacakları ile kurdun bacaklarını kısaca aldı. Her ikiside kilit bir pozisyona geldi. Danny bu tür anlar için cebinde küçük bir bıçak taşıyordu. Bir eliyle kurda karşı direnirken diğer elini kemerine attı. Acil durumda işine yarayabilecek tüm eşyaları kemerinde asılı turuyordu. Kemerinin sağ kısmı baştan aşağı yokladı ama bıçağı bulamadı. Soğukkanlılığını kaybetmedi ama kemerin diğer tarafını yoklamak için diğer elini kullanması gerekiyordu. Cesaretini topladı ve boşta olan eliyle kurdun boğazına sert bir yumruk attı. Kurt yumruğun şiddeti ile saniyelik bir şekilde afalladı. Fırsattan istifade eden Danny, direndiği elini değiştirdi ve bu sefer kemerin diğer tarafını yokladı. Kurdun ağzından akan salyalar Danny'nin yüzüne geliyor ve onu rahatsız ediyordu. Kemerinin ön, arka heryerini yokladı ama hiçbir şey bulamadı. Yolda düşmüş olabilirdi. O an soğukkanlılığı strese dönüşüverdi ve kurda olan üstünlüğü azaldı. Direnci, debelenmeye dönüştü. Kurt azalan direnci bir fırsat olarak bildi ve Danny'nin bileğine doğru yöneldi. Kurt, güçlü çenesiyle Danny'nin bileğini kemiğine kadar ısırdı. Acı bir çığlık attı genç adam. Ardından adrenalinin verdiği güç ve acının verdiği hırsla yere düşen arbaletin eline aldı. Kurdun sırtına vurdu, kurt ilk vuruşta yıkılmadı. Danny tekrar denedi ama bu vuruşu da zayıf kaldı. Arbaleti iyice kavrayamamıştı. Stres içinde hem kurda direnip hem de etkisiz hale getirmek çok zordu onun için. Ayrıca salladığı hamleler çok kısa kalıyor ve rakibine istediği açıdan darbe veremiyordu. Vuruşunun kısa gelmemesi için kurdun pozisyon değiştirmemesi adına yaptığı kiliti kırdı, bacaklarını kurdun karnına oturttu ve kurdu iterek birkaç santim havaya kaldırdı. Tam o an Danny tüm gücüyle bağırarak arbaletini sert bir şekilde kurdun karnına vurdu. Kurt bu hamleyle dengesini kaybedip yere yığıldı. Danny hiç vakit kaybetmeden ayağa kalktı ve dengesini kaybeden kurda arbaletini yöneltti lakin bileğinden ve yüzündeki kar ve salyadan dolayı doğru nişan alamıyordu. Rasgele bir vuruş yaptı. Ok, kurdun bacağına isabet etti. Bu vuruş ona zaman kazandırdı ama henüz savaşı kazanmamıştı. Kurdun gücü azaltmıştı ama kurt hala yaşıyordu. Arbaletini tekrar doldurmaya çalışıyordu fakat kanlar içindeki bileği yüzünden elini kullanamıyordu. Kurt gücünü tekrar topları ve tekrar Danny'nin üzerine doğru atladı. Danny son anda sağa sıçrayarak büyük bir darbeyi sıyırsa da göğüsüne gelen pençeden kurtulamamıştı. Kurt fazla beklemeden tekrar saldırıya geçti. Danny o anda duraksadı, buradan sadece biri hayatta kalacaktı. Tüm konsantrasyonunu topladı, doğru bir vuruş yapması gerekiyordu. Kurt üçüncü defa üstüne atlarken tüm gücünü elindeki arbalete verdi. Kurt havada iken tüm sertliği ile arbaletin ucunu kurdun başına salladı. O kadar sağlam bir vuruş yapmıştı ki kurt darbe ile yaklaşık bir metre savruldu. Danny ise vuruştan sonra yere serildi. Mücadele esnasında, adrenalin onun acısını anlamasını engellemişti. Mücadele bitince acısını anca anlamıştı. Kurt, kısa süre sonra son seslerini çıkarıp orada öldü. Danny evin yolunu tutmak zorundaydı. Çok acı çekiyordu. Göğsünü karla kaplı zeminde iyice bekletti ve soğuk tutmaya özen gösterdi. Aynı zamanda kıyafetinden bir parça keserek parçalanmış bileğini sardı. Biraz daha dinlenmek istedi ama dinlendikçe daha çok bilinci kayboluyordu, çok geçmeden kendini toparladı ve ayağa kalktı. Yavaş yavaş eve doğru yürümeye başladı. Av aklında bile değildi, nefes almakta zorluk çekiyor, başı dönüyordu. Zaman zaman fazla eğimli yerlerde kay Danny gözlerini açmıştı ve konuşabiliyordu. Bu Emma'yı rahatlatmıştı. Ben annesine döndü :
-Anne

Muhtemel Olmayan Seçimler : Mutlak Kavga - Kuzeyin Nihai UyanışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin