"Cehennem nedir? Bence o, sevmeyi başaramamaktan acı çekmektir."
~ Dostoyevski
*
"Astoria."
Siyah saçlı kız yüzünü yasladığı kollardan ayırdı. Ağlamaktan şişmiş soluk mavi gözleri ortaya çıktı. Ginny yavaşça omzuna dokundu ve kendine oturmak için bir sandalye çekti.
"Yanına gittin mi? Nasılmış? Profesör Snape bir şey söyledi mi?" dedi Astoria hevesi kırık bir tonda.
Ginny başını iki yana salladı. "Kimseyle konuşmuyor. Yardımcı olması için çağırdığı profesör Lupin ile de konuşmadı." Astoria ikinci sınıflarında yaşanan olaydan sonra Profesör Lupin nin okuldan atılma nedenini elbette biliyor olmalıydı. "Neden sen yanına gitmiyorsun? Belki Malfoy seni görünce-"
"Olmaz. Dünya üzerinde görmek isteyeceğı en son kişi benim. Hele ki hayatı boyunca kirli bir leke ile yaşamak zorunda kalacak olmasının sebebi benken nasıl gözlerinin içine bakarım?" Astoria nın mavi gözleri dolup kızardı. Yüzünü yeniden kollarının arasına aldı.
"Senin hiç bir suçunun yok Astoria... Burada bir suçlu varsa o da benim. Seni kendi pisliğime sürüklemek büyük hataydı. Tek başıma halletmem gereki-"
"Hayır! Seninle gelmek isteyen bendim. Eğer Greyback in bizi Borgin & Burkes e götürmesine izin vermeseydim Malfoy yaralanmazdı... Eğer o aptal konuşmayı yapmasaydım peşimizden asla gelmezdi. Hepsi benim suçum... Hayatının sonuna kadar benden nefret edecek. Ve bu sefer çok haklı."
Ginny "Malfoy ile ne konuştun?"
"Ailesini seçemeyeceğini ama kim olduğunu seçmek için geç olmadığını söylemiştim... Tanrım! Ne kadar da aptalım. Keşke dilim kopsaydı."
Malfoy un peşlerinden gelmesini tuhaf buluyordu Ginny. Gerçekten Astoria için mi endişelenmişti? Kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen Malfoy un Astoria için kuralları çignemesi sıradışıydı. Tabii ki o da dolabın öteki ucundan Greyback in çıkacağını tahmin etmemiş olmalıydı. Bir kurt adama dönüşeceğini bilseydi asla gelmezdi.
"Malfoy da hatalı sayılır. Madem yardım edesi vardı, böyle bir geçitin varlığından niye bize bahsetmedi ki?"
"Olan oldu bir kere... Birbirimizi suçlamanın bir anlamı yok." Ginny kızı teselli etti. Sırtını sıvazlayınca Astoria daha çok ağladı. Sakinleşince başını kaldırıp burnunu çekti. "Şimdi ne olacak? Zaman döndürücüyü bulamadık."
"Sen bunları düşünme."
"Nasıl düşünmem- Bekle, beni itecek misin? Artık yanında olmamı istemiyor musun?"
"Astoria, öyle değil... Sadece benim yüzümden daha fazla başının belaya girmesini istemiyorum. Neler olduğunu gördün... Ne zaman birilerinden yardım istesem felaketi oluyorum." dedi Ginny sessizce. Nereye dokunsa küle ceviriyordu. Astoria çok iyi biriydi. Onun yüzünden daha fazla zarar görmesini istemiyordu.
"Profesör Snape e her şeyi anlatmışsın. Sana zaman döndürücüyü bulmanda yardım edecek-"
"Zihnimi okuma." Ginny kaşlarını çattı. "Bunu yapmamanı-"
"Ve Profesör Lupin de sana yardım edecek. Siz şeyin zamanına-" Astoria durdu. Gözleri şaşkınlıktan kocaman oldu. "Onun zamanına mı gideceksiniz?"
"Işte bu yüzden benimle gelemezsin." dedi Ginny. "Çok tehlikeli."
"O kadar geriye gidersen ters gidebilecek tonla şey çıkar. Tek başına gidemezsin." kaşlarını çattı Astoria.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FACELESS • ~Harry Potter~
FanfictionGece ateşte kavrulurken, Ay güneşe kavuştuğunda, Kedi ve fare oyunu dönecek tersine, Yüzsüz ondan çalınanı geri almak için, Üçüncü kez dönecek evine. Karanlık Lord, kolla kendini. * Tarih 2 Mayıs 1998. Kalenin soğuk duvarları arasından kan ve gö...