12. Bölüm ~ Felsefe Taşı (Düzenlendi)~

177 31 32
                                    

"Bir hayali öldürmek, bir gerçeği öldürmekten daha zordur."

~ Virginia Woolf

*

"Bunca zaman sendeyse neden tek kelime etmedin?"

"Içinde ne olduğunu bilmiyordum çünkü." Malfoy kucağının üzerinde duran siyah kadife kutuyu nefretle izledi. "Annem okula başlamadan önce vermişti... Başım belaya girmediği sürece içine bakmamamı tembihledi. Işler ters giderse... biliyorsunuz işte." Bilseydim daha önce kullanırdım, der gibi baktı.

"Yani annen onu Bellatrix Lestrange ten çalıp sana verdi." dedi Astoria. "Ya ne yaptığını öğrenirse? Bu çok tehlikeli."

"Bellatrix anneme bir şey yapmaz." dedi Malfoy, ses tonu normal olsa gözlerindeki endişe onu ele veriyordu. "En azından fark etseydi çoktan zaman döndürücüyü almak için harekete geçmiş olurdu. Bu yüzden- Merlin aşkına, bu salak iksirin etkisi ne zaman geçecek? Sinirimi bozuyorsun Weasley."

Malfoy fiziksel olarak hareket edemediği için Astoria ve o hastane kanadında beklerken zaman döndürücüyü sandığından alması için çok özlü iksir içen Ginny i yollamışlardı. Etkisi hala geçmediği için hastane kanadında biri sedyede diğeri sandalyede oturan iki Malfoy vardı.

Ginny kollarını kavuşturup tek kaşını kaldırdı. "Sana her baktığımda ben de böyle hissediyorum işte."

"Kimseyle konuşmadın değil mi?" Malfoy un yüzünde karanlık ifadeler belirdi. "Bir daha benim kılığımda dolanırsan seni mahvederim."

"Hayır, senin salak arkadaslarına bayılmıyorum zaten." dedi Ginny. Daha fazla üzerine gitmek isterdi ancak Malfoy un vücudundaki yaraların ne kadar feci durumda olduğunu bildiği için bu seferlik uyuzluğunu görmezden geldi. Neyseki o sırada siyah cübbesini savura savura gelen Snape sayesinde tartışmaya girmekten kurtuldular.

"Malfoy ile ilgili önemli bir durum olduğunu söylemişsin." Snape i ayağına ancak bu şekilde çağırabileceğini bildiğinden Ginny hastalığı bahane etmişti. Kara gözlerini şüpheli bir tavırla üzerlerinde gezdirdi.

"Evet, çok önemli bir durum var profesör." Ginny siyah kadife kutuya işaret etti. "Onu bulduk."

Snape Malfoy dan kutuyu aldı, kapağını açtığında çatılı kaşları yay gibi havalandı. "Nereden buldunuz bunu?"

"Annem verdi." Malfoy adama bakmadan konuştu. "Bellatrix ten çalmış. Icindekinin ne olduğunu bile bilmiyordum... Sen de ondan çalmak içın firsat kolluyordun değil mi?"

Snape bir şey söylemedi ancak yüzünden cevap açıkca belli oluyordu. O hala Dumbledore un casusuydu. "Akşam dokuza kadar hazırlığınızı tamamlayın. Ihtiyaç odasında toplanın."

"Bu akşam mı?" dedi Astoria şaşkınca. "Hemen mi gidiyoruz? Profesör Lupin e haber verdiniz mi?"

Snape böyle bir niyeti yokmuş gibi bakıyordu. Diğer yandan düşünceliydi. Malfoy a döndü. "Gelmek istediğine emin misin? Geride kalıp annenle huzur içinde yaşabilirsin."

"Huzur? Böyle bir bedendeyken huzur falan yok bana."

Çok özlü iksirin etkisi geçmeye başladı. Ginny kolundaki yaraların kaybolduğunu fark etti. Aynı durumun Malfoy icin de geçerli olmasını dilerdi.
Belli ki Snape plana Malfoy dahil olmadan önce Remus u bir sekilde atlatmayı planlıyordu. Ancak şimdi Malfoy un uzun bir süre dönüşümlerini onsuz geçiremeyeceğini bildiğinden kabul etmekten başka şansı yoktu. "Lupin e baykuş yollarım."

FACELESS • ~Harry Potter~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin