FACELESS • ~Harry Potter~

16. Bölüm ~ Büyük Karşılaşma ~

"İhanet asla düşmanlarınızdan gelmez."

~Anonim

*

"Şaka yapıyorsunuz."

"Sence bu şaka yapan birinin surat ifadesi mi Malfoy?" dedi Ginny öfkeyle.

Hogwarts tan ayrıldıktan sonra Ginny ve Lupin, Dumbledore un anlattığı hikayeyi diğerleriyle de paylaştılar. Başta kimse onlara inanmamıştı, ta ki Gelecek Postasına kalın başlıklarla atılan manşeti görene kadar. Manşetin hemen altında Azkaban nın iç karartıcı bir resmi ve etrafında uçup duran kuş gibi bir şey vardı. Resim siyah beyaz olduğu ve Azkaban dan dumanlar yükseldiği için pek seçilmiyordu.

"Her ne kadar söylemekten nefret etsem de Potter kimseyi öldürmez, onda öyle bir yürek yok." dedi Malfoy kızıl saçlı kızın öfkesini görmezden geldi. "Belki Dumbledore başkasıyla karıştırıyordur."

"Yaptığı dış görünüş tarifi tamamen Harry e uyuyordu." dedi Remus sessizce. "Buraya gelene kadar neler yaşadıgını bilmiyoruz... Tom Riddle onun için sıradan bir çocuk değil. Ama bu durumu kesinlikle düzeltmeliyiz. Harry nin Tom Riddle ı öldürmesine izin veremeyiz."

"Öyleyse bir seçim yapmak zorundasınız." Snape ilk kez sessizliğini bozdu. "Riddle ı korumak istiyorsak Potter ı feda etmeliyiz. Ikisi de yaşayamaz."

"Bu sizin uyduruk fikriniz-"

"Yeter Ginny." Remus un ani çıkışı sadece Ginny i değil, Astoria ve Malfoy u da şasırtmıştı. "Üzgün olduğun için Dumbledore a yaptığın saygısızlığı görmezden geldim ancak bütün gün herkesle bu üslupla konuşmaya devam edersen hiçbir yere varamayız. Belki de daha iyi düşünmek için iyi bir uyku çekmenin zamanı gelmiştir."

"Beni kovuyor musunuz?" dedi Ginny yarı kızgın yarı şaşkın. "On yedi yaşımdayım, kiminle nasıl istersem öyle konuşurum. Harry ölmeyecek ve kimseyi öldürmeyecek! Mantıklı konuşmaya başlayana kadar çenesini kapatması gereken kişi belli."

Ginny evden sinirle çıktı. 

"Ben onunla giderim." Astoria yerinden kalkınca kimse onu durdurmadı. Hava çoktan kararmıştı. Tanımadığı bir mahallede tek başına dolanması güvenli değildi.

"Onun icin zor bir gün oldu." Remus iç cekti. "Hepimiz için... Harry nin ölmesi gerektiğini söylerken ne demek istedin Snape?"

"Ben değil, bunu söyleyen kehanet." dedi Snape. "Biri varlığını sürdürürken diğeri yaşayamaz. Rolleri değişmiş olmaları kehanetin bozulduğu anlamına gelmiyor. Potter, Riddle ı öldürmeyi kafasına koyduysa - Azkaban da geçirdiği beş sene boyunca başka bir şey düşündüğünden şüpheliyim - asla pes etmeyecektir."

"Ya Harry i ikna etmeyi başarırsak?"

"Başarılı olsak bile Riddle ın onu öldürmeye çalışan bir büyücüden intikam almak istemesi kaçınılmaz olacaktır."

"Harry, Riddle ın ailesini öldürmedi ama." Remus önemli bir noktaya parmak bastı. "Yani Harry i  vazgeçirirsek Riddle ı vazgeçirmek daha kolay olacaktır."

"Belki." Snape omuz silkti.

Remus alnını ovdu. "Neyseki karşımızdaki Harry... O kötü bir insan degil, eminim onunla konuşursak, kim olduğunu hatırlatırsak ikna olacaktır... Ee, siz ne yaptınız? Yaşam iksiri hakkında bir bilgi buldunuz mu?"

"Hayır, felsefe taşı hakkında yazılmış kitapların çoğu safsatadan ibaret." Snape somurttu. "Düşündüğümüzden daha çok zaman alabilir. Nicolas Flamel  in kendisiyle konuşmak daha faydalı olurdu. Belki Dumbledore dan bizim için bir görüşme ayarlamasını sağlarım."