22. Bölüm ~ Bağıran Baraka ~

67 18 1
                                    

"Sanırım yolda kayboldular."
"Kimler?"
"Mutlu günler."

~Jose Saramago

*

1940

"Hogwarts'ta her şey yolunda mı?"

Sarışın oğlan çamurlu toprakta kaymadan yürümeye çalışırken başını salladı. "Bugün Riddle quidditch seçmelerine katıldı."

"Sahiden mi?" Lupin şaşırdı. "Böyle bir tutkusunun olduğunu hiç bilmezdim. O her zaman şey gibi gelmişti bana-"

"Kötü? Canavar?" Malfoy cümlesini keyifsizce tamamladı. Kötü insanların da hayalleri vardır demek istedi ama bu kendi ağzıyla ailesinin durumunu kabul etmek olurdu. "Ama zaten yok. Greengrass, Weasley i kızdırmak için seçmelere girdiğini söyledi."

"Ginny iyi mi?"

Malfoy omuz silkti. Onu çok fazla ilgilendiren bir konu değildi. "Neyse, beni neden çağırdın? Daha dolunaya üç hafta var."

"Konu dolunay değil. Keşke öyle olsaydı. Birazdan Snape de burada olacak."

Dumbledore birkaç yıl önce Bağıran Baraka yı onlar için yaptırmıştı. Gelecekteki işlevinden bahsedince birkaç yıl önceden inşa etmekte bir sakınca görmeyeceğini söyledi. Tek problem şamarcı söğüttü. Hala ne kadar tehlikeli olabileceğini anlamayan öğrenciler söğüdün gölgesinden serinlemeye kalkıyorlardı. Söğüde yaklaşılmaması gerektiğini anlamaları için ne yazık ki birkaç öğrencinin yaralanması gerekmişti.

"Snape mi? Ne konuşacağız ki?" Draco iyice meraklanmaya başladı.

Lupin Bağıran Barakanın tahta kapısını ittirince gıcırtı sesleri yükseldi. Tahtalar yeniydi, kulübe dışarıdan harabeyi andırmıyordu ama hala ürkütücü bir havası vardı. Lupin kendine bir sandalye çekip oturdu. Malfoy ise her ay üzerinde bağırıp acı çektiği yatağın ucuna yerleşti. Ne konuşacaklarını merak ediyordu ama Lupin Snape gelene kadar hiçbir şey anlatmadı.

Ayrıca bağıran barakadan nefret ediyordu. Ona kötü anıları çağrıştırıyordu. Lupin ne düşündüğünü fark etmiş olacak ki gülümsedi. "Merak etme, fazla uzun sürmeyecek."

"Her zaman toplandığımız evde buluşamaz mıydık?" dedi Draco huysuzca.

"Snape yanında bir misafir daha getirecek. Evimizin yerini ifşa edemeyiz. Ayrıca konuşacağımız konu üç süpürgede kaymak birası içerken rahatça bahsedeceğin türden bir konu değil."

"Neden Greengras ı değil de beni yanına aldın?" Zihin okuyabildiği için daha işe yarar olurdu.

"Astoria nın ortadan kaybolması Ginny nın fazla dikkatini çekerdi. Ginny de konu Harry olunca bazen fazla fevri olabiliyor. Senin gelmen kızların şüphesini çekmezdi."

Konunun Potter olduğunu tahmin etmeliydi. Başka ne olabilirdi ki? "Yine ne yaptı kuş beyinli?"Draco, Lupin nin yüzünde beliriveren ciddi ifadeyi fark edince "Pardon." dedi. Bazen onun Potter ile yakınlığını unutuyordu. "Alışkanlık işte."

"Snape gelsin, her şeyi anlatacağız. Ancak bu sefer Harry i bulmaya çok yaklaştık."

"Sana bir soru sorabilir miyim?"

"Tabii."

"Gerçek amacın ne?"

Lupin anlamadı. "Hangi konuda?"

"Potter ı bulmak konusunda yalan söylediğini düşünmüyorum. Ama aslında bundan daha fazlasını istiyorsun değil mi? Aslında ikimizin sebebi de aynı. İkinci hayatında kurt adam olmak istemiyorsun. Bu yüzden zamanda yolculuk yaptın." dedi Draco.

FACELESS • ~Harry Potter~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin