Hikayemi büyük bir ilgiyle okuyan ve takip eden canım okurum gulgunkorrhan bölümü sana ithaf ediyorum ve çok teşekkür ediyorum!
-
Ferit'ten
Evlilik teklifimin üzerinden birkaç gün geçmiş, o büyük gün gelip geçmişti bile. Seyran'ın isteği üzerine yalnızca ailelerimizin bulunduğu, sade bir nikah töreniyle birbirimize bir kez daha 'Evet' demiştik. Nikah sonrasında ise yine yalnızca yakınlarımızın bulunduğu bir akşam yemeği düzenlemiştik. Birkaç magazincinin gereksiz söylemleri dışında tüm günü sorunsuz ve keyifli bir şekilde atlattıktan sonra elbette yalıya dönmeyecektik. Benim hazırladığım plan doğrultusunda yeni evli bir çift olarak, kutlamamıza baş başa dağ evinde devam edecektik.
Nihayet dağ evine varabildiğimizde saat gece on civarlarındaydı. Dağ evinin görkemli bahçesine girdiğimiz gibi Seyran arabadan inmişti. Bakışlarımı bir an olsun bile karımın üzerinden çekmeden dikkatlice arabayı park etmiştim. Seyran yalnızca birkaç adım ilerlemiş, etrafı incelemeye koyulmuştu. Arabadan indikten sonra neşeli bir sesle seslendim,
"Seyran Korhan hanımefendi!"
Seyran'ımın yüzü bana doğru döndüğünde niçin aceleyle arabadan indiğini anlamıştım. Sevdiğim kadının gözlerinden süzülen yaşları gördüğüm gibi kalbimde hissettiğim derin sızı beni anında, birkaç adımda Seyran'ın yanına ulaştırmıştı.
"Güzelim neden ağlıyorsun?" parmaklarımla yanaklarına süzülen yaşları hafifçe silerken konuşmuştum.
"F-ferit.. İnsanlar.. Herkesin benim için düşüncesi aynı." Seyran konuşmaya başladığı andan itibaren ağlaması şiddetlenmiş, hıçkırıklara dönüşmüştü.
"O magazincilerin söyledikleri üzdü seni değil mi?"
Seyran cevaplamak yerine bakışlarını kaçırdığında, ellerini avuçlarım arasına alarak onu kendime yaklaştırdım.
"Bu insanlar seni kim olarak tanıyor Seyran? Benim asistanım olarak tanıyorlar değil mi?"
Masumca başını salladığında gülümsemeden edememiştim.
"Peki, ben her hastalandığımda başımda bekleyen kişinin sen olduğunu biliyorlar mı? Ya da her başım sıkıştığında aileme karşı, dışarıya karşı hatta kendime karşı bile beni koruyan kişinin sen olduğunu biliyorlar mı? Her düştüğümde beni kaldıranın sen olduğunu biliyorlar mı? Sen zekanla, güzelliğinle, çekiciliğinle, tavırlarınla ofisime geldiğin ilk gün büyüledin beni. Sana tutuldum ben Seyran. Karşıma hangi sıfat ile çıkmış olursan ol sana tutulacaktım. Çünkü ben senin yaptığın mesleğe, bulunduğun konuma aşık değilim ki. Ben sana aşığım. Ben Seyran Korhan'a aşığım. Kalbime kazındın o gün. Seni gördüğüm ilk gün.. İş görüşmesine gelmiş, çekingen bakışlı, ürkek duruşlu, Antepli o kıza aşık oldum ben. Asistanım ile birlikte olmam yanlışmış, yakışık alır mıymış söylentileri umrumda olabilir mi sence? Ölüyorum kızım aşkından! Ölüyorum bebeklerimizin aşkından! Onların iki lafı benim mutluluğumu bozamaz! Karım ve bebeklerim yanımda benim be! " konuşmamın sonlarına doğru neşeli bir ses tonu ile bağırmaya başladığımda Seyran'ın gözlerindeki hüzün silinmiş, yüzüne kocaman bir gülümseme oturmuştu.
"Umrumuzda olmamalı biliyorum ama-" Seyran'ın sözünü tamamlamasına fırsat vermeden avuçlarımda olan ellerini göğsümde birleştirmesini sağladım.
"Hadi gel, moralimizi bunlar için bozmayalım. Baksana ne kadar heyecanlıyım ya ben! Yerimde duramıyorum! Hayallerimdeki kadın eşim oldu."
Seyran'ın hıçkırıkları yerini kıkırdamalara bıraktığında kıvrak bir hareketle göğsümde duran elini boynuma yerleştirip, kucakladım sevdiğim kadını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEYRAN & FERİT +18
FanfictionKorhan ailesi, küçük oğulları Ferit Korhan'ın evliliği için değil de asistanı için bir arayış içerisinde olsalardı? Korhan Şirketi'nin yeni yöneticilerinden biri olan Ferit Korhan'a en iyi şekilde kim asistanlık yapabilirdi? Gelin, birlikte görelim...