SEYRAN & FERİT +18

Paris {+18}

Bu bölümde, diğer bölümlere göre biraz daha fazla cinsellik bulunduğu için başlığa +18 ibaresi koyuyorum. (okumak istemeyenleriniz için) 

Keyifli Okumalar!

-

Ferit'ten

"Benim güzeller güzeli karım, çocuklarımın annesi neden hala kızgınmış bakayım bana?" sesim kedi gibi çıkmıştı adeta. 

"Kızgın değilim Ferit, tamam." Seyran yüzüme dahi bakmadan odamızın terasında öylece oturuyordu. Ben ise onun önünde diz çökmüş, dakikalardır ellerini kavramaya çalışıyordum. Ben yaklaştıkça o ellerini geri çekiyor, asla taviz vermiyordu. 

"Hayatım, elini tutabilir miyim?"

"Hayır dedim Ferit." hala gözlerime bakmamakta ısrarcıydı. 

"Neden ama?" dudağımı büzerek başımı sola doğru yatırmıştım. 

"Sen önce beni balayı için götürdüğün dağ evinde bir başıma bırakıp, sürpriz yapmak için bir parti organizatörüyle görüşme ayarlamanın ne kadar mantıklı olduğunu düşün." dedi tek nefeste. Hala siniri geçmemişti anlaşılan.

"Birtanem, söyledim sana. Hatta sen geldin, kendi gözlerinle gördün. Abidin de vardı yanımızda. Hem parti organizatörü Şefika abla yaşındaydı hani."

"ALLAH ALLAH!" diye bağırdı aniden sevgili eşim.

"Şefika abla yaşında olmasa kim bilir neler olacak yani, öyle mi?" dedi ve ardından ağlamaya başladı Seyran.

Seyran'ımın gözlerinden yaşlar düşmeye başlayınca hemen doğrularak parmaklarımı yanaklarına götürdüm ve kendimi iyice ona yaklaştırarak konuşmaya başladım,

"Eğer sana bir parti organize etmek istediğimi söyleseydim, tıpkı nikahtaki gibi böyle şeylerle uğraşmamı istemeyecektin. Ama ben senin için, bebeklerimiz için güzel bir şeyler yapmayı çok istedim. Tüm sevdiklerimiz yanımızda olsun, ikiz bebekler beklediğimizi herkese duyuralım, bunu hep birlikte kutlayalım istedim. Esme anne, Kazım baba, Suna, Ece.. sevdiklerini bir araya toplamak istedim güzelim. Tüm organizasyon için de bir şirket ile anlaşmamız gerekti. Abidin araştırma yaptı, en iyi şirketin ilgililerine ulaştık. Programları çok yoğun olduğu için ancak o tarihe randevu ayarlayabildiler, bende sadece yarım saat olsun istediklerimi anlatıp, gerisini Abi'ye bırakarak dönecektim yanına. Hem arkamızdan sende geldin, gördün olanları. Masada bir sürü davetiye, parti örnekleri vardı."

Yüzüme muzip bir ifade takınarak sürdürdüm sözlerimi,

"Hatta parti organizatörünün kimliğini bile istedin." 

Seyran dolu gözleriyle hafifçe kıkırdadığında aniden onu kendime çekip, sıkıca sarıldım.

"Özür dilerim Seyran'ım. Seni orada bırakmak aptallıktı. Sürpriz yapmak istedim işte ama elime yüzüme bulaştırdım. O mesajı da kimin gönderdiğini bilmiyorum. Ama bulacağım.. Benim seni aldatacağımı düşünmüş olmalılar, ama yanıldılar. Asla ama asla böyle bir şey olmaz. Sen bana aile veren kadınsın. İhanet aklımın ucundan bile geçmez."

Seyran da sonunda inadından vazgeçip, kollarını boynuma sarmış ve omzuma başını yaslamıştı. 

"Biliyorum, ortada ihanet yok. Ama çok kıskandım işte. Hormonlar yüzünden biraz abartılı tepkiler verdim sanırım." mırıldanarak konuştu Seyran suçluymuşçasına. 

Tekrar muzip gülümsememi takınarak,

"Biraz mı? Yalıya döndük apar topar. Seyran Korhan fırtına estirdi resmen." dedim.