Kaçırılma

2.4K 114 20
                                    

Yazar'dan

Korhan'ların yalısında büyük bir telaş hakimdi. Ülkedeki önemli şirketlerin katılım sağlayacağı büyük davet bu gece gerçekleşecekti.  

Gülgün, davetin yapılacağı salona sabah erkenden gelmiş, Ferit'te Seyran'ın ona eşlik etmesini istemişti. İki kadın saatlerce her şeyi kontrol etmiş, eksikleri giderdiklerinden emin olduklarında bir köşede oturmuş, dinleniyorlardı. 

"Seyran tamam kızım. Sen şirkete geçebilirsin. Ferit'in sana ihtiyacı olacaktır." dedi Gülgün sıcak bir ses tonuyla. 

Seyran gülümseyerek karşılık verdiğinde Gülgün konuşmasına devam etti,

"Bu gece Ferit'in partnerisin. Unutma."

Gülgün'ün göz kırpması, ima ettiği şeyi kanıtlıyordu adeta. Seyran yanaklarının gittikçe ısınmaya başladığını fark etti. Utanmıştı ve yanakları onu ele verecekti. Gülümseyerek bir hışımla yerinden kalktı Seyran.

"Her şey ile alakadar olacağım Gülgün Hanım. Herhangi bir eksik görürseniz beni aramanız yeterli." 

Gülgün memnuniyetle başını eğerek karşılık verdiğinde Seyran yanaklarının daha fazla kızarmasına müsaade etmeden hızla davet salonunun çıkış kapısına doğru ilerledi. Kapının önüne geldiğinde tanıdık bir arabanın kornasıyla irkildi. Başını sesin geldiği yöne doğru çevirdiğinde Abidin'in işaret ettiğini gördü. Birkaç adımda arabaya ulaştığında, açık cama doğru eğildi ve,

"Abidin abi, beni şirkete götürmek için mi geldin?" dedi Seyran.

"Ferit Bey seni önce eve bırakmamı istedi Seyran. Gel hadi." 

Günün ortasında neden eve gitmesini istemişti Ferit? Seyran şaşkınlığını gizleyemeden araba kapısının kolunu tuttu ve kaşlarını çatarak sordu,

"Bu saatte? Neden?" 

"Gel sen. Yolda konuşuruz."  dedi Abidin gözlerini kaçırarak. 

Seyran çok sorgulamaması gerektiğini anladı. Sonuçta o Ferit Korhan'ın asistanıydı. Her an plan değişebilirdi. Yapması gerekenleri yapmaması gerekebilirdi. Seyran, emniyet kemerini takarken Abidin ise arabayı park ettiği yerden ustalıkla çıkarırken konuşmaya başladı.

"Emir verir gibi oldu ama kusura bakma. Ferit işte bu biliyorsun." 

"Bilmez miyim Abidin abi." dedi ve kıkırdadı Seyran. 

Seyran ve Abidin bir yıl boyunca hep yan yana olduklarından dolayı abi kardeş gibi olmuşlardı. Bu nedenle yalnız olduklarında resmi bir şekilde konuşmuyorlardı. Ferit'in en yakınındaki iki kişiydi onlar. Şirkette bazıları 'altın üçlü' olarak adlandırıyordu onları.

"Bu arada, açıklama yapayım. Akşamki davete hazırlanman için seni eve bırakmam istendi. Sonrasında yalıya götüreceğim seni. Yalıdan beraber geçecekmişsiniz davete." dedi Abidin.

"Ferit Bey telefon edip haber verme zahmetinde bulunmadı bana." dedi Seyran alayla gülümseyerek. 

"En azından benden haber yolladı, sen ona şükret." Abidin de alaylı bir şekilde karşılık vermişti. 

Seyran'ın evine varıncaya kadar aralarında önemli bir konuşma geçmedi. Seyran yorgunlukla cama basını yaslamış, İstanbul manzarasını izlerken; Abidin ise düşünceleriyle boğuşurken geçmişti dakikalar. 

-

Seyran'dan

Neredeyse akşam olmuştu fakat hala tam hazır olduğumdan emin değildim. Aynanın karşısına geçerek görünüşüme bakıp duruyordum. Kendimi uzun süredir böyle bir elbiseyle görmemiştim. Kendime her baktığımda biraz daha abartılı bulmaya başladığımdan dolayı elbiseyi değiştirmeyi düşünüyordum. Saçlarıma ise doğal dalgalar yapmayı başarmıştım. Küpelerimden birini takarken telefonumun çalmasıyla aceleyle yatağıma doğru fırladım. Denemek için çıkarmış olduğum elbiseler yatağımın üzerinde bir yığın haline gelmişti adeta. Bu elbise yığınını bir kenara iterek telefonuma ulaştım. Ferit arıyordu. Birkaç kez öksürüp sesimi kontrol ettikten sonra telefonu açtım.

SEYRAN & FERİT +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin