SEYRAN & FERİT +18

Fındık-lar

Ferit'ten

Birkaç saattir, lüks teknemizin daracık koridorunda volta atıyordum. Her şeyin hazır olduğundan emindim fakat içimdeki telaş ve heyecan, bir türlü vücudumun gevşemesine müsaade etmiyordu. Bu gece, bu teknede sevdiğim kadına evlilik teklifi yapacaktım. Nikah günü almış olmamız, ona bu teklifi yapmayacağım anlamına gelmezdi. Seyran, bebeğimin annesiydi ve her şeyin en güzeline layıktı. Elbette böyle güzel bir teklifin, güzel bir anı olarak hatıramızda kalması için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Teknenin, açık kısmına ufak ama mükemmel bir sofra hazırlatmıştım. Masanın üzerindeki gül parçaları, birkaç saat sonra teknenin her yerine dağıtılmıştı. Birkaç noktada ise, gecenin karanlığı içinde  ışıl ışıl parıldayan mumlar bulunuyordu. Derin bir nefes alarak, teknenin içerisine son defalığına göz attım. Fakat bu çok uzun sürmedi, çünkü sahilin kenarına yanaşan arabamı fark etmem hiçte zor olmamıştı. Birkaç saniye sonrasında ise Abidin ile birlikte bana doğru gülümseyerek yürüyen Seyran'ın gözleri ile buluştu gözlerim. Kıvrak bir hareketle tekneden inip, birkaç saniye içinde müstakbel eşimin narin elini kavradım. 

"Hoşgeldiniz Seyran Hanım." dedim muzip bir sesle. 

"Hoşbulduk Ferit Bey." aynı muziplikle karşılık vermişti, ben ise çoktan elinin üzerine ufak bir öpücük bırakmıştım. Gece mavisi, uzun kolları tülden ibaret olan elbise dizlerinin hemen üzerinde bitiyordu ve adeta sevdiğim kadının ışık saçmasına olanak tanıyordu. Hamileliği, güzelliği ve seksiliğinden en ufak bir şey kaybettirmemişti ona.

Birlikte yavaşça yerimizi aldıktan sonra, tekneyi tutan ipleri çözmesi için Abidin'e işaret ettim. Seyran panikle sol kolumu kavradı.

"Tekneyi kim kullanacak?" 

"Emrinize amadeyim." dedim ve tekne yavaşça kenardan ayrılırken sevdiğim kadının belini kavrayarak çapkınca bir kahkaha attım. 

-

Seyran'dan

"Dün akşam için teşekkür ederim Ferit. O kadar gergindim ki, ailemin kötü bir tepki vereceğinden emindim nerdeyse." 

Yemeğimizi yemiş, hoş bir sohbetin içerisinde bulmuştuk kendimizi. Tekne ağır ağır sallanırken, biz de biraz mayışmaya başlamış gibiydik. 

"Baban beni çok sevdi bence. O yüzden de sesini çıkarmadı. Aile tanışmasını beş yıldızlı bir puanla atlattığımızı düşünüyorum." dedi ve aşina olduğum gülümsemesini yerleştirdi yüzüne. Onun gülen yüzüne bakarken dünyanın durduğunu hissediyordum adeta. Bir yıl  önce yalnızca patronum olarak nitelendirebileceğim bu adam şu anda dünyamın merkezindeki kişi olmuştu. Bebeğimin babası olmasının dışında harika bir eş olacağına inancım tamdı. Ben, Ferit'in aşık olduğum yüzünü ezberlemek istercesine incelerken o ise ayağa kalkmış elini bana doğru uzatmıştı. 

"Hadi gel." dedi. Sesinde anlayamadığım bir heyecan vardı. Tam o esnada, aniden Ferit'e söyleyeceklerim zihnime düşmüştü. Bir dakika, asıl heyecan hissetmesi gereken bendim! Hamilelikten dolayı unutkanlığım zirveye çıkmış olmalıydı, bu önemli konuyu dahi unutmuştum. Hızlıca toparlandım ve tereddüt etmeden, uzattığı eli sıkıca kavrayarak oturduğum yerden kalktım. Adımlarım, Ferit'in hızlı adımlarını kısa bir süre takip etti. Sonunda teknenin uç kısmında, güllerle dolu yerin tam ortasında durmuştuk. 

"Her yeri süslemişsin. Muhteşem olmuş." dedim hayran gözlerle teknenin dekorasyonunu incelerken. 

Ferit tam önümdeki yerini alıp, iki elimi sıkıca kavradıktan sonra bedenlerimizi yakınlaştırdı. 

"Senin için. Senin mutlu olman için her şeyi yaparım." dedi kıpır kıpır bir ses tonu ile. Acaba doktor ile görüşmüş müydü? O da yalan söyleyememiş, benden önce davranıp sürprizi patlatmış mıydı? Ben tüm bunları düşünürken, Ferit aynı ses tonu ile konuşmasını sürdürmeye başladı,