-ON GÜN SONRA-
Seyran'dan
Dün gece sabahlamış olduğumuz için, öğle saatlerinde zar zor uyanabilmiştim. Uyandığımda karşılaştığım manzara ise Ferit'in, elinde tuttuğu kahvaltı tepsisi ile birlikte kocaman gülümseyen suratı olmuştu.
"Günaydınlar, prenseslerim." sesi öylesine neşeli çıkıyordu ki, dün gece sabaha kadar büyük bir ihtirasla benimle sevişen adamdan kesinlikle eser kalmamıştı.
"Prenseslerim mi? Ya erkeklerse? Üzülüyorlardır o zaman. 'Babamız bizi istemiyor, kız bebek istiyor' diyorlardır. " dedim alınmışçasına.
Ferit hızlı hareketlerle elindeki tepsiyi yatağımızın ucuna bırakarak, yataktaki yerini aldı. Bir elini karnıma götürerek konuştu,
"Anneniz aramızı bozmaya çalışıyor çocuklar. Bence bizim iletişimimizi kıskanıyor olabilir."
Ufak bir kahkaha attım,
"Yok artık!"
"Var artık Seyrocum. Kıskanma bizi. Hem, kontrolümüz ne zamandı? Cinsiyetlerini öğrenmek için sabırsızlanıyorum." dedi Ferit çocuksu bir neşeyle. Bir yandan da karnımı okşamayı ihmal etmiyordu.
Karnımın üzerinde duran eli kavrayarak gülümsedim,
"Bu gece ablama gideceğiz, yarın sabah erkenden de kontrolümüz var. Bende çok heyecanlıyım, rüyalarıma giriyor cinsiyetlerini öğrendiğimiz an."
"Güzelim, acaba bu gece ablana gitmesek mi? Zaten yol yorgunu olacaksın. Yarın da kontrol varmış. Bence biraz dinlenmelisin. Hem bak, üç kişisiniz." dedi Ferit hem korumacı hem de endişeli baba kişiliği ile.
"Merak etme bizi babamız. Hem biz teyzemizi çok özledik." Ferit'in yanağına kocaman bir öpücük bırakmadan önce konuşmuştum.
"Seyran, senin karnın iyice belirginleşti mi? Yoksa bana mı öyle geliyor?" Ferit gözlerini kısmış bir şekilde, gülümseyerek karnımı inceliyordu.
Gözlerimi fal taşı gibi açarak, neşeyle kıkırdadım.
"Ferit, iyi ki hatırlattın! Aynada bakalım hadi! Haftalardır karnımın büyümesini bekliyorum ben! Hiç fark etmemiştim buradayken. Gel çabuk!" dedim heyecandan kalbimin sesini duymak üzereyken.
Ferit'in elini tuttuğum gibi yataktan fırlamıştım. Ferit ise hızıma yetişememiş, benim onu çekiştirmemle birlikte ayakları çarşafa dolanarak yere kapaklanmıştı. Ben ise çoktan aynanın karşısındaki yerimi almıştım. İki elimi de karnımın altına koyup yana doğru döndüğümde haftalardır beklediğim manzara ile karşılaşmıştım. Ufak da olsa hamile olduğum belirgin olacak şekilde karnım büyümüştü.
"Aşkım! Bebeklerimiz.." daha fazla konuşmama izin vermeyen şey kendiliğinden yanaklarımdan süzülen gözyaşlarım olmuştu. Birkaç uzun saniye boyunca aynanın karşısında öylece duruyor, karnımı inceliyordum. Gözlerim, bir anda yerde emekleyerek bana doğru ilerleyen kocama takıldığında gözyaşlarım yerini kahkahalarıma bırakmıştı.
"Dur, dur geldim." Ferit emekleyerek yanıma ulaşmış, aynanın karşısına gelebildiğinde karnıma bakmak için hızlıca ayağa kalkmıştı.
"Özür dilerim hayatım, biraz yere atmış gibi oldum seni." dedim kahkahalar içinde karnımı tutarken.
"Gibisi fazla karıcığım." Ferit üzerini düzeltirken alınmışçasına konuşmuştu.
"Ama ama ama.. Ne yapayım? Çok heyecanlandım. Hem, sen bebeklerimize bak." Ferit'in ellerini kavrayarak karnımın üzerine yerleştirdim. Aynada gördüğüm manzara saatlerce ağlamama sebep olabilirdi. Kurduğumuz ailenin manzarasıyla karşı karşıyaydım. Ferit arkamdan sarılarak ellerini karnımın üzerinde birleştirmiş, omzumun üzerinden gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEYRAN & FERİT +18
FanfictionKorhan ailesi, küçük oğulları Ferit Korhan'ın evliliği için değil de asistanı için bir arayış içerisinde olsalardı? Korhan Şirketi'nin yeni yöneticilerinden biri olan Ferit Korhan'a en iyi şekilde kim asistanlık yapabilirdi? Gelin, birlikte görelim...