İhtimaller, İkilemler ve Boş Otobüs Durakları Part 1

5.7K 168 179
                                    


Herkese merhabalar.

Ateş, Duman ve Kül dördüncü ve son partı beklediğinizi tahmin edebiliyorum ama araya bambaşka bir alternatif evren karıştırmak istedim çünkü yazılmayan bazı şeyler dışında şu an olduğumuz Asi ve Alaz noktasından memnunum diyebiliriz. Mevcut evreni genişletmek değil, izlemek istiyorum şu sıralar. 

 Öncelikle tüm alternatif evrenlerde olduğu gibi burada da karakterlere bağlı kalamaya çalıştım ancak bu kurguda Ali'nin hiç kaçırılmadığı doğal olarak bazı yaraların hiç açılmadığını, Asi'nin sorunlu bir ailede olsa bile sokakta büyümediği ve Asi ile Alaz'ın altı yaşından beri tanıştığını bilmenizi istiyorum. Belki böylece bazı karakter değişimleri ya da olaylar daha makul gelebilir gözünüze. 

 Çok fazla ya sorusu içeren bir evren.

Ya Ali Soysalan hiç kaçırılmasaydı?

 Ya Asi, ailesi tarafından sokağa bırakılan bir çocuk değil de annesinin son anda onunla olmayı tercih ettiği bir siyasinin gayrimeşru çocuğu olsaydı?

Ya Asi ve Alaz birbirini çocukluğundan beri tanısaydı?

İhtimaller, İkilemler ve Boş Otobüs Durakları Part 1, sizlerle.

Okumanız ve gerek burada yorumlarla gerekse de #YazılmamışHikayer tagine görüşlerinizi bırakmanız dileğiyle. 



................................................

Parmaklarının hafifçe göz altlarında gezindirip aktığını hissettiği makyajını nispeten silmeye çalıştı genç kız. Hareketi esasında biraz da alışkanlıktandı. Doğrusu akan göz makyajını da, dağılan saçlarını da şu anda pek umursamıyordu, gerçi umursuyor olsa bile şu anda makyajını tazelemek için lavaboya gitmeye cesaret edemezdi. Geceyi neredeyse bitirmek üzereyken arkadaşlarından herhangi birini gözden kaçırıp sonrasında bununla uğraşmak istemiyordu. Hepsi de çoktan sarhoş olmuştu ve Asi'nin gözünden kaçmayacak şekilde alkolden daha fazlasını kullanmışlardı. Sıkıntıyla derin bir nefes doldurdu ciğerlerine, bu gecenin böyle biteceğini bile bile neden buraya gelmeyi kabul etmişti bilmiyordu bile.

"Asi Laçin Taşar."

Bakışlarını arkadaşlarının üzerinden alıp isminin tam halini söyleyen tanıdık sese döndü Asi.

"Alaz Soysalan." diye karşılık verdi, aynı tonlama ile. Belki bundan birkaç sene önce olsa Asi, adamın hiç yoktan ortaya çıkmasına şaşırırdı ama bunca seneden sonra en ufak bir şaşkınlık bile yoktu omuzlarında. Alaz Soysalan onu son gördüğünden beri almış olduğu birkaç kilo ve bronzlaşmış teniyle karşısında duruyordu ve Asi rutinleri haline gelmiş bu durumu kabul etmekte zorlanmıyordu.

Alaz Soysalan... Ani gelişlerin ve aniden çekip gidişlerin adamı...

"Hoş geldin." dedi bariz alay dolu bir sesle. İspanya Alaz'a iyi gelmişti, sadece fiziksel anlamda değil, ruhsal anlamda da. Bakışları onu son gördüğü gecenin aksine bariz bir canlılık ve yüzünde ufak bir gülümseme taşıyordu. "Hangi rüzgar attı seni buraya?"

Genç kadının kendisine yaptığı gibi onu baştan aşağıya süzdü Alaz. Üzerinde rengi kırmızıya çalan pembe, mini bir elbise vardı. Ayağındaki topuklu ayakkabılar boyunu uzatıyor, omuzlarına dökülen saçlarının ucundaki parlak gümüşi boya ayakkabıları gibi parıldıyordu. Takıları, makyajı hatta üzerine sıktığı parfüm bile... Alaz, Asi'nin bu gece cici kızı oynamayı seçtiğini ve bundan her hücresi ile nefret ettiğini görebiliyordu.

Yazılmamış HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin