Yaralar, Yarınlar ve Ya Sonralar Part 12

3.9K 202 117
                                    


Bir önceki bölüme yapmış olduğunuz tüm yorumlar için teşekkür ederim. Size biraz durağan, bol diyaloglu ve azıcık geçiş bölümü sayılacak bir bölüm getirdim.

 Okumanız, beğenmeniz ve bölüm cümlenizi benimle paylaşmanız dileği ile. 

 Demir ailesi ve beni iyi okumalar dileriz.




"Alaz." diye seslendi Asi, içeriye doğru bir eliyle kek çırptığı kaseyi diğer eliyle evden getirdiği ve hala prize takılı olan mikseri tutarken mutfak tezgahından daha fazla uzaklaşamıyordu zaten.

"Efendim güzelim." diye seslendi Alaz mutfağa doğru ama zaten çoktan yaptığı işi bırakmış mutfağa doğru yönelmişti bile.

"Hiç kabartma tozu kalmamış almaya gider misin?"

Asi'nin çipil çipil bakan gözlerle ve dünyaları istiyormuş gibi mahcup ama bir yandan da nazlı çıkan sesiyle istediği basit şey Alaz'ı bir anlığına kilitledi olduğu yerde. Alaz'ın evinde Asi'nin varlığını artık olağan hale getiren bir soruydu bu. Bu evde hiç kabartma tozu yok, dememişti Asi ilk seferde olduğu gibi. Kabartma tozu kalmamış, demişti. Alaz aşktan kafayı yemek üzere olduğunu zaten hissediyordu ama böyle anlarda buna ne kadar yakın olduğunu fark edip korkuyordu da biraz.

"Alırım tabii güzelim." dedi kadınla arasındaki mesafeyi kapatıp dudaklarının üzerine kısa ama naif olmaktan uzak bir öpücük kondururken. "Başka bir şey lazım mı?"

"Yaaa Alaz düşüreceğim elimdekileri." diye huysuzlandı Asi bir adım geri çekilirken. Bir yandan da masanın üzerindeki kurabiye ve poğaçalara bakıyordu. Bir kısmı bu akşam misafirleri olacak iki kız için ayrılacak diğeri cehennemin dibindeki çocuklara gidecekti. Geçen seferki köfte ekmeklerden sonra arayı çok açtığının farkındaydı Asi, o yüzden bugünün çocuklara bir şeyler pişirmeye ayırma karar vermişti ama ne ara Alaz tarafından bu hazırlığın onun mutfağında yapılmasına ikna edildiğini hatırlamıyordu. Ağzından girmiş burnundan çıkmıştı tabir yerindeyse ve Asi kendisini birden bire Alaz'ın mutfağında kurabiye yaparken bulmuştu. Yine de şikayetçi değildi Asi.

"İçecek bir şeylerde alır mısın çocuklara?" diye sordu, evde yemek pişirdiğinde genelde ayran yapardı ama bugünkü menüleri her zamankinden farklıydı.

Kadını bir kez daha öpmek istiyordu Alaz ama yiyeceği azardan korktuğundan bunu yapmak yerine başını hafifçe sallamakla yetindi.

"Başka bir şey istersen ara." dedi Alaz kaşla göz arası masanın üzerinde duran kurabiyelerden bir tane aşırırken.

"Alazzz." diye bağırdı Asi önce koşar adım mutfaktan sonra da evden çıkan adamın arkasından ama o da gülümsüyordu adam gibi.

Mutluydu Asi, işler çok uzun zaman sonra ilk kez yolunda gidiyormuş gibi hissediyordu. Alaz dün üçüncü seansına gitmişti ve Asi bu aralar adamdaki olumlu değişimlerin farkındaydı. Bakışları daha berraklaşmıştı mesela, daha az terliyor, uykularında daha az titriyordu. Üstelik iştahı da açılmış gibi duruyordu. Birbirlerinin arkasını kollamak Cesur ile de aralarında bir köprü oluşmasına sebep olmuştu. O geceden sonra bir araya geldikleri üç seferin her birinde aralarındaki gerginliğin daha da kaybolduğunu görmüştü Asi, okulda da işler yolundaydı, işte de durumlar fena sayılmazdı ve bu durum Asi'yi korkutuyordu. Hayatında bir şeylerin daima ileriye doğru ilerlemesi ya da önlerine hiç engel çıkmayışı Asi'yi huzursuz ediyordu. Sanki bir girdaba ya da tuzağa çekiliyormuş gibi hissediyordu. Çoğu zaman bu düşüncelere kapılıp kötüyü çağırdığını ve buna bir son vermesi gerektiğini hatırlatıyordu kendisine ama içindeki o küçük kız bu duygudan kurtulamıyordu. Sessizlik ve sakinliğin her zaman daha büyük bir gürültü ile bölündüğünü öğrenen o küçük kızı ikna edemiyordu bazı şeylere. O yüzden Ece bir şeylerin yolunda olmadığını belli eden kırık bir sesle onu aradığında neredeyse rahatladı Asi.

Yazılmamış HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin