İtiraflar, Yabancı Kalanlar ve Biz İkimiz Part 4

1.1K 77 46
                                    


Asi son teşekkürünü de edip nefes nefes bir şekilde sahneden inerken yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. İlk cumartesi sahnesiydi ve cumartesileri repertuarlarının nispeten daha canlı şarkılardan oluştuğunu ilk provalarında fark etmişti. Asi genelde birilerine yüksek sesle şarkı söylerken bu çok nadir böylesi eğlenceli parçalar olduğundan başta garipsemişti ama kafası iyi ve kalabalık bir gruba bu tarz şarkılar söylemenin ne kadar eğlenceli olduğunu daha ilk şarkıda anlamıştı ve bu da bundan önceki iki sahnesinde olduğundan çok daha fazla rahat hissetmesine ve bu da sahneye daha hakim olmasına sebep olmuştu.

Birkaç tebriği ve hiç tanımadığı insanların neşeli selamı kabul ederek bara doğru yürüdü. Soğuk bir şeylere ihtiyacı vardı ve Yaman'dan uzak bir köşeye. Bu gece ilk defa kendisini izlemeye gelmişti adam ama Asi'nin içinde günlerdir kendisiyle konuşmak için tek bir hamle bile yapmayan sevgilisine karşı duyduğu özlem kadar ve hatta belki daha fazla bir öfke ve haksızlığa uğramış olmanın verdiği kırgınlık vardı.

"Gel bakalım Asi kız." dedi Alaz, yüzünde ufak ve Asi'nin onun yüzünde görmeye alıştığı o yarı sarkastik gülüşlerden biri vardı. "Bütün bara haydi gel içelim dedikten sonra uslu bir kız olarak meyve suyunu içmeye mi geldin?"

Asi gülümsememek için yanağını hafifçe ısırmak zorunda kaldı. Şu son bir haftada gerek evde gerekse barda Alaz'la denk geldikleri her seferde birbirlerine laf dokundurup durmuşlardı ama Asi bundan garip bir şekilde keyif aldığını inkar edemezdi.

"Bazılarımızın karaciğerine saygısı var Alaz." dedi kendisini gören Hilal gerçekten Alaz'ın dediği gibi daha Asi bir şey söylemeden ufak bir göz kırpma ile kırmızıya çalan bir kokteyl bırakmıştı. Bunu provalardan sonra da yaptıkları için kısa sürede Asi'nin keyfini yerine getiren bir rutine dönüşmüştü bu.

Kaçamak sayılmayacak kadar aleni ama rahatsız hissettirmeyecek kadar kısa bir süre kızı süzdükten sonra dili damağına değdirip cıkladı Alaz. Aslında Asi, daha önce Çağla'nın üzerine gördüğünü hayal meyal hatırladığı derin göğüs dekolteli mini bir elbise ise hemen yanında otururken Alaz bakışlarını kızın üzerinde tutmanın keyif verici olduğunu kabul ediyordu. "Bu öyle ciğerlerime saygım var işi falan değil." dedi kendi viskisinden bir yudum daha alırken. Rüzgar, bu akşam sıkıcı bir aile yemeğindeydi ve grubun kalanı kim bilir neredeydi. Rüya hep olduğu gibi ilgisini Alaz dışında her yerde tutmayı beceriyordu ve bu gece Alaz'da buna müsaade ediyordu. Salı günü İstanbul'a döndüklerinden beri Rüya ile araları limoni sayılırdı. Kızın sürekli kendilerinde olup, abisine kendisi ve annesi dışında kimsenin hatırlamadığı çocukluk anıları anlatmasından Alaz'a gına gelmişti. Çağla'da sevgilisi olmayınca dünyanın en sıkıcı ikilisine kalmıştı. İkizinin Asi'nin sahneden inmesini dört gözle beklediğine ve birkaç dakika sonra yanlarına damlayacağına emindi. "Abisi de içmiyor hatta içinde zehir varmış gibi kaçıyor. Bunun altında başka bir sebep var."

"Söz verdim Yaman'a." diye itiraf etti Asi, Alaz'ın bununla dalga geçeceğini biliyordu işin aslı ama çok umurunda da değildi. Bunun Alaz'ın dünyanın kalanı ile arasına koyduğu artık anlayabiliyordu. Soysalanlar ile birlikte geçirdiği zaman çocuğun bazı tavırlarını anlamlandırmayı kolaylaştırıyordu Asi için ama yine de bazen Alaz'a tahammül etmek gerçekten zorlaşıyordu. Kendisini yanıltamayarak koca bir kahkaha attı Alaz.

"Tam abisini yaraşır bir hareket." dedi sanki bunun kendisi için ne kadar gülünç, ne kadar saçmak bir şey olduğunu kanıtlamak istercesine neredeyse yarım kadehten fazla olan içkisini tek yudumda içmeden hemen önce. Asi adamın içtiği viskinin özel bir şey olduğunu ve bu kadar hızlı gitmenin Alaz kadar alkol toleransı yüksek birini bile çarpabileceğini tahmin ediyordu. O yüzden Alaz boş kadehini bara bırakıp tazelenmesini istediğini belli edercesine hafifçe öne uzanıp elini kadehin önüne koydu.

Yazılmamış HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin