Yaralar, Yarınlar ve Ya Sonralar Part 5

5.6K 225 74
                                    


Herkese iyi bayramlar dilerim.  Bu bölümün dün gelmesini planlamıştım ancak araya giren bazı toplumsal olaylar -bayram ve Yabani fragmanı- sebebiyle bölüm sonuna eklemek istediğim Aslaz konuşmasını ancak yazabildim. 

 Bu bölüm içinde bahçesini gördüğümüz Asi'nin evinin dizideki küflü ev olmadığını söylemek istiyorum bu arada. Zaten bu kurguda Cesur ve Asi'nin yine benzer bir kaderi olsa da daha makul bir yaşantıları olması başından beri yazdığım bir şey ve bunda biraz da Zafer ile yollarının hiç kesişmemiş ve her ne kadar Cesur sonradan çok kötü yollara sapsa da çok küçük yaştan beri çalışmaya başlamış olmalarının etkisi var. 

 Hep dediğim gibi yorumlarınız ile yanımda olmanız dileği ile çünkü sizin bölümü beklediğiniz heyecanla bende o yorumları bekliyorum. Yorumlarınızı benden esirgemeyin. 

Çok öpüldünüz. 


.................................................................


  İkisinin de ilk öpüşmesi değildi. Farklı zamanlarda, farklı insanlarla ve çoğu zaman bir şeyleri hissedebilme isteği ve bazen de bir şeylerden kaçabilme umuduyla bambaşka insanlarla yaşamışlardı bir şeyleri. Ama bu farklıydı. İkisi de daha ilk anda bunu biliyordu. Alt dudağı adamın dudakları arasında berelenirken ve işin içine diller girmeden hemen önce kesin bir nefes aldı Asi, nefesi kesiliyordu ve bunun sebebinin adamın parmaklarında taşıdığı elektrik olduğunu biliyordu. Yalnızca duygusal bir şey değildi, hatta duygusal olmaktan oldukça uzaktı öpücükleri... Hoyrat, talepkâr ve birazda intikamcıydı. Daha önce öptüğü üç adamdan biri ile aralarında duygusal bir şeyler vardı ve diğeri ikisi Asi için tamamen bir kaçıştı ancak şu anki gibi bir fiziksel çekimi hiç hissetmemişti. Adamın bir eli boynunda diğeri ise kalçalarına yakın bir noktadayken insanların bu fiziksel çekim işini neden bu kadar abarttığını artık biliyordu. Kendi elleri de adamın üzerindeki ceketi çıkarmaya çalışırken, sanki yeterince dokunamıyor gibi hissediyordu adama. Bunca zaman bedeninin en çok ihtiyaç duyduğu şey buydu sanki ve Asi senelerce bunu arayıp durmuştu, şimdiyse yeterli gelmiyordu. Aniden durdu Asi, bu düşünce içindeki tüm alevi tek bir nefeste söndürdü. Nefes nefese geri çekildi. Vücudu ihtiyacı olan bir ilaçtan ayrılmış gibi hafifçe titriyor ve Asi hayatında ilk defa yoksunluk hissinin nasıl bir şey olduğunu biliyordu. Korkuyordu. Çünkü bu his ona bütün yanlışları yaptırabilirdi, biliyordu.

Alaz kadının kendisini öpmesine hazırlıksızdı ama birden bire uzaklaşmasına daha da hazırlıksız yakalanmıştı. Aklı donmuş gibi hissediyordu ve buna rağmen bedenindeki her bir hücre alev alev yanıyordu. Daha bir öpücüğün aklını bu denli başından alacağını hiç düşünmezdi Alaz oysa yeterince tecrübesi olduğunu düşünürdü. Bazen insanın içindeki o tutkuyu daha çok besleyecek şeyler aldığında ve kafası rezil anlardan bile birer keyif çıkaracak kadar iyi olduğunda.. Ayık kafa ile o hissi asla yakalayamayacağını düşünürdü ancak Asi sanki aralarındaki yakınlık asla yeterli gelmiyormuş gibi onu kendisine çekerken Alaz yanıldığını biliyordu. Çünkü öyle olmasa sağ eli kadının tişörtünün üzerinden göğüs ucunu sıkarken Asi'nin dudaklarından dökülen o kısık inilti Alaz'ın dizlerini titretmezdi.

"Alaz." dedi Asi kendisini hafifçe geri çekerken nefes nefese. Oysa bedenlerinin bir kısmı hala temas halindeydi. "Dur." dedi sanki bu durumu o başlatmış gibi. Ama kimin başlattığını hatırlayacak kadar aklı yerinde değildi zaten Asi'nin.

Durdu Alaz, zaten başka çaresi yoktu ama kadının avuçlarına bir lanet bıraktığının farkındaydı. Daha önce Asi'yi öpmenin nasıl bir his olacağı üzerine çokça düşünmüştü ya da Asi'nin ellerinin kendi tenine temas etmesi hakkında. Oysa şimdi düşündüğün her şeyin yaşadığı bu his yanında ne kadar küçük kaldığını ve aslında bunu bilmenin ne büyük bir lanet olduğunun farkındaydı. Asi'ye dokunmanın böyle hissettirdiğini bilirken nasıl ondan uzak kalabilirdi ki?

Yazılmamış HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin