İtiraflar, Yabancı Kalanlar ve Biz İkimiz Part 5

980 74 27
                                    

Herkese merhabalar..   

Gerçek hayattaki dertlerimizden bizi uzaklaştırsın diye kurgu karakterlerin dertlerini önemsemekten yazdığı sayfa başına para alan Rus romancılarına döndüm. Şaka bir yana Ddvi ve Yyvys'de finale yaklaştıkça onları yazma isteğimi içimde bulmak zorlaşıyor bu da diğer kurgulara bölüm gelmesine sebep oluyor tabii. Ama çok yakında bir Ddvi bölümü bekleyebiliriz. En azından her şey yolunda giderse. 

Bir de ufak bir şey söylemek istiyorum. Özel birine özel bir not. Biriciğim, canımın taaa içi biliyorum ki hayat bugünlerde senin için biraz zor ve bu satırları belki haftalar belki aylar sonra okuyacaksın ama hangi zamanda okursan oku bil ki seni çok seviyorum. Bütün bu hikayeler aslında senin.  

"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun.

 Lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun. "



...................................................................................................



Alaz neredeyse uykuya dalmak üzere olduğu şezlongda suratına doğru atılan havlu ile sıçrayarak ve sunturlu bir küfürle doğrulduğunda kavga etmeye hazırdı. Kavga etmeye ve birilerinin canını acıtmaya hazırdı ama karşısında Rüzgar ya da arkadaş grubundan onu görmeye çat kapı gelen birini bulacağını düşünmüştü o yüzden karşısında Asi'yi görünce öfkesi sert bir zemine düşen cam bir bardak gibi kırılıp şaşkınlığa dönüştü.

"Asi kız?" diye sordu hırsla doğrulduğu yere rahatça otururken. Saat öğleden hemen sonraydı ve iyiden iyiye alçalan güneş kapalı havuzlarının yarısına kadar giriyor, Alaz'ın uzandığı yere ulaşmıyordu bile ama zaten Alaz'da güneşlenmek istemiyor dakikalarca hırsla kulaçladığı suyun yorgunluğunun onu mayıştırmasına izin veriyordu. "Hayırdır biri canını sıktı da hırsını benden çıkarmaya mı karar verdin?"

Alaz'ın kendisini bıraktığı şezlongun yanındaki kuru şezlonga otururken hafifçe dudaklarını büzdü Asi, doğrusu fena bir fikir olmadığını düşünüyordu.

"Kalk hadi." dedi sakince. "Seni yemeğe götürme kararı aldım."

Alaz kaşları gerçek bir hayretle kalktığı halde gülümsemeden edemedi. Asi ona bir şey sormuyordu bile yalnızca aldığı kararın sonuçlarını Alaz'a bildiriyor ve harekete geçmesini bekliyordu.

"Pekiii." dedi, itiraz edeceği bir teklif değildi. "Ama bu nereden çıktı şimdi?"

Hafifçe omuz silkti Asi ancak nereden çıktığını çok iyi biliyordu. Tolga iki haftada bir almasını kararlaştırdıkları sahne ücretini bugünkü provadan sonra vermişti. Asi'nin kazandığı ilk paraydı ve daha önce bir arada hiç görmediği kadar yüksek bir meblağdı ve bir süredir aklında dönen bir şey vardı. Alaz'a karşı az da olsa bir minnet ve biraz da borçlu hissediyordu. O gece sahneye çıkmadan önce kendisine verdiği tavsiyeler kesinlikle işe yaramış, Asi'yi rahatlatmayı başarmış, üstelik gerçekten de mekandaki herkese bir içki ısmarlamıştı. Asi'de ilk maaşını alınca adama ufak bir hediye almanın hoş bir jest olacağını düşünmüştü. Ancak Alaz'a ne alacaktı ki? Alaz için kayda değer bir hediye olacağını düşündüğü herhangi bir şeyi iki haftalık sahne ücreti ile alması mümkün değildi, herhangi bir sahne ücreti ile alması mümkün değildi. Ufak ama manevi değeri olacak bir şey almaya kalksa aralarında bunu anlamlandıracak bir bağ yoktu. Bu yüzden uzunca bir süre Alaz'a ne alacağını düşündükten ve aklına gelen her fikir bir öncekinden daha kötü olduktan sonra Alaz'ı yemeğe çıkarmaya karar vermişti. Hem ısmarladığı içki karşılığında Asi'nin de ona bir şeyler ısmarlaması o kadar da garip olmazdı. Ancak bu kez de adamı nereye götüreceği üzerine düşünmeye başlamış ve bu düşünme eylemi artık can sıkıcı bir boyuta gelince de olayları akışına bırakmaya karar vermişti.

Yazılmamış HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin