8.BÖLÜM - GURUR VE ÖNYARGI

187 20 1
                                    

Yeni bir bölümle tekrardan bennnn

Bu bölüm keyifli olacak şimdiden söyleyeyim. İlknur bütün enerjisiyle kurguya renk kattı.

Keyifli okumalar 🌠

"Gökşin," diyen sesle gözlerim aralandı. Başucumda çalan alarmı kapatıp yataktan kalktım. "Şu zıkkım bu saatte niye çalıyor Gök!"

İlknur'un huysuz söylenmesi sabah sabah beni güldürürken, ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım. Uykum hâlâ var ama kafeye gitmem lazım. Bugün Meltem'in izin günü ve Hakan ile tek ben varım; tabii bir de İlknur var. Onu evde bırakmayacağım.

"Kalk hadi Nur, kafeye gideceğiz."

Huysuzca başını yastığına gömdü. "Uyuyacağım, sonra gelirim."

"Hayır," derken yatağımı toplamaya başladım. İlknur ise yer yatağında uyuyordu. "Kalk beraber gideceğiz."

Beni umursamadan battaniyeyi başına kadar çekti. İlknur'un bu hali beni güldürürken yastığımı düzeltip başucuna geçtim. Battaniyeyi çektiğim anda gözlerini zorlukla araladı. Uykulu gözleri bana dönünce yüzünü astı.

"Huzur ver. Ne olur huzur ver. Uykum var benim lan."

Güldüm. "Ama kafeye gideceğiz."

Ayaklarını küçük çocuklar gibi yatağa vurdu. "Bana ne, ben gelmek istemiyorum."

Elimi uzattım tutması için. "Dostunun kafesini görmek istemiyor musun?"

Gözlerini kapattı. "Uyumak istiyorum."

"Of İlknur, çok uykucusun."

"Sen nesin kızım, sabah kuşu mu?" Huysuzca yan döndü. "Horoz gibi erkenden uyanıp başımda ötüyorsun."

Sesli bir kahkaha attım. "Sende kış uykusuna yatan ayılar gibi sürekli uyuyorsun. Hadi yeter bu kadar kalk çabuk."

Omuz silkti ve iyice bana sırtını döndü. "Kalkmam. Hem öğleden sonra Dağhan ile buluşacağız."

"Yani beni ekiyorsun?"

"Yok," dedi esnerken. "Sizi tanıştıracağım. Hem senin kafende otururuz." Battaniyesini başına çekip uykuya kaldığı yerden devam etti bende daha fazla odada durmadım.

Hızlıca rutin işlerimi halledip üzerimi değiştirdim. Havalar epey soğumuş ve sürekli üşüyen bir insan olduğum için kalın bir şeyler giyindim. Genelde rahatlıktan yana olduğumdan dolayı kazak ve bel üstü siyah pantolon giyinip saçlarımı salık bıraktım. Evdeyken toplu olan saçlarımı dışarıda salık bırakıyorum bir de kulak takıntım var. Kulaklarım görününce tuhaf hissediyorum; bu huyum beni bazen çok sinir ediyor. Kulaklarım küçük fakat görünmesini istemiyorum.

Odamdan çıkıp alt kata indiğimde ev halkı kahvaltı masasındaydı. Yerime geçtiğimde annem bana baktı. İlknur'u soracak ama onun ne kadar uykucu olduğunu bildiği için sorgulamadı. İlknur bizde kaldığı zaman onu asla uyandıramıyorduk. Küçükken bile uykucuydu.

Ailemle sessiz ve oldukça keyifli bir kahvaltının ardından hazırlanıp evden çıktım. Bugün biraz erkek uyanmıştım ve kafeyi büyük ihtimalle açan ben olacağım. Hakan bazen çok erken açıyor, bazen de kendi saatinde ama eğer erken açmışsa keyfi kaçık oluyor. Meltem ise hep saatinde açar dakik olduğu için senkronize hareket eder. Üzgün ya da keyifsiz olduğunda yüzü asık ve işkolik oluyor. Ben, ben keyifsiz olunca sadece işe yönelir ve sessizleşirim.

KUTUP YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin