16.BÖLÜM - SÖZ

120 15 5
                                    

Herkese selammm, yeni böümle geldimmmm
Okurken umarım keyif alırsınız ben sonları yazarken biraz duygulandım ama genel olarak güzel bir bölüm oldu. Keyifli okumalar 💖


Sabah gözlerimi heyecanın eşiğinde açmıştım. Hâlâ heyecanlıyım, hatta içim içime sığmaz bir halde. Elindeki pamuk şekerle mutlu olan bir kız çocuğu gibi evde dönüp duruyorum. Mutluluğu nasıl görürsen öyledir ve ben bugün olacak her şeyden dolayı kendimi mutlu olarak görüyorum; ben kendimi mutlu hissediyorum. Kalbimde hâlâ anlam vermek istemediğim kıpırtılarla odamdayım. Saatler kaldı. Saatler sonra bana uzak olan her ihtimalle yüzleşeceğim. Korktuğum o duygu beni kaçtığım bir anda yakalayıp ağına mahkûm etti. Şimdi ise o korkuyla bakışıyorum. O korkuyu bir adım arkamda bıraktım.

Aynada gördüğüm bu kız büyümüş. Elim, bukleler eşliğinde omuzlarıma dökülen saçlarımda gezindi. Gözlerime bakınca dudaklarım sevinçle kıvrılmaya başladı. Kahve tonlarındaki gözlerim ışıltılı makyajla ortaya serpilmişti. Üzerimdeki mavi elbise benimle bir bütün oldu. Dar kesim ve dizlerimin altındaki elbiseme bakarken derin bir nefes aldım. Güzel görünüyorum. Ayağımdaki hafif siyah topukluları evde giymesem de olurdu ama İlknur beni her an parçalayabilir.

Sabahın köründe uyanmış ve evi temizlemiştik sanki hiç temizlik yapmıyor gibi. Ardından duş almış ve İlknur ile heyecanımı bölüşmüştüm. Şimdi ise hazırlanmış ve odamda heyecanımla baş etmeye çalışıyorum. Ben aynadaki görüntüme bakarken telefonum titredi.

Ulaş
Bir renk seçer misin?

Dudaklarım kendiliğinden kıvrılırken, rengi çiçekler için sorduğunu adım gibi biliyorum. Zorlanmasını istemedim.

Beyaz gül :)

Mesajı gönderip telefonu kalbime bastırdığım anda çok sürmeden telefon tekrar titredi.

Ulaş
Beyaz gül olmaz Gökşin. Başka bir şey seç güzelim.

Beyaz gül olmaz demesine kırılayım mı yoksa güzelim demesine düşeyim mi bilemedim. Ve ben bunu düşünürken ondan bir mesaj daha ekrana düştü.

Ulaş
Beyaz gül ayrılık getirirmiş. Sen benim yıldızımsın. Bizi hiçbir şeyin ayırmasını istemiyorum.

Gözlerimin ardı sızlarken, başımı beyaz tavana kaldırıp derince nefeslendim. İstemediğim her şey şimdi avucumdaymış gibi. Duygular, sanki kapının önüne koyduğum bir oyuncaktı ve o oyuncak hiç oradan ayrılmadı. Ve sanki onu tekrar içeriye alacağımı biliyormuş gibi. Bende onu en sonunda kapı eşiğinden içeriye aldım.

O sadece bir inanış. Akşam ellerinde sekiz kırmızı, bir tane beyaz gül görmek istiyorum.

Mesajı gönderdikten sonra iç çekişlerim arttı. Akşamın soğukluğu bir kasvet gibi üzerime çökerken aynadaki yansımam aksi gibi beni sarıp ısıttı. Onunla saatler sonra karşı karşıya geçip bakışacak ve gün bitiminde aynı yüzükleri taşıyan parmaklarımıza bakacağız. Kalbim bu düşüncelerin ardında çınlayıp durdu. İçimdeki kuşlar her bir kanadıyla beni çarptı. Sanki kuşların kanatları beni dağlıyor sonra onunla bir bütün haline getiriyor. Ben onunla tamamlanmak için varım. Bir yapbozun tam yerine oturması gibi her şey; sanki onunla ben birbirini tamamlayan bir yapbozuz.

Aynanın karşısından çekilip yavaşça yatağa oturdum. Elbisemin kırışmamasına oldukça dikkat ediyorum ama bir şeyin üzerine ne kadar düşersen o kadar tehlikededir. İnsan en çok üzerine düştüğü şeylerle sınanır. Hayat da böyledir; ne kadar seversen o kadar imtihanın olur. Ve ben artık bir şeyleri kaybetmek ya da onlarla sınanmak istemiyorum. Şimdi; burada ben bu kadar mutluyken korkuma engel olamıyorum da.

KUTUP YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin