9.BÖLÜM - GEÇMİŞTEN

192 20 2
                                    

Yeni bir bölümle herkese selammm kurgu nasıl ilerliyor bilmiyorum ama umarım seviyorsunuzdur. En fazla 20 bölüm olacak gibi duruyor ama karar veremedim daha az bile olabilir. Sizi tutmadan bölüme geçelim keyifli okumalar💫🖤




Gelişi farklıydı ama yine de gitti. Ne göreceğini bilmeden ilerledi. İnanması onun için belki de güçtü fakat korka korka gitti. Her bir adımında zemin sanki onunla beraber titredi. Kocaman ayakları ürktüğü için attığı her adım ürkekti. Ne göreceğini bilmeden gitti ya da biliyordu fakat bir türlü anlamadı.

Gözleri cam kenarında oturan iki kişiye kaydı. Korku yerine kıskançlık bir sarmaşık gibi etrafına dolandı. Nefesini, azar azar dudakları arasından bırakıp onları duyabileceği kadar yakınlaştı. Görünmemek için ekstra çaba harcadı ve istediğine ulaştı. Camlar açık olduğu için bahçedeki masalardan en yakın olana geçti. Sıcak havaya rağmen sanki buzlar arasındaymış gibi üşümüştü.

"Biliyorsun," dedi Murat. "Pişmanım Buket."

Buket gözlerini kapattı. Buraya ne için geldiğini kendisi de bilmiyordu ama bildiği tek bir şey vardı; o da karşısındaki adamı hala unutamamış olması. Şu an bile karşı karşıya oldukları için kalbi deliler gibi çarpıyordu.

"Nişanlandım ben Murat. Sen beni yarı yolda bıraktın." Gözleri sözlerinin ardından dolarken yutkundu. Uzanıp gözyaşlarını silsin istedi Murat ve istediği de oldu.

"Ben çok pişmanım Buket. Seni bıraktığım için köpekler gibi pişmanım."

Buket daha çok ağladı. Gözyaşları art arda düşerken titrek nefesler alıyordu.

"Ben seni unutmaya çalıştım. Hatta kalkıp hiç tanımadığım biriyle dikkatimi çektiği için nişanlandım. Ben seni unutmak istiyordum."

Ulaş, oturduğu sandalyeye mıh gibi çakılıp kaldı. İçindeki öfke azar azar büyürken nişanlısından duyduklarını sindirmeye çalıştı. Sindiremedi. Öfkesi ateşe verilmiş bir kağıt parçası gibi hızla tutuşup yayıldı. Yer ve gök arasına sığan adamı bir kalbine sığdıramamıştı Buket; Ulaş en çok buna gücendi. Oysa Ulaş onu her bir nefesine dahi sığdırmıştı. Buket sadece adını ansa dibinde bitiyordu.

"Ben yerini doldurmak için her yolu denedim."

Buket konuşurken Ulaş daha fazla dinleme gereği duymadı. Duydukları kanına kadar öfkeyi yaymıştı. Hiçbir şey değilde en çok sevgisizlik dokunmuştu. Oysa Ulaş sevildiğine inanmıştı. Sevdiği kadar olmasa bile sevildiğine biraz olsun emindi ama yanılmıştı.

Ulaş, Buket tarafından hiç sevilmemişti. Sadece bir yara bandı gibi gelip kanayan yarayı kapatmıştı. Ondan habersiz üzeri kapanan yara kanamaya devam ediyormuş.

Yavaşça oturduğu sandalyeden ayaklandı. Zemine bu kez sağlam basan adımları taş yerleri çiğner gibiydi. Attığı her adımda yüzüne daha soğuk bir ifade ekledi. Yürüdü. Yavaş yavaş kafenin içine doğru yürüdü. Gözleri el ele tutuşan Murat ve Buket'in üzerinde durdu. Ulaş hiç Buket'in elini tutmamıştı. Demek ki dedi kendi kendine Buket beni hiç sevmemiş. Ona dokunmasına bile tahammül edemiyordu.

Sağlam adımları masanın başında durunca, Buket hızla ellerini masadan kendine çekti. Ulaş'ın dudakları hafifçe kıvrıldı. Oysa az önce Murat'ın eline sıkıca tutunan Buket'ti. Bunu düşününce daha çok gülümsedi. Ulaş'ın gözleri Buket'in parmaklarında dolandı ve aradığını elbette bulamadı. İnsan sevmediği birinin yüzüğünü takmazmış dedi daha çok gülümserken.

KUTUP YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin