13:ARALANAN SIR PERDESİ

242 28 134
                                    

Sakladığın sır senin esirindir, açığa vurursan sen onun esiri olursun...

****

8. yaşım en büyük dönüm noktamdı. Annem gitmişti. Kendimi koca bir boşukta gibi hissetmiştim, gözyaşlarım akarken pencereden gecenin karanlığına bakıyordum belki pişman olur da döner diye, dönmedi. O gün anladım giden dönmüyordu, zaman geçtikçe biz gidenin peşinden gidiyorduk.
Ben hep annemin arkasından gittim, o gittikçe bende peşinden koştum. Giderken " Biraz bekle baban gelecek" dedi telefonunu bıraktı gitti.

Kocaman evin içinde tek başımaydım, anneannemi aradım annemin gittiğini ve yanıma gelmesini söyledim çünkü korkuyordum. Sabırla babamı da bekliyordum. O gelince ona sarılıp ağlayacaktım en azından o yanımdaydı, tabi ben öyle düşünüyordum. Yağmur başladı pencereden babamı gördüm gülümsedim sevinçle gidip kapıyı açtım, babam annemi sordu ben gitti deyince de sinirlendi zaten bir kaç senedir araları iyi değildi.

Anneannem dışarda üstü başı ıslanmış bir vaziyette eve girdi. Babam ve ikisi birbirlerine bağırdı bense köşeye sinmiş babamın gelip bana sarılmasını ben yanındayım demesini bekledim.

"Bu çocuk ne olacak" dedi anneannem sorusuyla babama diktim gözlerimi babam ise gitmek için arkasını dönmüştü.

"Annesi düşünmeyip başka adamın koynuna gitmiş ben mi düşüneceğim." bir cümle ne kadar ağır olabilir bilmiyorum ama ben o gün o cümlenin altında ezildim,bir daha da çıkamadım çocukluğum da orda kaldı.

Annem terkedişiyle babam ise istemeyişiyle hayatım başladı. Benden çıkıp gittiler.

Anneannemse bana sarılıp ağladı beni o evden çıkarıp yanına aldı.

Bugün ise o soğuk yağmurlu geceyi yaşıyordum yine tek başımaydım tek fark ise ben artık çocuk değildim. Sırtım duvara yaslanmış dizlerimi kendime çekmiş kollarımlada sarmış bir vaziyette bilmediğim bir yerde oturuyordum. Karanlıktı sadece küçük olan camdan dışardaki sokak lambasının ışığı sızıyordu. Üşüyordum üstümde mavi bir tişört altımda ise kot siyah bir pantolon vardı.

Okuldayken çocuklardan biri beni arka bahçeye çağırmıştı gittiğimde ise bir adam tarafından bayıltıldım uyandığımda ise arabadaydım karşımda tanımadığım bir adam vardı O kişinin ise Mazhar olduğunu arabadan inerken öğrenmiştim, Çağan'ın ailesini mahveden adamın elindeydim bunu ona göstermesem de korkuyordum vicdansızsa bir kızın ölümüne sebep olup diğerini ise sakat bırakmıştı ve ben o adamla aynı havayı soluduğum için ürperiyordum.
Beni buraya bırakmışlardı ne gelen vardı ne giden yağmur sesinden başka hiçbir ses de yoktu. Başımı duvara yasladım gözlerimi kapattım uyumak ve uyandığımda Çağan'ın yanında olmak istiyordum. Ne kadar öyle kaldım bilmiyorum kendimi uykuya teslim etmiştim.

" Uyan güzel aç gözünü dinle aşıkın sözünü" diyerek yakınımdan sesler geliyordu yavaşça gözümü açtım ve karşımda gördüğüm Mazharın yüzü ile sıçradım ve oturur pozisyona geldim.

"Uyuyan güzel, ben baktım uyandı" dedi sırıtarak bense ona iğrenerek bakıyordum. "Bugün sevgilinle konuşturacağım seni " ayağa kalktı burnunu çekti " Suyu ver" dedi başımı kaldırıp baktım eline aldığı suyu eğilip bana uzattı elinden aldım ve o daha doğrulmadan yüzüne septim.

" Allah belanı versin" dedim bağırarak

" Seni orospu" dedi ve yanağıma sert bir tokat attı önüme eğildi yüzünü yaklaştırdıkşça ben geri çekildim çok fazla çekilememiştim başım duvara değmişti o ise yaklaştı iğrenç nefesi yüzüme çarpıyordu " Çağan'ın ablasına ve kardeşine ne yaptığımı biliyorsundur" dedi tehdit eder gibi iliklerime kadar ürpermiştim "O yüzden biraz daha sakin ol" kaşlarımı çattım ona korktuğumu belli etmek istemiyordum.

BİR DAMLA GÖZYAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin