36. Bölüm 🍂

9.7K 674 170
                                    

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz, iyi okumalar!

Bölüm 36: Sırlar Elbet Ortaya Dökülür

Kollarımın arasındaki iri beden; dizime başını yaslamışken kara tutamları parmaklarımın arasında bir dalga misali süzülmüş, toprağı andıran gözleri gözlerimi esir etmiş, ellerini karnıma yaslayarak da doğanın huzurlu hissiyatını bu odaya taşımıştı ve işte bu adam benim dünyamın ta kendisiydi!

İlgili bakışlarla bana bakıp gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmazken parmaklarının ucu da yeni varlığını öğrendiğimiz bebeğimize ilgisini veriyordu. Daha dünyaya gelmemişken bile yeterince ilgisini vermeye hazırdı. İlk andan beridir aynı anda ikimizle de ilgileniyor ve bizi sevgisiyle sarıp sarmalıyordu. Öyle çok konuşup dile getirmesine bile ihtiyaç duymuyordum çünkü o bakışları, parmak uçlarındaki huzur ve sıcacık tavırları bile fazlasıyla sevgisini hissettiriyordu.

Öyle doğal bir tavırla beni dinlerken düz karnımı öpüp çekilmişti ki içimde sıcacık bir yaz mevsimi başlamıştı. Hareketleri öyle olması gerektiği gibiydi ki o doğallığı her anında hissedebiliyordum. İstemsizce bana karşı bir çekim hissediyordu ve çoğu zaman yaptığı tatlı hareketleri kendisi bile fark etmiyordu. Bana her an temas etmesi, güzel sözler söylemesi onun için olması gereken bir ihtiyaç olduğundan asıl yapmazsa sorun varmış gibi bir tavrı vardı her daim.

"Bir sonuç çıkmadı hâlâ değil mi?" Kara saçlarını parmaklarımla geriye doğru taramaya başlamıştım. "Konuştum ama kamera zaten kazanın olduğu yerde yokmuş. Arabanın durduğu yerdeki her yerin kamera kayıtlarına falan da bakıldı ama şüpheli birini görememişler. Bazı yerlerin kamerası bile çalışmıyor. Ben de kesin şu yapmıştır diyemiyorum çünkü malûm kardeşim bile arkamdan iş çeviren birisi olduğundan kesin kanıya varamıyorum. Aklımda birileri var, onları yakın takibe aldıracağım." Sesi sıkıntılı çıkıyordu. Kendi başına gelenler bir yana o kişiyi bulamadığı için önümüzdeki bir zaman diliminde sevdiği birine de zarar gelir korkusunu yaşıyordu.

"Sen yine de çok dikkatli ol olur mu? Kontrollerini yaptır arabanın sürekli, daha fazla adam olsun etrafında. Ben o gün dünyada cehennemi yaşadım, bir daha katlanamam, dayanamam. Artık tek de değilim, nohut tanem için de dikkat etmen gerekiyor. Söz ver bana." Hafifçe yattığı bacağımdan doğrulup oturur konuma gelmişti.

"Söz, söz güzelim. Hayata tutunmam için senin varlığın yetiyorken şimdi miniğimiz varken daha da çok dikkat edeceğim. Sizi yarı yolda bırakmam, bunu kendi isteğimle asla yapmam. Allah ömür verdiği müddetçe ben canımı tehlikeye atmam ama bil ki sizin için. Yoksa geri adım atmayı pek sevmem bilirsin." Ellerim ve dizlerim üzerinde doğrulup yüzüne yaklaştım. "Bilirim bilirim, gel biraz bana doğru adım at da heybetini de görelim kocam!" Dolu dolu kocam deyince gülmüştü. Çok da ciddi olmaya gerek yoktu, zaten yeterince zor günler yaşamıştık.

"Seninle hayırlı bir iş konuşacağım." Burnunun ucunda sevimli bir tavırla konuşunca içli bir nefes çekmişti bana bakarken. "Hayırdır, bir daha mı evleniyoruz, nikâh mı tazeliyoruz?" Dudaklarını hafifçe burnumun ucuna bastırıp çekmişti. "O da olur aşkım ama bu başka bir hayırlı iş." dedim gözlerimi kırpıştırarak.

"Güzelim böyle burnumun ucunda konuşmaya devam ettikçe benim aklım karışıyor, dikkatim dağılıyor. Ya konuşmayalım ben seninle ilgileneyim ya da ufaktan uzaklaş yoksa o ufak burnunu dişleyeceğim." Ciddi ama etkilenmiş bir ses tonuyla konuşunca hemen geriye çekilip kalktığım yere geri oturdum.

"Söyle bakalım hayırlı olan o iş neymiş?" Yatakta karşılıklı otururken merakla yüzüme bakıyordu. "Şimdi şöyle ki Rojen birine çok aşık, o biri de Rojen'e. Çekinip de diyemiyorlar sana. Ben de bir el atayım dedim. Vallahi ikisine de kefilim." dedim ardı ardına. İster istemez ben de gerilmiştim. Arjen baskıcı birisi değildi. Hele konu kardeşiyse daha da hassas davranan birisiydi ama abi olduğu için yine de gerilmiştim.

Yürek Ateşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin