16

225 18 9
                                    

Rosé'den

Lisa dün gece evden çıkmıştı ve şuan saat öğlen 3'tü. Neredeydi bu kadın? Telefonlarıma da cevap vermiyordu. Dün ku kavgadan sonra Jennie ve Jisoo'yu aramıştım. Onlarda hemen gelmişlerdi.

Flashback

Lisa'nın arabasıyla kadrajımdan çıkmasıyla kendimi eve atmıştım. Bacaklarımda güç kalmadığını hissediyordum. Gözlerimi silip telefonumu elime aldım. Hemen Jennie'yi aradım.

"Kaşarım gece gece ne oluyor?" Dedi Jennie uykulu sesiyle
"Jennie lütfen Jisoo ile yanıma gelin" titrek çıkan sesilme kendimden iğrenmiştim.
"Sen ağlıyor musun? Dur hemen geliyoruz" diyip suratıma kapatmıştı.

Telefonu masaya bırakıp kendimi koltuğa atmıştım. Ağlamam giderek şiddetleniyordu. Aptal Rosé neden söylemedin ki? Söyleseydin şuan Lisa yanında olurdu. Belini okşar,saçlarına öpücükler kondururdu. Büyük bir aptalım.

Çalan kapı sesiyle kendimi zorlukla ayağa kaldırıp kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz Jennie bana sarılmıştı. İhtiyacım olan şey buydu. Benden kısa olan beden sıkı sıkı sarıldım. Benden ayrılıp yüzüme baktı. Ellerimden tutarak koltuğa oturttu.

"Lisa nerede?" Dedi Jisoo

"Bilmiyorum" Dedim netleşmemiş sesimle.

"Boşverin şimdi Lisa'yı. Sen ne olduğunu anlat" dedi Jennie. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Biz en son Tayland'daydık işte. Orada jungmoo diye bi adam var. Lisa'nın kardeşinin kocası. Adam uyuşturucu kaçakçısı. Eunji'nin babası işte. Ben evde tek başıma otururken birden bu geldi. Yanıma oturdu. Bacağımı okşadı. B-bedenimi kirletti. Ben Lisa'ya söylemedim. Dün gece boynumda ki kızarıkları gördü. Tam konuşacakken buna bi telefon geldi. Balkona gidip konuştu. Gelince bana bağırmaya başladı. Neden söylemedin? Ne zaman söylemeyi planlıyordun falan dedi. Onu öldüreceğim dedi. Sonra evden çıkıp gitti" ağlamaya devam etmeye başlamıştım. Jisoo soluma oturmuş sırtımı pat-patlıyordu.

"Lisa'yı arayalım bi" dedi Jennie. Telefonumu alıp Lisa'yı aramaya başladı. Kaç kere aradı bilmiyorum ama bi yerden sonra 'aradığınız kişiye ulaşılamamaktadır' sesi duyuldu

Flashback sonu

Kendimi zar zor yataktan atıp salona indim. Sabahtan beri hiçbir şey yememiştim. Jennie ve Jisoo ne kadar ısrar etse de istemiyordum. Telefonumu alıp baktığımda ne bir arama,ne de mesaj vardı. Başına birşey geldi diye korkuyordum.

Misafir odasından çıkıp yanıma gelen Jennie'ye baktım.

"Aramış mı?" Dedi. Başımı hayır anlamında salladım. Ardından Jisoo geldi. Ikiside yanıma oturup beni ortalarına aldılar

Çalan telefonum ile telefona döndü bütün gözler. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Hemen açıp kulağıma dayadım.

"Alo?"
"Alo? Lalisa Manobal'ın yakını mısınız?" Dedi bir kadın sesi. Aklıma gelen düşünce ile bütün bedenimi korku kapladı.
"E-evet. Sevgilisiyim"
"Hanımefendi şimdi söyleyeceğim şey yüzünden paniğe kapılamamanızı istiyorum. Bayan Manobal bir kaza yaptı" Duyduğum cümle ile zaman durmuş gibi hissettim. Kadın hâlâ konuşuyordu ama benim aklım o cümledeydi; Bayan Manobal bir kaza yaptı bu cümle aklımdan çıkmıyordu.

Jennie telefonu kulağımdan aldı ve kendisi konuşmaya başladı. Telefonu kapayıp elimden tutarak kaldırdı beni.

"Yürüyün hastaneye gidiyoruz"

Jisoo ile Jennie konuşurken ben sadece Jennie'nin beni sürüklediği yere gidiyordum. Arabasına bindiğimizde kendime gelmiştim.

"Tayland'a mi gideceğiz?" Dedim cılız çıkan sesimle.

Always you // ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin