Always you // Chaelisa

27

Rosé'den

Havalimanında sevdiğimi bekliyordum. Dün bana saat sabah 10'da geleceğini söylemişti. Eunji ile beraber bekliyorduk.

"Anne. Lisa annem ne zaman gelicek?" Telefondan saate baktım. Şuana kadar gelmesi gerekiyordu.

"Birazdan gelecek bitanem" Dedim küçük elini tutarak. Elimi bırakıp bir anda koşmaya başlayınca o tarafa döndüm. Lisa'ya koşuyordu. Lisa çömelip küçük bedeni kucakladı. Sıkı sıkı sarıldılar. Birbirlerine öpücük kondurup bana baktılar. Lisa'ya baktığımda gözlerinin içi gülüyordu.

Oturduğum yerden kalkıp koşarak sevdiğimin kucağına atladım. Ciddi ciddi atladım. Bacaklarımı beline dolayıp sıkı sıkı sarıldım. Belimden tuttu. Off çok özlemişim ya. Kulağına fısıldayarak konuştum.

"Seni çok özledim"

"Bende seni bebeğim" dedi benim yaptığım gibi fısıldarcasına. Yüzlerimizi hizalayıp dudaklarına atıldım. Hasret kaldığım dudakları kana kana öpüyordum. Sadece 2-3 gün geçmişti. Ben ne zaman bu kadar aşık oldum?

Altdudağımı ısırıp geri çekildi. Galaksiyi andıran gözlerine baktım. Gözleri yıldızlarla doluydu sanki. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Yanağına bir öpücük kondurup kucağından indim. Eunji'ye döndüğümde gülümseyerek bizi izliyordu. Endişeyle yüzüme baktı.

"Anne neden ağlıyorsun?" Ben ağlıyor muydum ya? Hiç farkında değilim. Elimle yanağımı ve gözlerimi silip konuştum.

"Mutlu oldum bebeğim. O yüzden" Tekrar Lisa'ya döndüğümde gülümsemesi asla silinmemişti. Ben çok seviyorum bu kadını. Bu kadına çok aşığım. Gülüşünden öpmek istiyordum onu. Dudaklarını kanatana kadar öpmek,ısırmak istiyordum. Etrafta bu kadar insan olmasa iyi olurdu.

Eunji'yi ortamıza alarak ilerlemeye başladık. İkimizinde elini tutuyordu. Lisa çantası omuzuna asmıştı. Cebimden arabanın anahtarını alıp Lisa'ya uzattım.

"Bu sefer nehire uçmadım" Dedim gülerek. Kahkaha atarken anahtarı eline aldı. Aklıma gelen fikirle konuştum.

"Belgeyi aldın mı?" Dedim merakla.

"Tabikide" dedi ve çantasından bir dosya çıkarıp bana uzattı. Dosyayı açıp içine baktım. Artık Lisa'nın kızıydı. Jungmoo ile sadece kan bağı vardı. Artık bizim kızımızdı. Gülümseyerek geri uzattım.

...

Eve gelmiştik. Lisa hemen odamıza gitmişti. Eunji'de bana yalvarıyordu.

"Anne lütfen bugün gitmeyeyim okula" küçük bedeni kucağıma aldım.

"Neden peki?"

"Lisa annem geldi. Ben okuldan çok geç eve dönüyorum. Onunla vakit geçirmek istiyorum" dedi dudaklarını büzerek.

"Hmhm. Lisa annenede soralım mı?" Kafasıyla onayladı. Bir süre sonra Lisa geldi. Yanımıza gelip Eunji'yi öptü. Gözleri dudaklarımda dolaşıp geri çekildi.

"Anne" dedi Eunji tombul yanaklarıyla.

"Efendim çiçeğim?"

"Bugün okula gitmesem. Seni çok özledim. Beraber vakit geçirmek istiyorum. Üçümüz vakit geçirsek olmaz mı?" Lisa düşünür gibi yaptı.

"Ödevlerin ne olacak?"

"Öğretmenim yarın verir ya da Haewon bana getirir"

"Hmhm. Tamam anlaştık o zaman. Haewon demişken. Ne oldu en son?" Dedi merakla.

"Dün değil ondan önce ki gün bize geldi. Bizde kaldı. Kurabiyelerimi de çok beğendi. Ödev yaptık,çizgi film izledik. Herşeyi yaptık"

"Eğlendiniz mi?"