Rosé'den
Lisa ile evliliğimizin üzerinden 2 ay geçmişti. 2 aydır evliydik ya şaka gibi. Eunji'de yaz tatiline girmişti. Aldığımız kedilerde büyümüştüler. Her gün koşuşturuyorlardı.
Lisa ile her zaman gittiğimiz sahile lunapark açılmıştı. Aslında tam lunapark değildi. Birkaç alet gelmişti ve gelmeye devam edecek diye biliyordum. Bugünde oraya gidecektik. Akşamın hafif esintisinde gidecektik.
Şimdi ise Haewon bizdeydi. Televizyondan winx açmış onu izlerken bi yandan da karpuz yiyorlardı. Sevdiğim kadın ise yanımdaydı. Çocuklarla beraber o da winx izliyordu. Arada da karpuzuma çörekleniyordu.
"Anne karpuzum bitti" dedi Eunji bana dönerek. Önünde ki kaba baktığımda içinin dolu olduğunu gördüm.
"Tezgahta kesilmiş duruyor bitanem" Eunji masanın yanından ayrılarak mutfağa gitti. Elinde iki dilim karpuzla geldi. Kesinlikle ikimizde karpuz aşığı değildik. Elinde ki dilimin birisini Haewon'a verip tekrar masanın yanına oturdu. Elimde kalan karpuz kabuğunu kaba koyup tekrar Lisa'ya sırnaştım.
"Rosé abla annem kaçta gelecek?" Diye sordu Haewon. Telefonumdan saatte baktım. 3'tü annesi 4'te gelecekti.
"1 saate gelecek bitanem"
"Ne 1 saat mi? Haewon kalk oyun oynicaz" diye ayaklandı Eunji.
"E yarında gelirdim"
"Haewon yarın gidiyorsunuz. Hadi son saatimiz bu"
"Yarın gidiyor muyuz? Neden!" Diye ağlamaya başladı Haewon.
"Babannenlere gidecekmişsin. Bende bilmiyorum neden!" Diyip Eunji'de ağlamaya başladı. İkiside birbirlerine sarılarak ağlamaya devam ettiler. Gülmek istemiyorum ama cidden komik. Lisa tam olaya müdahale edecekken durdurdum. Fısıldayarak konuştum.
"Boşver ağlasınlar. Sarılarak zaman geçirsinler" Dedim. Aklıma gelen fikirle kanepeden kalkıp odamıza girdim. Lisa'nın çocukluğundan kalma ve anılarımızla dolu olan kamerasını alıp geri salona geldim. Onların bu hallerini çektim. Çok tatlılardı.
Onlar ağlarken Lisa elimden tutarak çalışma odasına çıkardı beni. Elimde ki kamerayı aldı ve içini açtı. İçinden bir şey çıkartıp laptoba taktı. Sandalyesine oturup beni kucağına çekti. Bacağına oturdum.
"Anılarımızı bakalım dedim" diyip bir dosyaya girdi. İçinde bir sürü fotoğraflarımız vardı. Çoğunu Lora Anne çekmişti. Gülümseyerek fotoğraflarımıza bakmaya başladım. Küçüklükten büyüklüğe doğru gidiyordu. Lisede okuldan kaçıp geldiğimiz kütüphanenin bile fotoğrafı duruyordu. O kütüphaneyi özlemiştim.
Üniversiteden sonra ilk buluştuğumuz ana geldik. Lisa'ya sarılışım,boynunda ağlayaşım. Hepsini çekmiştiler. Kesin Jisoo çekmişti.
Yavaş yavaş şuan ki halimize geliyorduk. Evlenme teklifi ettiği fotoğrafa gelmiştik. Dur ne? Ne zaman ve kim çekmişti?
"Bunu ne zaman çektiniz ve kim çekti?"
"Ryujin'i tembih etmiş olabilirim"
"Planlıydı yani"
"Yoo aslında değildi. Sadece Ryujin biliyordu" Kafamla onaylayıp fotoğraflara bakmaya devam ettik.
...
Sevdiğim kadın ve kızımla sahile gelmiştik. Hafif rüzgar esiyordu. Güneş yavaştan batmaya başlamıştı.
"Anne! Anne! Dönmedolap!" Diye bağırdı Eunji. Koşarak küçük lunaparka gitti. Lisa'da yanıma gelip belime elini attı.
"Koşma! Düşeceksin!" Diye uyardı Lisa. Onu gerçekten her rolünde seviyorum. Anne rolünü,hayatımın aşkı rolünü,öğrenci rolünü. Ben ona deli gibi aşıktım.
Lunaparka vardığımızda Lisa gişeye gidip bilet almıştı.
"Çok fazla binmek yok hanımefendi. Biraz dinlenmeye geldik. Anlaştık mı?" Dedi Lisa küçük bedenin kafasını okşayarak. Eunji kafasıyla onayladı.
"Hadiiiiii! Dönmedolaba" diye coşkuyla konuştu. Dönmedolaba hızlı hızlı adimlarken bizde gülerek onu izliyorduk.
Dönmedolaba bindiğimizde Eunji etrafa bakmaya başlamıştı bile. Alet çalışmaya başladığında ufak bi çığlık bile atmıştı.
"Anne kamerayı versene. Fotoğraf çekinelim" dedi Eunji Lisa'nın elinde ki kameraya bakarak. Eunji'yi ortamıza alıp kamerayı bize döndürdü. Saçma sapan pozlar vererek fotoğraf çekinmeye başladık. İkimizde aynı anda Eunji'nin yanaklarını öperken bir kaç fotoğraf çekindik.
"Şimdi de ikinizi çekinin" dedi Eunji aramızdan çıkarak. Lisa,Eunji'ye nereye basacağını gösterdi. Eunji karşımızda ki koltuğa oturup kamerayı bize tuttu. Şuan en tepedeydik. Lisa elini omuzuma atıp beni kendine çekti. Öyle birkaç fotoğraf çekindik.
"Annelerim bide öpüşürken çekeyim mi?" Dedi Eunji dudaklarını büzerek. Öpüşerek mi? Sapık mıydı bu kız?
"Öpüşmek mi? Sen nerden duydun onu?" Diye sordu Lisa.
"Jennie teyzem söyledi. Hadi hadi lütfen" dedi yalvararak. Gülerek dudaklarımızı birleştirdim. İlk başta karşılık veremedi sonra olayı kavrayınca karşılık vermeye başladı.
"Tamam oldu" dedi Eunji gülümseyerek. Kızımızın önünde öpüşmek utanç vericiydi. Tanrım kesinlikle yanaklarım kızarmıştı. Eunji bana bakarak güldü.
"Lisa Anne,Rosé annem utanmış bak. Yanakları domates gibi olmuş" Tanrım yerin dibinden konuşuyorum şuan. Lisa bu halime derince kahkaha attı. Ardından Eunji'yi kucağıma oturtarak birkaç fotoğrafımızı çekti.
Alet en alta gelmişti. Aletten inip etrafa bakındık.
"Anne atlıkarıncaya binelim" diyerek bizi sürüklemeye başladı Eunji. Atlıkarıncayada binmiştik. 27 yaşında atlıkarıncaya binmek.
Lisa bir başka ata,Eunji ile bende başka ata binmiştik. Lisa oyuncu bi tavırla konuştu.
"Beyaz atlı prensiniz geliyor prensesim!" Dedi bağırarak. Çocukça haline kahkaha attım.
"Ben prens istemem!" Diye bağırdı Eunji. Dedikleri karşısında Lisa ilk başta durdu. Eunji'nin bizi normal karşılaması çok güzeldi.
"O zaman Haewon prenses gelsin. Ona ne dersiniz?" Dedi gülerek.
"Haewon olur. O gelsin" dedi Eunji'de. Lisa'ya dönerek konuştum.
"Ağır shipledim" Kafasıyla beni onayladı. En büyük shipim Haewon ve Eunji'ydi ya.
...
Lunaparktan çıkmıştık. Yakından dondurma alıp sahile gelmiştik. Lisa ve ben kumun üstüne oturmuş güneşin batışını seyrediyorduk. Eunji ise biraz uzağımızda taş topluyordu.
Lisa bir elini arkama atmıştı,bi yandan da dondurmasını yiyordu. Bende kafamı omuzuna koymuş güneşin batışını izlerken dondurmamı yiyordum. Şuan aldığım huzuru anlatmak istesem kelimeler yetmezdi.
"Lisa 2 aydır evli olduğumuz sanada şaka gibi gelmiyor mu?"
"O kadar oldu mu ya? Bilmem beraber geçirdiğimiz her an bana rüya gibi geliyor. O kadar huzurlu,o kadar güzel hissetiriyor ki"
"Aynı şey benim içinde geçerli. 20 yıldır birbirimizin hayatlarındayız. Ama sanki 20 yıl gibi değilde 20 gün gibi hissediyorum. Seninleyken zaman o kadar hızlı ve güzel geçiyor ki" Dedim kafamı omuzundan kaldırarak. Lisa'da bana bakıyordu.
"Sana aşığım Park"
"Sana aşığım Manobal" diyip dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim. Tekrar omuzuna kafamı koyarak Eunji'yi izlemeye devam ettim.
Son...
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Always you // Chaelisa
RandomRosé gece yattığı kişinin çocukluk arkadaşı Lisa olmasını beklemiyordu