11(M)

750 26 21
                                    

Lisa'dan

Bugün yeğenim gidiyordu. Terminale yaklaşmıştık.

"Teyze,babam geldi mi?" Diye sordu Eun-ji merakla. Jung-moo'nun abalak suratı aklıma gelmesiyle yüzüm ekşimişti.

"Evet geldi bitanem. Terminalde seni bekliyor" Dedim yapmacık bir gülümsemeyle. Sevinç çığlıkları atan Eun-ji ile sahte gülümsemem gerçek olmuştu. Babasını çok seviyordu ama babası.... kafayı bulan ayyaşın biriydi. Kız kardeşime Ve yeğenime birşey yapacak diye çok korkuyordum.

Sağ tarafıma döndüğümde Tanrı katından inmiş sevgilime baktım. Bembeyaz yüzü,dolgun dudakları,uzun kirpikleri ve burnunun üstünde olan beniyle bir melekti. Benim meleğimdi. Onu görünce bütün sorunlarım,endişelerim,korkularım ortadan kayboluyordu. Beni böyle güvende hissettiren başka birisi yoktu. Bugün ödülünü de alacaktı.

Ay yüzlü sevgilime bakmaktan vazgeçip yola dönmüştüm.

...

Terminaldeydik. Otobüsün gelmesini bekliyorduk. Jung-moo ayyaşıda bizimleydi. Eun-ji babasının yanına oturmuştu. Bende sevgilimin elini tutuyordum.

Jung-moo piçine kitlenmişken Rosé beni dürttü. Kulağıma yaklaşıp konuştu.

"Lisa adamı yicekmiş gibi bakma. Eun-ji hâlâ yanında" Dediği şeyle Eun-ji'ye baktım. Gözlerimi ikisindende çekip uzaklara bakmaya başladım.

Otobüs gelmişti. Veda vaktide gelmişti. Eun-ji'nin yanına gidip sıkı sıkı sarıldım küçük bedene. Elma yanaklarına öpücükler kondurdum.

"Seni özleyeceğim enerjisi bitmeyen salyangoz" Dedim ve burnunu sıktım.

"Bende seni özleyeceğim ciddi kadın" dedi ve yanağımı öptü. Sıra Rosé'ye geldi. Rosé'de küçük bedene iyice sarıldı. Hatta öpücük yağmuruna tuttu. Gözlerim Jung-moo'yu buldu.

Gözleri Rosé'nin bedeninde dolaşıyordu. Dudaklarını ısırarak Rosé'yi izliyordu. Ne sikim yapıyordu bu adam?

"Jung-moo. Gelsene bi" diyip otobüsün arkasına,Rosé ve Eun-ji'nin göremeyeceği yere geçtik.

Jung-moo'nun yakalarından tutup kendime çektim.

"Sakın benim olana dokunayım deme" Dedim fısıldayarak.

"Ötekini gönderip seninkinimi alsam? Çok güzelmiş" diyip pis bi kahkaha attı.

"Yediğin tüm bokları polise veririm"

"Eun-ji'ye kıyamazsın sen. İyi ki kardeşini sikmişim de bana bi koruma yapmış" söylediği cümle ile ağzının ortasına yumruğumu yapıştırmıştım.

"Ailem hakkında düzgün konuş. Ve kızının yanına ağzı gözü dağınık gitmek istemiyorsan tabii" Dedim ve geri çekildim. Bacak arasına bi tekme atıp Rosé ve Eun-ji'nin yanına gittim.

"Hadi bitanem sen bin otobüse baban şimdi gelir" Dedim Eun-ji'ye. Otobüse bindi ve kendi yerine doğru gitmeye başladı küçük beden. Otobüsün arkasından özel bölgesini tutarak gelen Jung-moo ile yüzümü ekşittim. Tekrar yanına yaklaşıp yakasını kavradım.

"Dediklerimi unutmazsın iyi edersin. Emin ol bu sefer Eun-ji'yi bile umursamam giderim polise. Yarrağı yersin o zaman. Biricik babacığında kurtaramaz seni. Senin gibi bi oğlu olduğu için utanıyor. Siktir git şimdi" diyip iterek otobüse bindirdim.

Tekrardan Rosé'nin yanına gidip ellerimizi kenetledim. Bu eli o piçe vermeyecektim.

...

Eve vardığımızda kendimi koltuğa atmıştım. O piç birşey yapacak diye aklım çıkıyordu. Ben düşüncelere dalmışken yanıma oturan Rosé ile ona döndüm.

Always you // ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin