7

338 24 0
                                    

Rosé'den

Terminale gelmiş,otobüsü bekliyorduk. Bir süre sonra otobüsten küçük bir kız ve orta yaşlarda bi adam inince Lisa yanımdan kalkmış oraya yönelmişti.

Küçük çocuk etrafa baktığında Lisa'yı görmüştü. Lisa yere çömelerek kollarını açmıştı. Küçük kız 'Teyzeeee!' Diye bağırarak Lisa'ya sarılmıştı.

Lisa'nın yanına o orta yaşlı adam gelince yüzünü buruşturmuştu. Çömeldiği yerden kalkarak küçük kıza olduğum yeri göstermişti. Kız da onu onaylamış yanıma geliyordu.

Benim gözlerim hâlâ onlardaydı. Lisa adama yaklaşarak cebine birşey sıkıştırdığını gördüm.

"Teyzemin sevgilisi sen misin?" Dedi küçük kız.

"Evet benim. Ben Rosé" diyip küçük bedene elimi uzattım. Elimi sıkarak cevap verdi.

"Bende Eun-ji. Tanıştığımıza memnun oldum Rosé teyze" hitap şekli ile gülümsemiştim. Gözüm Lisa'ya kaydığında hâlâ o adamla konuştuğunu gördüm.

"Eun-ji. Şu seninle beraber gelen adam kim?" Dedim merakla. Eun-ji arkasına döndü ardından tekrar bana baktı.

"Benim babam o. Jung-moo. Büyükannem bana göz kulak olsun diye gönderdi" Kafamla onu onayladım ve elinde pembe valizle bize gelen Lisa'ya baktım.

"Aç mısın bitanem?" Diye sordu Lisa.

"Aç değilim teyze. Uykum geldi sadece" diye cevapladı Eun-ji. Lisa sesini değiştirerek konuşmaya başladı.

"O zaman kim eve gidip Stelina izlerken bi yandan abur cubur yemek ister?"

"Tabikide ben!" Diye bağırdı Eun-ji.

"O zaman anlaşıldı kaptan. Rotamız; ev!"

Lisa'yı ilk defa böyle görüyordum. Çocukla çocuk olabiliyordu gerçekten. Arabaya doğru giderken Lisa'nın koluna girdim ve yürümeye devam ettik.

Eun-ji birşey hatırlamış gibi arkasını döndü.

"Babam nerde teyze?"

"Şey baban gelemeyecekmiş. Şirkette bi işi çıkmış" Eun-ji kafasını onaylayarak önüne döndü. Lisa'nın kulağına fısıldadım.

"Bu adamın nesi var?"

"Ya adam uyuşturucu bağımlısının teki. Cebine para sıkıştırıp yolladım"

"Annesine noldu?"

"Jung-moo piçi ona da içirmiş. Tedavi görüyor şuan. Ben ümitli değilim. Annemde o yüzden gönderdi" Kafamla onu onayladım. Lisa'nın neden Tayland'dan Kore'ye geldiği belli olmuştu. Kayınvalideme sövmek istemiyorum ama cidden kadın gerizekalı galiba.

Arabaya bindiğimizde eve doğru yol aldık.

...

Eve vardığımızda Eun-ji üstünü değiştirmiş,pijama giymişti. Lisa'da yastıktan ev yapmıştı. Kocaman televizyondan Stelinayı açmıştı.

Eun-ji yastıktan evin içine girince Lisa Stelinayı başlatmış,kumandayı da Eun-ji'ye vermişti.

Lisa sırtını koltuğa yaslamıştı. Bende koynuna girmiştim. Bi elini belime attı ve televizyonu izlemeye devam etti.

...

Aradan birkaç saat geçmişti. Lisa Eun-ji'ye baktığında çoktan uyuduğunu gördü. Eun-ji'yi kucakladı ve misafir odasına götürdü.

Mutfağa gittiğini görünce bende peşinden gitmiştim. Kahve makinasını çalıştırmış,altına da bardağı koymuş bekliyordu.

Benim geldiğimi görünce gülümsedi. Buzdolabından çikolatalı pasta çıkarttım ve tezgaha koyup kesmeye başladım. Belime dolanan eller ve boynuma konulan öpücüklerle gülümsedim.

"Biz nasıl 2 hafta sevişmeden duracağız?" Dedim isyanla.

"Merak etme sen. 2 haftanın acısını çok güzel bir şekilde çıkartacağız" fısıldayarak söylediği cümle ile iliklerime kadar titremiştim. Elimde ki bıçağı bırakıp Lisa'ya döndüm. Tezgahla arasındaydım.

"Ona hiç şüphem yok zaten. Belki Un-ji uyurken birkaç kaçamak yapabiliriz diye düşünmüştüm" Dedim dudaklarına üfleyerek. Dudaklarımızı buluşturduğumda açlıkla karşılık veriyordu. Ellerim anında boynuna giderken,onun elleri de her zaman ki yerini alıyordu.

Tezgahta ki pastayı ki köşeye çekip belimden tutarak beni tezgaha oturttu. Elini bacağıma atmış,beline dolamıştı. Dudaklarım arasına giren diliyle sevinmiştim. Dilini ağzıma buyur etmiştim. Dillerimiz ıslak bir savaşın içine girmişti.

Sağ eli pantolonumun üstünde kızlığıma baskı uyguladığında dudakları arasına inlemiştim. Zevk aldığını gerilen dudaklarından anlamıştım. Kahve makinasının sesiyle ayrılmıştım. Devam etseydik bu işin sonu yatakta bitecekti.

Lisa dudağıma kısa bi öpücük bırakıp kahve bardağını almasıyla çalışma odasına gitmişti. Bende peşinden gitmiştim. Odasına girip dönen sandalyeye oturduğumda,Lisa'da yazıcının başındaydı.

"Test mi verecektin?" Kafasıyla beni onayladı ve yazıcıyı çalıştırıp beklemeye başladı. Gözlerim şişmiş dudaklarına kaydığında sırıtmadan edememiştim. Keşke şuan Lisa sabaha kadar beni becerseydi.

2 hafta nasıl dayanacağımız hakkında en ufak fikrim bile yoktu.

"Yarını nasıl yapıcaz?"

"Eun-ji ve ben gelirim okuluna. Olmaz mı? Ordan da tatlı yemeye gideriz"

"Tabii olur olur. Ama Eun-ji hanım öyle kolay kolay evden çıkmaz ben sana diyeyim"

"Ben ikna ederim hayatım" tekrar işine döndüğünde bende odadan çıkmıştım. Odamıza gidip rahat birşeyler giyindim ve kendimi yatağa attım. Dizüstü bilgisayarımdan gilmore girls açıp kaldığım yerden izlemeye devam ettim.

...

Gözlerimi açtığımda dizüstünün kapandığını gördüm. Uyuyakalmışım. Bilgisayarı kapatıp komodine bıraktım ve etrafıma baktım. Lisa'yi yanımda göremedim.

Yataktan kalkıp çalışma odasına gittiğimde kağıtlarla uğraşan bir adet Lisa gördüm.

"Canım ben yatıyorum"

"Sen uyu bitanem. Gelirim ben birazdan" Kafamla onaylayıp yatak odamıza geri döndüğümde kendimi yatağa atmıştım. Yorgana iyice sarılıp uykuya bıraktım kendimi.

.
Bölüm biraz kısa oldu uzgunum guysss
.

Always you // ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin