Always you // Chaelisa

30

Rosé'den

Ailelerimiz ve Jensoo ikilisini taksiyle restorana göndermiştik. Evde kalma sebebimizde Eunji'nin bir türlü kedileri bırakamamasıydı.

"Bebeğim hadi geç kaldık. Hemen gitmemiz lazım" dedi Lisa isyanla.

"Ama anne onlar aç kalacak" çantamı koluma asıp küçük bedenin yanına adımladım.

"Bebeğim çok durmayacağız ki. 2-3 saat kalacağız. Belkide daha az. Hem biz süt koyacağız zaten. Demi Lisa?" Dedim Lisa'ya dönerek.

"Evet evet. Hatta ben şimdi koymaya gidiyorum" diyip mutfağa adımlamıştı. Eunji kulağıma fısıldayarak konuştu.

"Anne bak dediğim çıktı" Dediğim derken?

"Nasıl yani?"

"Hepimiz beyaz giyinmişiz. Seninde dediğin gibi Lisa annem beyaz gömleğini giymiş. Sende elbise giymişsin"

"Haaa ondan bahsediyorsun. Dışarıdan aile olduğumuz belli oluyor" Dedim gülerek. Lisa elinde plastik bir kapla geri geldi. İçinde ılık süt vardı. Sütü kedilerin ulaşabileceği bir yere koydu ve kutunun bir kısmını deldi.

"Bak oldu. Hadi gidelim artık" dedi Lisa. Eunji kafasıyla onayladı. Koyu yeşil kabanımı giyip Eunji'nin montunu aldım. Lisa' da her zaman ki gibi siyah kabanını giyiyordu. Bizim bu kaban sevdası nedir ya?

Eunji'ye montunu giydirip ayakkabılarını giymeye uzanmıştım ki konuşarak beni durdurdu.

"Ben giyerim anne" diyip ayakkabılarını giymeye başladı. Bende hafif topuklu ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Eunji yanıma gelip elimi tuttu. Lisa'da kapıyı kilitleyip koşar adımlarla arabaya doğru gitmeye başladı. Arka koltuğunun kapısını açıp Eunji'yi koltuğuna koydu. Ardından benim kapımı açıp buyur etti. Heh başladık biz. En sonda kendisi sürücü koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırıp restorana doğru yol aldı.

...

Restorana vardığımızda annemler çoktan bizi bekliyordu. Koşar adımlarla yanlarına gittik.

"Şükür geldiniz ya" dedi Jisoo.

"Ayol ne abarttın be. Tamam açsın anlıyoruz da yarım saatçik geç kaldık sadece" Dedim bende. Kabanlarımızı çıkartıp garsona verdim. Tam Jisoo'nun karşısına oturdum. Lisa'da bir sandalye öteme oturdu. Eunji'yi de ortamıza aldık.

"Siz sipariş ettiniz mi?" Diye sordu Lisa.

"Ettik ettik. Hadi sizde söyleyin" dedi Jennie. Ne kadar açsınız lan. Garsonu çağırdık.

"Ne yiyeceksin Rosé?"

"Bilmem siz ne söylediyseniz ondan alayım bende"

"Bende öyle yapayım. Bebeğim sen?"  Dedi Lisa ardından garsona söyledi.

"Ben makarna istiyorum" dedi Eunji.

"Hmhm tamam. Bir de küçük porsiyon spagetti ama dikkat edin sos koymayın yiyemiyor" garson dediklerimizi bir kağıda yazdı ardından gitti. Eunji bana yaklaşıp fısıldayarak konuşmaya başladı.

"Anne şu adam kim?" Dedi babamı göstererek. Lisa'da bize dönmüştü. Ötekileri de sohbet ediyordu.

"O senin büyükbaban bitanem" Kafasıyla onayladı.

"Öteki büyükbabanı sormayacak mısın?" Dedi Lisa merakla. Eunji hayır anlamında kafasını salladı.

"Hayır sormayacağım. Siz telefonda konuşurken duydum. Öldüğünü söyledin anne" dedi Lisa'ya dönerek. Şok gözlerle ona bakmaya başladım. Ne ara geldin de ne ara duydun be kızım. Lisa'nın gözü bana kaydı ardından tekrar Eunji'ye bakmaya başladı.