I Love Your Money, Mommy♡/gxg [TAMAMLANDI]

page 7

Önceki bölümleri atlamadan okumaya çalışın lütfen bebeklerim💫🐳

---

Utançtan uyuduğumu sandığım dakikalar hiç de düşündüğüm gibi geçmemişti. Nisa, beni kucağına almış büyük havluyu sırtıma örterek beni güzelce sarmıştı. Yatağa bıraktığında hala gozlerim kapalı bir şekilde bekliyordum. Ne olacağını veya ne yapacağımı bilmediğim için ölmüş taklidi yapmak benim için daha iyi geliyordu.

"Beril daha fazla ölü taklidi yapmayı bırak da güzelce kurulan. Hasta olacaksın." Nisanın sesiyle gözlerimi açmaktan başka bir seçeneğim kalmamıştı. Yavaşça gözlerimi açtığımda da onun üstünde pijiamalar vardı ve saçını havluyla kuruluyordu Ya da nemini alıyordu. o saç nasıl kuruyacak yahu?

Yatağın üstündeki pembe pijama takımını görüp hızlıca üstüne atladım. Havlunun içinden çıkmayarak giyinmeye çalışmak azap gibiydi ama sonunda başarmıştım.  Nisa benim için saçlarımın nemini almıştı ama kurutmak lazımdı ıslak saçı hiç sevmiyordum.

"Nisa hadi saçımızı kuruluyalım mi?"

"Olur bitanem." Yanına geldiğimde verdiği cevaptan sonra beni kendisine çekip yanağımdan öpmüştü.  Artık alıştığım için tek bir tepki vermeyip giyinme odasına doğru ilerledim.

Aynanin karşısına oturduğumda saçlarımı, masadan aldığım tarakla yavaşça taramaya başladım. Nisa arkama gelip " güzelim saçlarını ben yapayım mı? Şurada sac açıcı sprey var hem tararken saçların acımasın. İstersen ikimiz de bigudi yaparız, olur mu?" Duyduğum şeyle çok mutlu olmuştum. Ona parıldayan gözlerle bakıp kafamı hızlı hızlı 'evet' anlamında salladım. Elimdeki tarağı ona uzattım.

Saçlarımı elleriyle geriye alıp her yerine sprey sıkmaya başladı. Güzelce saçlarıma masaj yaptıktan sonra tarakla, başta uçları olmak üzere güzelce taradı. Güzellik merkezinde gibi hissediyordum çünkü çok dikkatli bir şekilde yapıyordu. Gözlerim yavaş yavaş kapandı ve kendi bedenimi ona yasladım. Saçlarımı taradıktan sonra saçlarımın uçlarına bir şeyler daha sürmeye başladı . Ne olduğunu bilmesem de çok güzel kokuyorlardı.

Saçlarımı güzelce kuruttu. Tekrardan taradı ve saçlarımın her tarafına hiç beklemeden bigudi takmaya başladı. Gözlerim hala kapalı olsada hareketlerini takip ediyordum. O bitti demeden gözlerimi açmak istemiyordum.

"Yaptım saçlarını Beril. Çok tatlı oldun" gözlerimi açtığımda saçımdaki  mor bigudileri görüp sırıttım. Nisa tekrardan yanağıma bir öpücük kondurdu. Hızla ayağa kalkıp önüne geldim. Ben de ona teşekkür olarak bir öpücük vermek istiyordum. Yanağına yetişebilmek için parmak uçlarımla yükseldim. Omuzlarından da destek alıp yanağından yavaşça öptüm.

Bana şaşkınlıkla bakan bi çift gözle karşı karşıyaydım. Muhtemelen beklemiyordu. Ağzını bir şeyler söylemek için araladığında parmağımı üzerine koydum ve onu susturdum. "Nisa ben de sana yapmak istiyorum. Lütfen ben de sana bigudi yapayım"

" benim saçlarımı bigudi tutmaz ki güzelim"

Anlık saçlarını fark edip kocaman bir iç çektim. "İstersen kurutabilirsin zaten hemen şekil alır, olur mu?"

Tamam diyip onu aynanın karşısına otutturdum. Onun bana uyguladı ve gösterdiği kremleri bir bir saçına uygulayıp güzelce taradım. Kuruttuktan sonra o kadar çok yoruldum ki nefes nefese kaldığımı hissediyordum.

"Nisa sen bunlarla her sabah nasil ilgileniyorsun ya. Sadece bir kere yapmama rağmen öldüm."

"Güzellik için katlanıyoruz işte be"

Verdiği yanıtla yorgun bir sırıtış gönderdim. Ama güzel olmuştu. Ellerime sağlık be. Heyt bee!

------

Ikimiz de neredeyse 2 saattir giyinme odasındaydık. Kıfayeflerinden giymeme izin vermişti ki bi zahmet.

Kendisi yine takip elbise tarzı bir şeyler giymiş saçlarını ise topuz yapmıştı. Takımı yeşil duman rengindeydi üstündeki ipek gömleği göğüs çatalına kadar kapatmıştı. Beyaz dantelli Sütyenini uzakta olmama rağmen görebiliyordum. Kulağına, gümüş çok da büyük olmayan halka küpeler takmıştı. Dirseklerine kadar katladığı gömleğinin bıraktığı açıklığı gümüş takılar ve zarif bir gümüş saat ile doldurmuştu. Kombinine uygun yaptığı soğuk tonluk makyajı ile çok iyi görünüyordu.

Biraz da kendimden bahsedeyim şekerim o kadar hazırlandım.
Üstümde krem mini bir elbise vardı elbiseyi herhangi bir şey tutmuyordu üstüme yapışmış bir şekilde duruyordu adeta. Ona her baktığımda düşmesin diye dua etmeden duramıyordum. Bileğime ise altın kaplama deri saati bileğime takmıştım. Diğer bileğime ise altın bilezikler takmıştım. Oldukça nazik ve şık görünüyordu. Kulağımda ise küçük halka kupe vardı kısaca bütün taktığım takılar altın kaplamaydı. Ayağıma kahverengi bir topuklu giydim. Ve mini kahverengi bir çanta ile kombinim tamamdı. Kendi etrafımda bir tur attım. Bigudiden çıkmış saçlarım oldukça hacimli ve parlak duruyordu sürekli savurup gülümsüyordum

Bir anda durdum ve düşündüm. Lan Ayline noldu acaba???

--------------

      -Aylinin ağzından-

"Ya memur bey şaka mısınız? Arkadaşım tehlikede diyorum siz hala bana ondan bir iz bulamadığınızı söylüyorsunuz ya şuan çok kötü bir haldeyse ve beni bekliyorsa ya tecavüze uğradıysa. KIME DIYORUM BEN BENI CIDDIYE ALIN!"

ağlayarak memura bağırdığımda belki onuncu kez bu konuşmayı polislere yapmıştım. Her seferinde beni sakinleştirip Berile dahil vır şey bulduklarında bana haber vereceklerini söyleyip beni geri gönderiyorlardı .en sonunda kafayı sıyıacaktım. 

---------------

Sorun yoktur herhalde diyip düşünmeyi bıraktım çünkü yemekten sonra ona haber verecektim, fazla endişelenmeye gerek yoktu canım. Nisanın yanına geldiğimde ona gülümseyip " Nisa hadi yemeği yiyelim de ben artık Ayline haber vereyim"

"Tamam güzelim. Çok güzel görünüyorsun" derken beni baştan aşağı süzdu ve elimi havaya kaldırıp 360° döndürdü. Ona sırıtarak yanağından öptüm ve kapıya doğru yöneldim.