page 11

625 31 4
                                    

Aylin'nin ağzından-

İçeri girdiğimizde Beril hemen farklı bir masaya hızla gitmişti. Onun arkasından gidecektim ki kolumu tutan el ile durdum. Serkan kolumu tutmuş beni çekiştiriyordu. Ona napıyorsun bakışı attım o da " biz farklı masaya geçelim sonra onlara katılırız" ilk başta kararsız kalsam da Berilin benim yokluğumu fark etmediğini anlayınca onu kafamla onayladım.

İki erkeğin daha bulunduğu bir masaya doğru ilerledik. Serkanın arkadaşlarıydı muhtemelen çünkü onu görür görmez 'ooo' yapıp el sıkıştılar.

"kardeşim hoşgeldin. Bir an öldün sandık" serkandan biraz daha kısa olan esmer çocuk serkanla konuştuktan sonra diğer kumral çocuk da onlara laf attı ve gülüşmeye başladılar. Ben hiç birini, serkanı bile, tanımadığım için dikkatim hemen dağılmıştı ve onları dinlemeyi bırakmıştım.

Etrafı incelerken bir anda sustular. Sustukları için hemen onlara döndüm. Hepsi bana bakıyordu. Ben de onlara bakıyordum. Gergin bir bakışma ortamı olmuştu. Esmer çocuk serkanı dirseği ile dürtüp 'kim bu, yengemiz mi?' Diye fısıldadığını duydum. Cidden mi ya?

Serkan sessizce gülüp bana baktı ve 'Allah korusun oğlum ben bu cadı ile mi sevgili olacağım' dediğini duydum. Ona şokla baktım. Cadı mı? Cadı he öyle mi? Serkan doğru sinirle bir kaç adım atmamla beraber, yüzü hala bana dönüktü çünkü duymamı istediğini biliyordum' hızla geri çekilmişti. Baş parmağımı ona uyarırcasına sinirle doğrulttum. İki elini de kaldırıp teslim oluyorum duruşu yaptı, kaşlarını alayla çattı ve 'ouw' dercesine dudaklarını büktü.

"Sakin ol küçük hanım" Dediği şeyle iyice sinirlerim bozuldu. " Serkan yemin ederim doğrarım seni! Cadı ha sensin be o cadı" gülmeye başlayan Serkan iyice durumdan keyif almış gibi görünüyordu ve bu beni daha çok delirtmeye başlamıştı.

"Cadısın kızım hemde en inatcısından. Yalansa yalan de"

Elimi geri çekip masaya doğru gittim. Onunla daha fazla uğraşmak istemiyordum. Masadaki arkadaşlarına da öldürücü olduğunu düşündüğüm bakışlar attım. İkisi de kafasını aşağıya çekmiş sanki gülmemeye çalışıyorlardı. Onlara göz devirdim ve masadan beyaz şarap aldım. Serkan yanıma gelip pist diye seslensede ona bakmadım şaraptan büyük bir yudum aldım.

Müzik yükselmeye başlamıştı. Bir çok çift salonun ortasında dans etmeye başlamıştı. Herkes çok şık görünüyordu. Onları gülümseyerek izlemiştim. Yanımdaki duyduğum ses ile oraya yöneldim.

"Aylin dans edelim mi?"

"Bana cadı diyen bir insanla dans edecek kadar aptal mıyım sence?"

Dediğim şeyle gözlerime uzun uzun baktı ve bana doğru bir adım attı. Ben de tamamen ona döndüm. Benden uzun olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım. O ise hafifçe eğildi. O kadar çok yakındık ki gerilsem de belli etmedim. Ona bakmaya devam ederken yüzünü yüzüme iyice yaklaştırdı. Nefesimi tuttum. Sonra dudaklarını kulağıma yaklastırdı ve kalın sesiyle konuşmaya başladı.

" cadı dediğim için üzgünüm küçük hanım. Bunu telafi etmeme izin verir misin?"

"Odun musun yoksa İstanbul beyefendisi mi bir türlü anlayamadım serkan"

Geri çekildiğinde gözlerime bakıp gülmeye başladı. "Ben de bilmiyorum küçük. Ayarlarımla oynuyorsun sanırım" Bana bunu derken bir elini uzattı. Bana bakarken bir kaşını kaldırdı ve dans eden çiftleri gösterdi. Gözlerimi devirip elini tuttum ve beraber salonun ortasına doğru gittik.

Dans eden çiftler etrafımızı sandığında bana bakıp "hazır mısın?"
Kafamı salladığımda belimden tuttu ve hafifçe kendisine çekti. Ellerimi boynunda birleştirdim. Bedenlerimiz neredeyse birbirine değerken iyice gerildim. Yavaş yavaş dans ediyorduk ve hiç sohbet etmiyorduk. Serkan bir kez olsun gözlerini gözlerimden çekmiyordu. Bu beni daha çok gerdigi için etrafıma bakmaya başladım.

Başka yerleri izlerken Berilin sinirli bir şekilde dışarı çıktığını gördüm ve serkana bunu demek için döndüğümde konuşma fırsatı bile vermeden ellerini belimden çekti ve kollarımdan kaldırıp beni etrafımda döndürdü. Ağzım şokla aralandı ve hafif bir çığlık attığımda beni belimden tuttu, bir eli belimde diğer eli elimle beraber havadaydı. Bir bacağını büküp beni yan yatırdı bir ayağım havaya kalkarken saçlarım ise yere değiyordu resmen. Düşecek gibi hissediyordum ama belimi saran büyük ellerin verdiği bir güven vardı.

Yüzlerimiz oldukça yakındı. Bana gözlerime bakıp gülümsedi ve göz kırpıp beni tekrardan doğrulttu. Dailer çizerek dans ediyorduk. Müzik iyice hızlanmıştı. Etrafıma hızla baktığımda bazı çiftlerin geriye çıkıp bizi seyrettiğini gördüm. Tekrardan Serkana baktığımda ,o gözlerini benden hiç çekmemişti, beni tekrardan etrafımda döndürüp, belimden iki eliyle tutup yukarıya doğru kaldırdığında ağzımı şokla aralamış gördüğüm büyük avizeyi izlemiştim.

Beni tekrardan indirdiğinde, kendisine çevirmeden arkamdan sarılıp ellerini karnımın üstünde birleştirdi bu sefer yavaş yavaş dans ediyorduk. İnsanlar bize parlayan gözlerle bakıyordu. Ben hiç böyle dans etmemiştim fakat Serkan beni çok iyi yönlendirdiği için sanki benimde güzel dans ettiğimi sanıyorlardı. Kulaklarımda hissettiğim nefesle irkildim "Sakin ol küçük hanım, Daha yeni başlıyoruz. Sadece bana ayak uydur"

Zaten başka seçeneğim yoktu ki!
Beni kendisine çektiğinde elleri hala belimdeydi. Müzik hafiflemeye başladığında biz de durduk ve Serkan bir adım geriye gidip bir elini önde bir elini arkada tutup önümde selam vererek eğildi ben de hafifçe eğildiğimde etraftan büyük bir alkış sesi geldi.

Vay anasını sanırsın film çekiyorduk da ana karakter bendim. Salonun ortasından ayrıldığımız da masaya doğru ilerledik.

"Beni havaya kaldırdığında yere fırlatıcaksın sandım"

"Düşünmedim değil bak"

Dediğinde bana bakıp göz kırptı ve bende ona şokla baktım. "Yere fırlatmadığın için teşekkür ederim o zaman" Dediğimde ona bakmadan ilerledim. Serkanın telefonu çaldığında Serkan kaşlarını çatıp bir şeyler diyip telefonu kapattı.

"arabayı almışlar bir müddet daha buradayız küçük hanım"

Nedenini sorma gereği bile duymadım çünkü burayı sevmiştim.
Bir kaç soğuk şarap içtikten sonra iyice kafa bir milyon olmuştu. Sanki her şey- lan o bir Serkan balığı mı?
Serkan kafalı balık havada yüzüyordu. Tanrım bir sürü Serkan kafalı balık.

" serkaağan kızımm sen neden balıksın glukglukgluk uyyyy ama çok çirkinsin olsun yine de çok tatlısın yaa. Balıklar uçabiliyo muydu Serkan? Serkan? Serkaaaan? Lütfen yeme beni"

Serkanın yüzünü mıncırmaya çalışıyordum fakat boyum çok yetişmediği için parmak uçlarımda kalkmaya çalıştım. Ayağımda topuklu varken? Yüzüne iyice yaklaşıp yanaklarını ellerime aldım ve sağa sola sallamaya başladım. Bana neden hiç karşı koymuyordu bu ya?

"Serkan biliyorum balık oldun ama konuş benimle lütfen hiç balık adam arkadaşım olmadı lütfen"

Bir anda gözlerim yaşardı ve ellerimi yanaklarından çekip boynuna doladım. Ona sarıldığımda bağırarak ağlamaya başladım. Sarıldığım bedenden hala tek bir ses gelmedi. Sadece kocaman bir iç çekiş duydum. Gözlerimi kapattığımda ayaklarımın havalandığını hissettim. Kucakta mıydım anlayamıyordum.

"Serkan sanırım ben de balık oldum bak ığaağ uçabiliyorum. Görünüyorsun değil mi?"

Gözlerim kapalıyken yayvan ağızla kurduğum sözlerle iyice gülmeye başlamıştım. Kızım uçuyorum diyorum ya nasıl mutlu olmaz?

"Görüyorum küçük maalesef görüyorum"

"Adam Olcan böyle hadee"

Beni kucaklayan bedenin titrediğini hissettim. İyice kucağına sokulduktan sonra bilincim yavaşça kapandı. Kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

I Love Your Money, Mommy♡/gxg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin