Selam yine ben geldim... Nasılsınız gençler? Umarım iyisinizdir. Ve son olarak umarım hoşunuza giden bir bölüm olur keyifli okumalar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~İnsanları bu hayatta inandıkları şeyden vazgeçiremezdiniz. Birisi bir şeye inandıysa bitmiştir geri dönmez. Ama istisnalarda kaideyi bozmaz. Bazı insanları çok çabuk vazgeçirirdiniz.
Ben babam olacak adamın öldüğüne inanmıştım çünkü bunca zaman hiç sesi soluğu çıkmamış yaşayıp yaşamadığı belli olmamıştı. Bakışlarım elini ceketinin cebine atan Taehyung'u buldu.
"Bilinmeyen numara. Kim olabilir?"
"Açmadan öğrenemem." Dedim tıslarcasına. Oturduğu yerden kalkıp karşımdaki sehpaya oturdu ve aramayı cevaplayıp hoparlöre aldı.
"Kimsin!?" Soğuk ve duvar gibi sesime karşı bir süre sessizlik olmuş sonra duymak dahi istemeyeceğim sesin sahibi konuşmaya başlamıştı.
"Hiç değişmemişsin Yoongi?" Yutkundum. Güçlü olmak zorundaydım. Bu adamlara daha fazla güçsüz görünmeyecektim.
"Sende ölmemişsin piç kurusu." Dedim dişlerim arasından.
"Evet ıskalamışsın. Şimdi oyun sırası benim Yoongi kendine dikkat et." Kapanan telefona kitlenmiş bir şekilde bakmaya başlamıştım.
Ölmemişti ve tehdit ediyordu... Öylesine dalmıştım ki ellerimi tutan ellerle afallayarak tekrar Tae'ye döndüm. Dipdibeydik ellerim elleri arasında bacaklarım ise bacakları arasındaydı ve artık titremiyorlardı.
"Na-napıyorsun sen?" Sorumu es geçip konuşmaya başladı.
"Nolcak senin bu sürekli titreyen dizlerin?"
Cevap vermedim sessizce ona bakmayı sürdürdüm. O ise konuşmasını...
"Ve titreyen ellerin?" Bir şey demek üzere ağzımı açtığımda yine konuşan o oldu.
"Ve titreyen sesin? Yoongi ben seninle napıcam?" Son cümlesini fazlasıyla kısık sesle söylemişti. Kendimi toparlayarak konuyu değiştirdim.
"Çekil." Hiçbir şey demeden ellerimi ve dizlerimi serbest bıraktı. Diğerleri olayı anlamaya çalışır bir şekilde ikimize bakıyordu.
"Burda ne sikim dönüyor anlatacak mısınız? Bu çocuk babasını öldürmedi mi?" Taehyung'un bakışları ifadesiz bir şekle büründü ve acımasız bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Elleri titreyen biri düzgün nişan alamaz. Bu yüzden ölümcül bir atış gerçekleştiremez." O zaman öyleydi ama artık elime silah aldığımda elim titremiyordu bile.
"Nolcak peki?"
"Bir insan babasını niye vurur? Niye sesini duyduğunda elleri ve dizleri titremeye başlar?" Taehyung'un bakışları usulca gözlerime kaydı. Sadece hayır anlamında belli belirsiz başımı salladım.
"İnan bana Namjoon bu herif haketmiş." Dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan.
"Ne biliyorsun?"
"Sizin bilmediğiniz her şeyi." Dedi JK'e dönerek. Yeniden bir sessizlik meydana geldi salonda kimse konuşmuyordu.
"Onu bunu bilmem ama bu akşam dışarda önemli bir işimiz olduğunu umarım biliyorsunuzdur?" Buraya geldiğimden beri ilk defa konuşmuştu adının Seok-Jin olduğunu bildiğim en büyükleri.
Diğerlerinin aksine sakin ve fazlasıyla yumuşak bir sesi vardı. Ne işi olduklarını merak etsem bile sormayacaktım çünkü benim sormama gerek yoktu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerini Kapat | TaeGi
ActionAşk neydi? Kimine göre yalan kimine göre dünyanın en güzel duygusu. Ama ben yalandan yanaydım. Aşk yalandan ibaret bir duyguydu benim için. Gördüklerim... Şahit olduklarım beni aşkın yalanına inandırmıştı. Peki bir çocuğun ruhunu öldürmek neydi? Bed...