Selam millet ben geldim. Dün bölüm atamadım bugünde yazasım pek yoktu açıkçası ama kafa dağıtmak zorundayım. Keyifli okumalar dilerim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~1 Hafta Sonra
Hastaneden çıkmam doğru bir karar değildi çünkü düzenli yemek yemediğim için vitamin eksiklerim vardı. Bu da yaramın iyileşmesini zorluyordu.
Evde Jiminle odada oturmuş kart oynuyorduk. Tae'yle yine konuşmuyordum. Çünkü dürüst olmuş ona guvenmediğimi söylemiştim. Her ne kadar bana güvenmeyi öğreteceğini söylese bile.
"Taehyung ile aranızda bir şey var mı?" Dedi Jimin bir anda. Başımı olumsuz anlamda salladım. Evet sarılarak uyumuştuk. Evet hislerimi biliyordu.
Onun da olduğunu söylemişti ama güvenmiyordum bu yüzden de aramızda bir şey olamazdı.
"Hyung. Yalan söyleme bana. Hastanede gördüm. Kafayı yedi. Ağlamayan adam perişan oldu."
Sessiz kaldım. İçimdekileri rahatça Jimin ile paylaşabilirdim ama bu konu hakkında ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bu yüzden konuyu değiştirdim.
"Benim kim olduğumu bildiğini Tae bilmiyor. Ona göre davran."
Aniden değiştirdiğim konu karşısında afallasada bir şey belli etmedi. Usulca başını salladı. Hafifçe gülümsedim sonra kart yığınını gösterdim.
"Sıra sende."
Elindeki kartlardan birini ayıp yerdeki desteyi aldı. Elli iki oynamak en çok Jimin ile zevkli oluyordu çünkü karşımda şansı olmadığını bilerek oynuyordu. Bense bilerek kazanmasına izin veriyordum sadece.
"Ben kazandım." Dedi heyecanla. Gülerek başımı salladım. Oysaki kartların yerini bildiğim için kazanmasını ben sağlamıştım.
"Hadi bir el daha." Dedim.
"Ben karcam kartları hep sen kardın." Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Ben karıyorum sen başlıyorsun." Dedim ciddi bir sesle. Pes edip başını salladı. Kartları yeniden karmaya başladım.
"Hyung az önce konuyu değiştirdin fark ettim. Nolur anlat." Derin bir nefes alıp kartları kenara bıraktım.
"Tae'yi seviyorum Jimin ama ona güvenmiyorum." Yutkundu. Gözlerine korku yerleşti.
"Gerçeği... Bi-biliyor mu?" Başımı salladım.
"Öğrendi." Dedim durgun bir sesle.
"Ne zaman?"
"Onla hastaneye gittiğimiz de önce takip edildik sonra peşimize polis takıldı. Bende çevirmeye girip kimliğimi gösterdim. O da sorgulamaya başladı... Bende anlattım." Gözleri büyüdü.
"Öldürmedi... Kafana sıkması gerekiyordu." Gülümsedim.
"Sıktı zaten." Suratıma tuhaf bir ifadeyle bakmaya başladığında gülerek cümlemi tamamladım.
"Yani boş silahla sıktı." Dedim. Bu sefer de anlam veremiyormuş gibi bakmaya başladı.
"Jimin transa girmiş gibi suratıma bakmayı kes. Tepki ver." Başını iki yana sallayıp toparlanmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerini Kapat | TaeGi
ActionAşk neydi? Kimine göre yalan kimine göre dünyanın en güzel duygusu. Ama ben yalandan yanaydım. Aşk yalandan ibaret bir duyguydu benim için. Gördüklerim... Şahit olduklarım beni aşkın yalanına inandırmıştı. Peki bir çocuğun ruhunu öldürmek neydi? Bed...