Bölüm 16 ✵

29 4 30
                                    

Selam millet ben geldim. Nabersiniz umarım iyisinizdir hep iyi olmanız dilekleriyle keyifli okumalar dilerim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Karşımdaki adamı arabaya bindirdikten sonra kumarhaneden çıkmıştık. JK arka koltukta Kang Joon-Seo'nun yanında oturuyordu bende önde Tae'nin yanında oturuyordum.

Yan aynadan arkayı kontrol edip takip edilip edilmediğimizi çözmeye çalışıyordum. Olumsuz herhangi bir durum yoktu. Bahsedilen depoya geldiğimizde JK ite kalka Joon-Seo'yu arabadan indirdi.

İçeri girdiklerinden emin olduktan sonra arabanın tekerleri patinaj çekerek ileri atılıp tekrar yola tutunmuştu. Arkama yaslanıp dümdüz önüme bakarak konuştum.

"Neden senin evine gidiyormuşuz?"

"İkinci emre kadar sana konuşmak yasak Yoongi." Alayla gülerek ona baktım.

"Yalnız ben senden değil amirimden emir alıyorum." Gözlerini yoldan çekip bana çevirdiğinde yüzünde en az benim kadar alaydan ibaret bir ifade vardı.

"Şuan için amirin de liderin de benim Min Yoongi." Tavırları sinirlerimi bozsa bile karşılık vermedim çünkü manyak gibi araba sürmesi yüzünden kaza yapacaktık.

Sahil kenarında bir evin önüne gelince kemeri çözüp arabadan indim. Tae de arabadan inip kapıyı açtı.

Üyelerle kaldıkları evin içi siyah ve gri döşemeliyken burası krem ve kahve tonlarında dekore edilmişti.

"Beğendin sanırım." İrkilerek ona döndüm ama o bundan zevk alıyordu

"Evet güzel dekore edilmiş. Renk uyumu açısından." Başını salladı.

"İyi bir zevkim vardır."

"Çok alçak gönüllüsün. Şimdi açıkla buraya niye geldik? Konuşma yasağım bittiyse tabi(!)" Dedim. Son cümle tamamen alay içerikliydi.

"Senin bana karşı olan güven problemini yenelim bir ne dersin?" Deyip kolumu yakaladı sonra ahşap merdivenlere çekiştirdi.

Aklımda pek güzel düşünceler yoktuki Tae'nin aceleci tavırları iyice gerilmeme neden oluyordu.

"Taehyung amacın ne senin?"

"Az sonra göreceksin zaten." Deyip merdivenleri bitirmiş ve koridorun sağındaki odanın kapısını açmıştı.

"Tae sakın!" Dedim bileğimi ondan çekmeye çalışarak ama elini kitlemiş gibiydi ve bileğimi çekemiyordum.

"Sadece gel Yoongi." Güvenmiyordum işte neyini anlamıyordu. Olduğum yerde durmaya devam edince sert bir hamleyle kendine çekmiş ve odaya girmeme neden olmuştu. Kapıyı kapatıp kitleyerek kaçış yolumu sıfıra indirgemiş oldu.

Boş gözlerle ona bakıyordum. Üstüme adımladığında sırtım soğuk kapıya  yaslanmıştı.

"Şimdi seni öpücem eğer hoşuna gitmezse ittir beni." Kalbim ağzımda atmaya başlamıştı. Olduğum yerden yok olmayı dilemeye başlamıştım.

En son çocukken dilediğim masum bir dilekti bu benim ama şuan bir kez daha diliyordum. Ve tam olarak bu sırada Taehyung yumuşak bir hamleyle dudaklarıma kapanmıştı.

İncitmekten korkar bir şekilde dudakları dudaklarımın üzerinde hareket ediyordu. Gözlerimi kapatıp karşılık verdim çünkü itiraf ediyorum hoşuma gitmişti.

Bir kolunu yanımdan çekip ellerimi yakaladı ve başımın üstünde kapıya sabitledi. Diğer kolu kazağımın içinden belimi bulmuştu.

Ağzının içine inleyerek geri çekildim. Yüzlerimiz hâlâ birbirine fazlasıyla yakındı ve soluğu soluğuma karışıyordu.

Gözlerini Kapat | TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin