Günaydın millet ben geldim. Nasılsınız? Dün dershanedeydim ve internet sıfırdı... Üstelik aksilikler peş peşe geldi on birde başlaması ve altıda bitmesi gereken derslerim bir buçukta başlayıp dokuzda bitti ki ben sekiz buçukta çıkmak zorunda kaldım ev uzak olduğu için. Bu nedenle sizlere bölüm yazamadım. Şimdi keyifli okumalar hepinize.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Banyoda işimi tamamladıktan sonra zor bela oda dönmüştüm Tae'nin yatağın üstüne bıraktığı kıyafetleri hızlıca üstüme geçirip yorgun bedenimi yatağa bıraktım. Kapanmak için bana yalvaran göz kapaklarım şimdi usulca kapanmıştı.
Uykuya dalmak üzereyken saçlarımda gezinen ellerle yüzümde istemsiz bir tebessüm oluşmuştu. Kim olduğunu bildiğim bedene usulca sokulup uykulu bir şekilde tek bir cümle kurdum.
"Yaptığım hataların en güzelisin Tae."
Belimde hissettiğim kolla burnumu başımı koyduğum boyun girintisine sürttüm sonrası benim için karanlıktı ama karanlığın huzurlu hali.
✵
Sabah camdan içeri vuran ışıklarla uyanmıştım Tae ise çenesini eline yaslamış beni izliyordu.
"Manzaran güzel galiba?" Dedim çatallı çıkan sesimle. Boğazım tahriş olmuştu sanırım.
"Fazla güzel." Dedi gülümseyerek. Başımı tekrar boyun girintisine yasladım. Kalkmaya halim yoktu uyumak istiyordum.
"Tembel istihbaratçı seni. Kalk hadi kahvaltı yapılacak."
"Halim yok. Bırak uyucam." Dedim huyauzca.
"Tamam bir şeyler ye sonra geri uyu." Başımı kaldırıp ona baktım.
"Depoya gitmeyecek misin?" Dedim başımı tekrar kaldırarak. Hayır dercesine başını salladı.
"Seni tek bırakma riskini almayacağım." Usulca tek kaşım havaya kalktı.
"Sebep?"
"Dün sayende aldığımız adam bizden daha tehlikeli ne olacağı belli olmaz benim yüzümden başına iş gelmesini istemiyorum."
Hafifçe gülümsedim. En fazla misilleme yapıp beni alıkoyarlardı.
"En fazla misilleme yaparlar Tae. Alışığım ben bunlara."
"Yoongi öyle bir şey olmayacak." Yerimden doğrulup ona baktım.
"Beni dinle git bitir o adamın işini. Bu misilleme her türlü yapılacak."
Derince bir nefes aldı sonra istemeye istemeye başını salladı. Gülümseyerek yataktan kalkıp banyoya gittim soğuk suyla yüzümü yıkayıp geri odaya döndüm.
Tae de yüzünü yıkadıktan sonra aşağı inip kahvaltılık hazırlamaya başladık daha doğrusu Tae hazırlıyordu ben onu izliyordum.
"Yoongi mutlu olman için napmam lazım benim?"
"Tae ben beceremem mutluluğu... Çünkü ne olduğunu bilmiyorum. En son mutlu olmayı denedim ama beceremedim Tae.
Sevmeyi biliyorum ama mutlu olunca hayat bana ters köşe yapıyor. Seni çok seviyorum. Fazlasıyla çok seviyorum. Tamam güveniyorum da...
Ama ben seni mutlu etmeyi kendimi mutlu etmeyi beceremem. Mutsuz olmanı istemiyorum anlasana."
Yanıma gelip kolunu belime sardı. Burnu burnuma değiyordu ve o çok güzel bakıyordu gözlerime.
"Sen mutlu olcaksın hayatın sana ters köşe yapmasına izin vermeyeceğim. Sadece kendini artık bana bırak."
Cevap vermeden öylece yüzünü izledim bir müddet. Sonra da başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerini Kapat | TaeGi
AksiyonAşk neydi? Kimine göre yalan kimine göre dünyanın en güzel duygusu. Ama ben yalandan yanaydım. Aşk yalandan ibaret bir duyguydu benim için. Gördüklerim... Şahit olduklarım beni aşkın yalanına inandırmıştı. Peki bir çocuğun ruhunu öldürmek neydi? Bed...