19.Bölüm

214 13 8
                                    

●○The Neighbourhood-Reflections○●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

●○The Neighbourhood-Reflections○●

Defterin kapağını hızlıca kapattım. Yatağımın başlığına sırtımı dayamıştım. Bacaklarımı düz bir şekilde ileriye doğru uzatmıştım. Parmaklarımla defterin deri kabına dokundum. Gerçek deri olduğunu düşündüğüm bu materyal çok sertti. Defteri kucağıma alıp gözlerimin uzaklara dalmasına izin verdim. Onunla ilk karşılaşmamızdan beridir içimdeki o değişik hisin nedeni şimdi anlayabiliyordum. İçinde bulunduğum bedenin hayatındaki bir insandı bu kişi. Çok küçükken dahi gördüğü hafızasına kazınan birisiydi. Kate'in daha yazdıkları vardı. Neler yazdığını çok merak etsem de şuan okumamaya karar verdim. Zaten çok fazla da bir şey yazmamıştı. Annesinin onu ilk başta Harry ile evlendirmek istediğini hissetmiş ve bunun üzerine içindeki bir deftere yazmaya karar vermişti Kate. Koparılan sayfaları gördüğüm için belki bu defteri daha önce de kullanıyordu. Bilirim ki insanların küçükken yaşadıkları gördükleri şeyler , büyüdüklerinde de onlarla beraber gelirler. Hayatları boyunca gördükleri , işittikleri , deneyimlediklerini hep o eskiden yaşadıklarıyla karşılaştırırlar. Kötü anılar deneyimlemiş olanlar o hatalara tekrar düşmemek için cambaz misali iyilik ipinin üzerinde yürümeye koyulurlar. Bu zor oyunda düşmek de vardır. Buna rağmen pes etmemek lazım diye düşünürüm. İyi anılar deneyimlemiş olan insanlardan rahatı yoktur aslında. Önceden yaptıkları , yaşadıkları paralelinde ilerlerler hayatta.

Kate onu hatırlıyordu. Küçüklük anılarında o vardı. Mutlu olduğu bu anı düşündüğü bir zamanda aklına gelmişti. Hiç görmediğini sandığı bu adamı aslında daha hiç kimse görmemişken o görmüştü. Gökyüzü gözleri hafızasına kazınmış bu anısını canlı kılmıştı. Belkide o da beni ilk gördüğünde tanımıştı. Bozulan saçlarını elleriyle düzenlerken bir yandan da kaşlarını kırıştırıp ;

"Sizi bir yerden tanıyor muyum ?"demişti.

Harry beni tanımıştı belki de. Buna kafa yorunca bunun mantıksız olduğunu düşündüm çünkü Harry bana çok uzun zamandır burada olduğunu söylemişti. Benden bile önce.

Kafamı nedensizce iki yana sallayıp defteri tekrardan yatağımın bir köşesine sıkıştırdım. Annem zaten odamı karıştırmıyordu. Yani bildiğim kadarıyla. Sisi ise zaten benden önce defterimi okumuştu. Yine de dikkatli bir şekilde defteri sakladığım yeri düzelttim. Yatağımın yanındaki abajuru kapatırken parmağımdaki yüzük ışığın ona gelmesiyle parlamaya başladı. Ellerimi geri çekip son kez bu son derece güzel olan yüzüğe baktım. Kırmızı değerli bir taştan yani yakuttan yapılmış olan bu yüzüğün etrafındaki pırlantalar da göz kamaştırıydı. Beyaz , ince parmaklarımın arasında çok güzel görünüyordu. Sanki parmaklarımın böyle bir yüzüğe ihtiyacı vardı tamamlanmak için. Yanımdaki ışığı kapattığımda yüzüğü çıkarmak istemedim. Yatarken de benimle olmasını istedim.

YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin