13.Bölüm

302 24 13
                                    

●○Stephen Sanchez-Until I Found You○●

Harry'nin daha şaşkınlığı geçmeden yanına geçip koluna girdim. Koluna girdiğimde elini cebine soktu. Ceketinin kadife yapısını elimle kontrol ettim. Yumuşacıktı. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Kafasını hafif çevirmiş bir şekilde bana bakıyordu. Şuan neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ben konuşmaya devam ettim.

"Abicim sen gidebilirsin. Birkaç saat sonra beni buradan alırsın olur mu ?"dedim. Sesimdeki rahatlık etrafı da rahatlatmaya çalışıyordu ama olmuyordu. Abimin ve Harry'nin gerginliği bana yansıyordu. İçim bir tuhaf olmuştu.

"Tamam. İki saat sonra burada olun. Kardeşim sana emanet."dedi abim. Sözlerinde biraz tehditkar bir hava vardı.

Abim arkasını dönüp giderken ben kolumu ondan çekmemiştim. Abim ilerideki terzi dükkanının yanından döndüğünde kolumu ondan çektim. Karşıma geçti. Kaşları çatık bir şekilde konuşmaya başladı.

"Neden böyle bir yalan uydurdun ?"dedi.

"Başka türlü izin vermiyordu. Bunu uydurmak zorunda kaldım. Hem fena mı oldu artık abim bize yardımcı olur."dedim bir kaşımı kaldırarak. Şöyle düşününce çok mantıklı bir fikirdi bu. Belli ki daha çok buluşacaktık. Abimin bizi öyle sanması bizim işimize gelirdi. Buluşacağımız zaman abim bize yardımcı olurdu. Hatta her konuda...
Abimi kandırmak bir yandan huzursuz hissetmeme neden olsa da aldırmadım. Bu mantıklı fikrim Harry'nin konuşmasıyla bozuldu.

"Kate farkında mısın bilmiyorum ama sen Prens ile bir ilişki içerisindesin. Bunu bütün herkes biliyor. Buralarda dedikodu çabuk yayılır. Bunda Kraliçenin hemen herkese söylemesinin de etkisi büyük."dedi.

Dedikleri sanki yüzüme çarpılmış kağıt parçaları gibi bir etki yaratmıştı. Haklıydı.

Farkında olmadan hem onu hem kendimi tehlikeye atmıştım. Bize bile söylenmeden William ile aramızda gizli bir anlaşma yapılmıştı. Kraliçe yapmıştı bunu annem de onaylanmıştı. Annem zaten dünden razıydı. Bana o kadar toleranslı davranmasının nedeni buydu demek ki. Artık daha rahat buluşabileceğimizi düşünürken sanırım o da olamayacaktı.

"Haklısın. Özür dilerim."dedim. Yüzümü yere eğdim. Ayakkabımın ucuyla yerde daire çizdim.

Harry'nin bana cevap vermesini beklerken o ise bir anda kolumu çekti. Çok güçlü bir çekişti bu. Tek koluyla ceketimden tutmuş beni sağa doğru sürüklemeye başladı. Sokağın bittiği duvarla önündeki dükkanın duvarının arasına götürdü beni. Sırtımı duvara yasladı. Çok hızlı davranması belimin ağrımasına neden olmuştu. Tek eliyle ceketimin kapşonunu kafama geri geçirdi. Daha sonra kendi kapşonunu da kafasına geçirdi. Daracık olan bu yerde aramızdaki mesafe kaybolmuştu. Nefesinin sıcaklığı yüzüme vuruyordu. Tek eliyle tuttuğu kolumu bırakmamıştı. Gözlerimi ona doğru çevirdim. Kapşonunun el verdiği kadar yan tarafına yani sokağa doğru bakıyordu. Neye baktığını anlamak için bende kapşonumun köşesini elimle kıvırdım. Tam görüntüm netleşti ki Harry kolumu sıktı.

"Bakma o tarafa. Kafanı çevir."dedi.

Bakışlarımı önüme çevirdim. Gömleğinin düğmelerindeki her detayı görebiliyordum. İçindeki vücudunun detaylarını da.

"Neler oluyor ?"dedim.

"Tanıdık bir yüz gördüm. Bizi gördü. Buraya doğru geliyor olmalı. Seni görmemeli."dedi. Bana çevirmiş olduğu bakışlarını yandan gelen sesle o tarafa çevirdi.

"Lordum kaçamak yapıyorsunuz sanırım. O kız kim ?"dedi bir kadın sesi.

"Hiç kimse."dedi Harry.

YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin