23.Bölüm

187 15 9
                                    

●○ Lana Del Rey - Cinnamon Girl ○●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

●○ Lana Del Rey - Cinnamon Girl ○●

İlk defa yaptığım bir hareketten pişman olacakmışım gibi hissediyordum. Her ne yapsam benim için bir ders olarak düşünür hiç bir zaman pişman olmazdım. Zaten bunu yaşayacak bir hareketim de olmamıştı. Bütün hareketlerimi düşünerek yapmamıştım , aksine çoğunu içimden gelerek ani bir şekilde yapmıştım. Yumuşak ceketine başımı dayadığımda benden saklamaya çalıştığı hızla atan kalbini dinlemiştim. Hayatımın ritmini dinliyordum sanki. Bu onun kalbi değildi ancak Matteo hissediyordu. Matteo hissettikçe Harry'nin kalbini attırıyordu. Bizim hikayemiz nasıl son bulur bilmiyordum ancak ben onu asla bırakmayacaktım. Bir insana bu kadar az zamanda bir şeyler hissedilebilinir mi ? Bunun yanıtını bilmiyordum ancak ben ona karşı hissediyordum. Bu hissettiklerim belki de sadece bir hoşlantıydı. Şu zamana kadar iki tane ilişkim olmuştu. Onlar da lisede olmuştu. İlk ilişkim Samantha'nın tavsiyesi üzerine olmuştu. Çocuk benden hoşlanıyordu bunu ona söylemişti. Çok sessiz , sakin bir çocuktu. Sevgili olduktan sonra gerçekleri fark etmem çok sürmemişti. Benimle sevgili olduktan sonra beni hiç umursamamaya başlamıştı. Çok içe kapanık bir kişilik olduğu için buluşmaya bile gelmiyor evine davet ediyordu. Yaşım çok küçük olduğu halde bunun böyle gitmeyeceğini anlamış ondan vazgeçmiştim. Ben ayrılınca çok fazla arkamdan koşmuş kendini affettirmeye çalışmıştı. Diğer ilişkim ise tamamen bir saçmalıktı. Her lisede havalı bir erkek grubu olur ya o bizim lisede de vardı. Tabi ki bu erkek grubu kendine çok bakıyor ve yakışıklı olduklarının farkındalardı. Her kıza mavi boncuk dağıtırlar ancak hiç kimseyle sevgili olmazlardı. Bu kişilerin arasında arkadaşları gibi olmadığını düşündüğüm birisini gözüme kestirmiştim. Her sabah okula giderken daha da özenle hazırlanırdım. Aynı sınıfta hiç okumadığımız için onu sadece sabah okula gelirken görebiliyordum. İlk başlarda onun hiç dikkatimi çekmediğime emindim. Daha sonra onun sınıfından bir kız arkadaş edinmiştim onu görebilmek için. Ders aralarında onun sınıfına gider kendimi hiçte belli etmeden göstermeye çalışırdım. Bir sabah yine dışarıdan onu beklerken gelmemişti okula. Acaba geldi de ben mi görmedim diye düşünmüştüm. Daha sonra pes edip sınıfıma giderken arkamda belirivermişti. Sonrası malum bir ilişkiye başladık. Benim ondan hoşlandığımı anlamış ve o da bana karşı aynı duyguları besliyormuş. Daha doğrusu ben öyle sanmıştım. Onu ilk gördüğüm zamanlar heyecanlanıyordum ve onu kovalamak hoşuma gidiyordu. Beni fark etmesini istemek hoşuma gidiyordu. İlişkiye başlayınca insanların dışarıdan göründüğü gibi olmadığını anlamıştım. İlişkimiz çok uzun sürmedi. Tam da diğer arkadaşları gibi biriydi sadece öyle değil gibi davranıyordu. Sevgili olduğumuz süre boyunca her şeyime karışmış kendini benden uzaklaştırmıştı. Tamamen bir yanlış seçim olduğunu anlamıştım. Şuan hissettiklerim ise eskiler gibi değildi buna emindim. Ona karşı içimden gelen sarılma hissi , sürekli onu görme isteği , yanından hiç ayrılmak istememem çok farklıydı. O , çok farklıydı.

Bakışlarımı ona çevirdiğimde hiç bir cevap vermedi. Aramızdaki boşluğu arttırmak adına bir adım arkaya doğru atıldı. Kapının eşiğinde duran süslü ve gösterişli giyinimli kız turuncu renkli elbisesinin uçlarını tutarak merdivenlerden yavaşça indi. Saçına iliştirdiği beyaz tüyden yapılma tokası her hareketinde sallanıyordu. Elbisesi üzerine tam oturduğu için kilosu belli oluyordu. O merdivenlerden inip yanımıza doğru gelirken Harry ellerini lacivert takımının ceplerine soktu.

YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin