17

461 65 8
                                    

Sokak arasında kalmış eğlence parkının içerisinde onun arkadaşları ile eğlenmesini izlerken nasıl hissetmem konusunda emin olamıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sokak arasında kalmış eğlence parkının içerisinde onun arkadaşları ile eğlenmesini izlerken nasıl hissetmem konusunda emin olamıyorum. Jungkook'un kahkahaları onun sesini duyamasam bile kulaklarıma ulaşıyor. Güzelliği baş döndürücü. Beni hiçbir zaman kabul edemeyeceğini bilmek yüreğimi yaralıyor lakin bunu kendime yapan benim. Onu ihmal edişim, sevgisiz hissettirişim, Jungkook'a olan tüm bağlılığımın farkında olmayışım beni bu hâle getirdi. Kendi sonumu hazırladım.

Ben en çok onunla iyi olmuştum. Kar yağışının altında gerçekleşen öpüşmemiz hâlâ aklımda. Şimdi bahar geldi.

Jungkook'un gözleri kısa bir an benim üzerime kayıyor, bakışlarını hemen çekiyor. Yakın arkadaşı olduğunu bildiğim Mingyu kolunu onun omzuna atarak yakınına çekiyor. Elim ona uzanmak istiyor. Dokunmak istiyorum. Onu kollarımın arasında tutmaya ihtiyacım olduğunu biliyorum. Jungkook omuz silkiyor, onun dokunuşundan uzaklaşıyor ve omu uzaktan izleyen bana doğru yürüyor. Zamanın endişesi içinde onu görmenin beni mutlu ettiğini biliyorum.

"Neden buradasın?"

Buz gibi bir sesle soruyor ama tüm bunlar için kendini zorladığını görebiliyorum. Kendini benim kollarıma bırakmak için can atıyor ama yüreğinin acısını söküp atamıyor. "Seni görebilmek için geldim." diyorum, omuz silkiyor. "Beni yanındayken görebilmeliydin. Bir gölge gibi takibimde olmanın bir yararı yok. Canımı sıkıyorsun." diyor, gözlerindeki bakışları yakalıyorum. "Jungkook senin yanında olmak istiyorum. Yanıbaşında olma hakkımı kaybettiğimi biliyorum ama bunu elimden alma." Sözlerimin onu kararsız bıraktığını görebiliyorum.

"Taehyung, çilekli milkshake bulamadım!"

Jimin'in sesi aramıza giren suskunluğu bölüyor. Elinde iki soğuk içeceğin olduğu bardak ile yanıma geliyor. "Sen de mi buradasın?" diye soruyor Jungkook, Jimin ona gülümsüyor. "Arkadaşımla eğlence parkına gelirken senden izin alacağımı sanmıyorum küçük bey. Şimdi içeceklerimizi içip eğleneceğiz, bizi rahat bırak." diyor Jimin gülerek, benim kurtarıcım olduğunu düşündüğünü biliyorum. Biraz daha Jungkook'un kendini bana karşı soğuk bir kişiliğe bürünmeye zorladığını izlersem ağlayacağım. "Teşekkür ederim." diye mırıldanıyorum, vanilyalı içeceği bana uzatıyor.

Ona oyuncaklara binmeyeceğimi söylüyorum. "Buraya sadece Jungkook'u izlemeye gelmedim, Taehyung. Hem senin de biraz eğlenmeye ihtiyacın var." diyor Jimin, içeceklerimizi içtikten sonra beni korkutucu görünen oyuncaklara bindirmeye kararlı görünüyor. Biletlerimizi çoktan almış. Telefonumu çıkarıyorum. Leona bar ile ilgili günlük raporunu yazmış. Her şeyin yolunda olduğunu görmek beni mutlu ediyor. En azından hayatımda yolunda giden bir şeylerin olduğunu görebiliyorum. Jimin içeceklerimiz bittiğinde beni zorla yerimden kaldırıyor.

Gondola biniyoruz. Midem bulanıyor, yükseklik beni korkutuyor. Hoşuma gitmiyor ama onun eğlendiğini görebiliyorum. Gözlerim tamamen kapalı. Tüm vücudum alt üst oluyor. Jimin bu kez beni dönme dolaba yönlendiriyor. Onu engellemeye çabalıyorum ama umurunda değil gibi duruyor. Jungkook ve arkadaşlarının arkasında bekliyoruz. "Jiminie hyung." diyor biri ve arkadaşıma sarılıyor. Bunu öyle basit bir şekilde yapıyor ki kıskanmadan edemiyorum. "Merhaba Eunwoo." diyor Jimin gülümseyerek, kalabalık arkadaş grubundaki herkes ona selam veriyor, saygıdan hafif eğiliyor.

he's in love' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin