Ceyhun'un Gözdesi

3.1K 202 49
                                    

"Asma suratını ,üzül diye demedim."

Ceyhun arabanın arka koltuğunda birlikte uzandığı oğlana yandan bir bakış yolladı.
Çatık kaşları, çizgi şeklindeki dudakları onun hafifçe bozulmuş ve sinirli olduğunu gösteriyordu.
Kar manzaralı tepede arka koltukta yan yana oturdukları vakit Ceyhun oğlanın beline ellerini sarmalamış ve yeniden mırıldanmıştı.

"Lan ne naz ettin ama ha."

"Ben öyle biri değilim."dedi dudağı yavaşça düşün Tarık.
"Biz arkadaşız seninle iki gün gördüm diye başkasıyla daha yakın olmam yani zaten senden başka arkadaşım yok ki."

"Öpeyim barışalım,şehirli oğlanlar aklını bulandırır diye öyle dedim."diye mırıldandı.
"Bak tepeye geldik ne güzel kar yağıyor."

"Yaşlıları evde tek bırakıp ikidir geceleri dışarı çıkıyorum."diye mırıldandı Tarık huzursuzca.
"Ya gece bir şey olursa onlara."

"Ya bana bir şey olursa."dedi Ceyhun çapkın bir sırıtışla.
"Ben de kendine bakamayan hoyrat herifin tekiyim ,sen bakacaksın bana."

Tarık alayla sırıtıp "Dalga geçme benle."diye mırıldandı.

Ceyhun kendini dizginlemeye çabalasa da oğlandan bir türlü ayrı kalamıyordu.
Parmak uçları ile oğlanın yanaklarında gezinirken "Sen çok güzel oğlansın."diye fısıldadı usulca.
Çapkınca bakan iri gözleri,hafif kendini belli eden bıyığı ve gömlek yakalarıyla Tarık'ın bakışlarını üzerinde hissediyordu.
Yakası açık gömlekten usulca belli olan gerdanına kaçamak bir bakış atan oğlana dönmüştü.

"Huylandın mı sen?"dedi Ceyhun oğlanın gıdıklandığı yeri tekrar ellerken.

"Yok..."dedi Tarık omuz silkip.
"Gıdıkladı."

"Bakiyim,gıdıklıyor mu?"

Ceyhun oğlanın elmacık kemikleri geniş yanaklarına dudaklarını bastırırken Tarık içine dolan sıcaklıkla birlikte yutkunmuştu.
Garip bir histi.
Evvelden hissetmediği tarzda bir sıcaklık ve hararetti bu.
Samimiyetlerine rağmen ürpertili bir hoşnutluktu.
Arkadaşlık ve ahbaplık böyle hissettiriyordu,emin değildi.

"Başka nerelerden huylanıyorsun?"diye fısıldadı Ceyhun oğlanın boynuna burnunu sürterken.

"Yapma."diye kıkırdayan Tarık refleksle omzunu ve boynunu kıstırıp kahkaha savurmuştu.

Ceyhun ise iki büklüm kolları arasında toparlanan,nazlı nazlı yapmamasını söyleyen oğlana karşı daha da tutku besliyordu.
Doğukan'ın yalancı "yapma."inlemesi gibi değildi.
Sahiciydi.
Esaslıydı.

Ceyhun oğlanın boynuna dudaklarını gezdirirken kokusundan biraz çalmış ve sabunsu teninden biraz nasiplenmişti.
"Neyi yapmayayım?"

"Yapma,gıdıklıyor."
Tarık kıkırtılar eşliğinde gülmekten karnı ağrıdığı için karnını tutuyordu bir yandan da garip bir heyecanla kasılıyordu.

Ceyhun oğlanın boynunu hafifçe öpüp koklarken kendi sesini kontrol etmeye çabalıyordu.
"Hiç öptürmeyince öyle hissettirir."
Ceyhun oğlanın uysal ve utanganç hallerine iç geçirip taşlaşan erkekliğiyle birlikte yanma hissediyordu.
"Karılar kocalarına buradan öptürüyor."

"O zaman sen neden oradan öptün?"

"Öperim ben."dedi Ceyhun titrek bir nefesle.
"İzlemedin dimi hiç ?"

"Birini öpen birini mi?"dedi Tarık utançla.
"Babam bir kez annemin üstündeydi ama yorgan vardı yani .... evliler öyle uyur ya hani."

"Göstereyim mi güzelim."dedi Ceyhun oğlanın boyun girintisine sıcak nefesini bırakırken.

"Neyi?"

"Rüyalanmadın mı hiç?"diye fısıldadı Ceyhun hazla.

"Ben rüyalarımı çok hatırlamıyorum ki."

"Öyle değil."diye fısıldadı Ceyhun oğlanın kulağına doğru dudaklarını gezdirerek.
"Hiç mi rüyanda ıslanmadın,sertleşmedi?"

Tarık irileşen gözlerle olumsuz anlamda başını iki yana salladı.
"Günah diye kovdum aklımdan hep ,aklıma gelirse de hani hep kovdum."

"İzleyelim mi birlikte."diye mırıldandı Ceyhun yutkunarak.
"Erkek erkeğe ,görmüş ol. Benden gör. Başkasından görme. Bilmiyor demezler,ben öğreteyim sana."

"Kızla erkek şeyini mi."dedi Tarık kızararak.
"Çıplak kadınlar günah."

"Kadın olmadan da gösteririm, izleyelim mi?"

"Kadın olmadan mı?"dedi Tarık tereddütle.
"Nasıl yani."

"Açayım izle."dedi Ceyhun gözlerini kısarak.

"Erkek erkeğe..."dedi Tarık yutkunup.
"Olmaz ki."

Ceyhun cebinden telefonu çıkıp videoyu açmıştı.
Son izlediklerinden biriydi.
Özellikle sarıp sarıp bunu izlemişti.
Toy,temiz sütlü ve beyaz bir oğlanın üstünde esmer bir iri adam vardı ve Ceyhun hazla telefonu işaret etti.

"Çok ayıp."dedi Tarık utançla.
"Cehennemde yanarız,açma."

"Cehennemsiz yanıyorum ben."

Tarık altta gözleri kapalı ağzı aralık oğlana bakarken Ceyhun'un dudaklarını çenesinde hissediyordu.
"Bana bundan yapıyorsun."diye fısıldadı Tarık.

"Günah değil."diye fısıldadı Ceyhun.
"Sana öğretiyorum,yol gösteriyorum. Kimse öğretmezse nasıl öğreneceksin ki güzelim ? Yaşın da geliyor."

"Onlar da mı birbirine öğretiyor yani?"

"Kucağıma otursana."diye fısıldadı utangaç oğlanın kızarık yanaklarını seyreden Ceyhun.
"Soymayacağım,utanma benden. Yabancı değilim."

Ceyhun taş gibi olmuş erkekliğinin üzerine oğlanın elini kondururken "Senin için böyle oluyor."diye fısıldadı.
"Sana göstereceğim tamam mı? İzlediklerimizi öğren diye."

"Utanıyorum ben ,kötü hissettiriyor."dedi  Tarık utançla.
"Karnım ağrıyor."

Videodaki oğlanın girişi okşanırken Tarık istemsizce nefsini yenik düşmüştü.
Gözleri durmadan ekrana kayıyordu.
Hayatı boyunca telefon ve televizyonların çıplak kadınlarla dolu günah kutuları olduğunu işitmişti.
Şimdi Ceyhun telefonda ona lezzetli bir yemek yercesine hoşnut sesler çıkaran oğlanın videosunu gösterince istemsizce heyecanlı hissediyordu.

Ceyhun'un dudakları usulca çeneden yukarı kayarken Tarık titrek bir nefes koyvermişti.

"Beğendin mi güzelim?"diye mırıldandı hazla.
"Hoşuna gitti bakıyorum."

Ceyhun'un sıcak nefesini dudaklarının üzerinde hissederken Tarık istemsizce "Çok utanıyorum ama izlemek istiyorum."diye fısıldamıştı.

Ceyhun oğlanın utançla ekrana bakan gözlerine bakıp derin bir hırıltı koyvermişti.
Videoya bakıp dudaklarını dişlemesi onu gerçekten fena yapmıştı.

Dudaklarını Tarık'ın dudaklarına sürttürüp "Yerim senin dudaklarını."diye fısıldadı.

Tam Tarık beceriksizce de olsa dudaklarına kendi dudaklarını utançla bastırıp çektiği vakit tüm keyfi ziyan olmuştu.
Ateş isimli numara gecenin kör saatinde Tarık'ın telefonunu inletmişti.

Ceyhun telefondaki Ateş yazısını ilk başta anlayamamıştı.
Oğlan doğru düzgün telefon kullanmayı dahi bilmiyordu.
Ondan başka numarada yoktu.
Gecenin kör saatinde Ateş kimdi?

Şehirli piçi tatlı ve sakin Tarık yerine "Hayırdır lan sen gece gece ?"diye bağıran Ceyhun karşılamıştı.



Yadlar VilayetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin