Sena'dan
Hoşgeldin Ya Şehri Ramazan...
İçim nasıl kıpır kıpır Allahım. Gelişinde bile ayrı hikmet olan bu mübarek ay...
Camileri dolduran, sofraları bereketlendiren...
Bize paylaşmayı öğreten, şükretmeyi yaşatan...
Ey Mübarek ay.
Hoşgeldin...
Ramazan ayları her yıl daha da anlamlanıyor gönlümde. Açlıktan ziyade ruhumu iyileştirme yollarını arıyorum. Mide boş iken daha çok tefekkür edermiş insan. Gerçekten de öyle oluyor bende. Öyle bereketli geliyor ki bu ay bana, yaşadığımı hissediyorum.
Esen rüzgar, gökyüzü, ağaçlar, insanlar herşey gözüme başka güzel gözüküyor.
Başka bir ay bu ay. İçerisinde bambaşka bir rahmet var. Aklıma her dakikasına ayrı sevap yazıldığı gelince herşeyime özen göstermeye çalışıyorum.
Aklımdan geçen şeyleri bile sorguluyorum. Kuran, namaz, şükür, tövbe ile istifade etmeye çalışıyorum.
İftar yemeği hazırlarken bile boş geçirmemek adına islam ile ilgili podcastler videolar açıp dinliyorum.
Yolda yürürken zikirmatiğim elimden eksik olmuyor. Zaman diyorum kendi kendime ne kadar da kıymetli. Ve ben bir sonra ki sene Ramazan ayına belki de erişemeyeceğim.
Ömrüm yetmeyecek belki.
Belki de bayrama erişemeyeceğim.
Hatta belki Kadir Gecesine.
Belki yarına...
Çokça ölümü düşündüğüm bir ay oluyor. Bire bin verilen bu ayı gaflet uykusunda geçirmekten korkuyorum.
O hâlde iken son nefesimi vermekten...
Gecesinden gündüzüne ayrı nasiplenmek için dualar ediyorum. 11 Ayın Sultanı diye boşa denmiyor. Her şeyi ile Ümmeti Muhammedi birleştiren bu ay gelişi ile kalbimde çiçekler artırmaya yetiyor.
***
Akşam yemeğimizi yedik. Birazdan teravihe gideceğiz hep birlikte... Ulu Camiye gideceğiz kısmetse. Yarında ilk oruç var. Her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan da niyetim en hayırlı şekilde geçirebilmek. Ela yanımda feracesini düzeltiyor. Bir yandan da söyleniyor tabii..
" Abla sen daha hazır değil misin? Geç kalacağız ya."
Gülümsedim. Kardeşimi böyle görmek o kadar mutlu ediyor ki beni, zira gülümsemeden edemedim.
" Zeynepler varmış bile ya. "
" Hazırım ki ben feracemi alacağım üstüme o. "
Şöyle bir süzdü beni. " Oh iyi madem. Anneme bakayım o zaman. " diyerek odadan çıktı. Bende feracemi giyip çıktım. Büyük eşarbımı omuzlarımı örtecek şekilde bağlamıştım.
İçimde tarifsiz bir heyecan vardı. Aylardır hasret kaldığımız Ramazan'ın gelişinin heyecanıydı bu.
İlk teravih, ilk sahur ve ilk iftar hep başka olurdu.
Çoğunlukla teravih namazını evde kılardık. Kadınlar için en faziletli olan buydu. Yinede bazı zamanlar mescide giderdik.
Peygamber efendimizin bu konu ile ilgili birçok hadisi vardı.
Hanımlarınızın mescidlere gitmesine engel olmayın. Fakat evleri onlar için daha hayırlıdır.” (Ebû Dâvûd, Salât, 53 [567]; bk. Buhârî, Cum‘a, 13 [900]; Müslim, Salât, 136 [442]).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
【 TaNıK 】- Texting
Teen FictionTanık olduğum Kişi : Diyelim ki beni gördün , Neden ele vermedin? 0552 *** ** ** : Kusuru örtmede Gece gibi ol demiş Mevlana ondan 0552 *** ** ** : Ha birde...