8.Bölüm

1K 94 71
                                        

Sefa'dan

25 yaşında üniversite okuyorum. Ve bundan asla gocunmuyorum.

Zor bir hayatım var. Mücadele ile geçen gençlik, maddi imkansızlıklar. Hayat zannettiğimiz gibi toz pembe değil, bu bir gerçek. Ama şöyle de birşey var oturup beklemekle de hiçbirşey olmuyor.

Tüm bunlara rağmen elimden gelen ile hayalimi olmasa bile, en azından diploma sahibi olmak için okuyorum.

Malesef başka bir şehirde oluyor bu ve bunun için çalışmak zorundayım. Farklı şehirde okumak gününü gün edip gezmek değil. Daha doğrusu hayatın hiçbir evresi sadece gezmek eğlenmek değil. Önce bunu anlamak gerek. 

Bir daha mı gelecez dünyaya derken  bunun bize verilen tek  ve aynı zamanda geri dönüşü olmayan bir  bilet olduğunun farkında DEĞİLİZ!!

İnsanız... Hatalar yaparız, mükemmel değiliz...

Geçirdiğimiz vakitten yaptıklarımızdan mesulüz.

Başkalarının hayatlarına bakınca onlarla hayatımızı kıyaslayınca bugünümüzden tat alamıyoruz. Anı yaşamak değil de yaşamak olduğumuzu bile unutuyoruz neredeyse...

Aslında çok zaman oldu böyle düşünmeye başlayalı. Baktım elim ayağım tutuyor, ve her gün bana verilen 24 saat var.

En başa 5 vakit Farz namazımı koydum. Abdestlerle birlikte 1 saat kadar süren. 24 saatlik zaman diliminde ne kadar da az.

Kaldı 23 saatim.

8 saat de uyku desem. 15 saat kalır. Hadi çalıştığımı, okuduğumu düşüneyim. 8 saat oraya.

Hâlâ 7 saatim var. 2 saat de yemek desem. Hâlâ 5 saatim var...

Nereye gidiyor peki bu 5 saat... telefon,dizi,müzik,oyun...

Farkında olmuyoruz bazen geçen vaktin. Farkında değiliz yolculuğumuzun. Farkında değiliz bize verilen zamanın bir daha geri gelmeyeceğinin.

Sahi farkında mıyız şuan bile ömrümüzden ömür gittiğinin??

Hiçbirşey yapamıyorsak en azından 1 saatimizi ayıramazmıyız mesela?

Bize her gün  24 saat zamanı veren Rabbimize af dilemek için,  şükür için, dertleşmek için, istemek için...

Dedim ya oturdum düşündüm. Baktım ömrüm geçiyor. Kalk Sefa dedim. Kendine Gel!!

Yapamadıklarını bırak artık. Dünü kurcalamaktan vazgeç!!
Yarının için çabala!!!

1 gün

24 saat

1.440 Dakika

86.400 Saniye

86.399,

86.398,

86.397...

Boşa geçmemeli dedim. En azından 1 saatim... Hiç birşey yapamıyorsam o. Boşa geçmemeli... Çünkü bir gün o 1 saati bile bulamayacağım...

Sabah namazından sonra uyumuyordum. Birkaç gündür cemaatle namaz kılmaya gidiyorum.  Yeni taşındığım eve cami çok yakın.
Güne sabah namazını eda edip öyle başlamak zaten zinde olmama yetiyor.

İçim de aşırı rahat ediyor. Namazımı kılmak için camiye gittim. Çok kimse yoktu. Kalabalık olmadan oluşan sessizliği dinlemeyi seviyordum. Eve gelince hafif bir kahvaltı ettim.

Her gün poğaça yiyemiyorum. Hem pahalı, hem sağlıklı değil. Hemde vücut alışınca bu sefer hep istiyor.

Kalan son çayımıda bardağa döktüğümde bugün ki sınav için tekrar yapacaktım. Fakat telefonuma art arda gelen bildirim sesi buna engel oldu. Aklım telefondayken baksam da birşey anlamazdım. Hemen telefonun ekranını açıp şifremi girdim.

【 TaNıK 】- TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin