Ortalama bir saatlik bir yolculuktan sonra sonunda ahşaptan bir eve gelmiştik.Ahşap olmasına rağmen zarif altın siyah demir detaylarla çerçevelenmiş ve girişinde Karanyel yazılı altın bir plaka bulunuyordu.
Araba durduğunu ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu.
Kendisi arabadan inerek arabanın önünden dolaşarak benim kapıma geldi.Kapımı açtığında yüzüne bakmıyor direk ön cama gözlerimi dikmiş yüzüne bakmayı reddediyordum.
"Kucaklayayım mı"diye sorark yüzüme bakmayı sürdüren adama sinirli bir bakış atarak elimle omuzuna doğru vurup kapının önünden çekilmesini sağladım ve bende arabadan indim.
Kendisi önden giderek kapıyı açtı ve eli ile içeriyi işaret edince bende eve girdim.
Hem modern hemde ahşap bir evdi içide dışı gibi ahşap,siyah ve altın detaylar ile renklendirilmişti.
İçeriye girdiğimizde bana bakmayı sürdürerek kapıyı kapattı.
Ben evin içini incelerken önce adım sesleri sonra ise kokusu ulaşmıştı burnuma.
Bende bu haraketi ile birlikte ilerleyip evin içindeki geniş deri koltuğa yerleştim,bağdaş kurarak sırtımı koltuğun kol koyma yerine yaslayarak oturdum.
O da benimle aynı koltuğa hemen önüme oturdu.
"Şimdi insan gibi konuşalım"
İşte benim sınır kat sayılarımı arttıran o cümle"Hayvan olan ben değilim"dedim.
"Bitanem,bak telefonda görüştüğün kişi benim sekreterim di bir yanlış anlaşılma olmuş düzeltmeye çalışıyorum lütfen yardımcı olur musun"diyerek sakin sakin konuşunca bende biraz da ols sakinleşmiştim.
"Ne sekleteri ya,bana CANIM! dedi ayrıca senin sekleterlerin iş telefonlarını açmakla yükümlü,kişisel telefonu ile ne gibibi bağlantısı vardı"
"Ben duştaydım nereden bileyim telefonumu aldığını"dediğinde okadar çaresiz duruyordu ki kıyamayacaktım resmen.
"Tamam"dedim gözlerimi kaçırarak beni eve bırakabilirsin o zaman.
Kaşları havalanırken "Barışmadıkmı"derken bile ısırasım geliyordu.Sanırım biraz fazla dram yapmıştım.
"Barıştık"dedim sonrada ona doğru kayarak kollarımı boynuna doladım ve başımı huzur bulduğum o boynuna gömdüm.
O da ellerini belime sararak başını saçlarıma gömdüğünde ve kokusunu almak için sık sık nefesler aldığında gülümsemiştim kendi kendime.
"O zaman gitmeyelim"dedi.
Sanki görebilecekmiş gibi başımla onayladım"Peki"
Sabah saat beş sularında olduğundan ikimizde uyuyabilirdik.
Başını göğsüme koyarak gözlerini kapatarak uykunun derin kollarına daldığında bende onu takip ederek günler sonra derin ve güzel bir uykuya dalabilmiştim.En önemliside Huzurlu bir uykuya dalmıştım.
PAMİR'DEN
Telefonumun kısıl sesine uyanmıştım Açelya hala uyurken onu uyandırmamak için yavaş haraketlerle üzerinded kalktım ve çalan telefonun Mert'den olduğunu gördüm çatık kaşlarla açtığım telefondan"Ağzına sıçtığımın pezevengi!Otuz oldu arıyorum dingil!"koşma sesleri nefes seslerine karışmış bir şekilde ikien arkadan duyduğum ses olayı açıklıyordu.Mert"Dangalak herif,ben dedim sana yapma diye!"diyerek sinirle soluyordu
"Şu anda nereye gidiyorum biliyormusun"diyerk nefes sesleri devam etti."Bı sakinol!Neredesin sen şu an"dedim fakat cevap vermeme fırsat kalmadan arkadan gelen sesleri duydum
"YA BEDEL,YA ÖLÜM"
"YA BEDEL,YA ÖLÜM"
"YA BEDEL,YA ÖLÜM"
"YA BEDEL,YA ÖLÜM"Sesler gittikçe yaklaşıyordu ben şok olmuş şekilde kulağımda telefon dururken ağzımdan dökülen şaşkınlık nidası "Berdelmi"oldu.
Ve aradan gelen şaşkın bir sesde"Berdelmi?"dedi.
Gözlerimiz birbiri ile kesiştiğinde ikimizde şaşkındık.Aklımda tek bir ses vardı'Ya berdel ya ölüm!"
&&&&
Veeeee kestiik
Arkadaşlar bu haftam sınav haftası olacağından iki hafta falan bölüm gelemiyebilir.Ama sizi seviyorummm
Mucuk,mucuk💋💋
🫀♥️❤️🩹🌹💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN GÜZELİ
RomanceMardin'e güzelliği ile nam salmış devan aşireti'nin kızı Açelya ve Karanyel aşiretinin acımasız ve sert ağası Pamir arasında yaşanan kaosun ve Aşkın olduğu bir hikaye A:E oldu üzerime kumada getir! P:Kim bilir belki bi gün. Sert tokatımla yüzü sağa...