GECENİN SÜRPRİZİ (+18)

25.Bölüm

Bu bölümü beni tüm çıplaklığıyla eleştiren sevgili okurum edadursun777'ye ithaf ediyorum.

KEYİFLİ OKUMALAR 🖤

                                🎵

   EMİR CAN İĞREK-GÖNÜL DAVASI

BURAK TAŞDEMİR;

Yarım saattir laf dinlemeden öyküyü giydirmeye çalışan Gamze ye yatıp dinlenmesi hakkında söylediğim kaçıncı şeydi bilmiyorum ama ben ondan sonra saymayı bırakmıştım. tekrar bişeyler söylemek için ağzımı açmıştım ki zarif parmakları dudaklarıma kapandı. "yeter artık burak abi iyiyim diyorum alışkınım ben. Daha zor günlerim oldu ." daha zor günlerimi olmuştu, yanlızmıydı o günlerde?  bananeydi ki. peki ya dudaklarımın üzerine kapanan narin elleri siktir düşünmekten kafayı yiyeceğim.

"Ben öyküyü uyutucam sonra Orkun gelicek ders çalışıcaz eğer birşey istersen seslenirsin Burak abi." Dediğinde düşüncelerimi de bölmüş oldu.

" Hay abini siksinler!"

Zaten o kıl kuyruğa ayar olmuştum bide hâlâ inatla abi diyor. Çıldırtıcak bu kız beni.

"Bişey mi dedin Burak abi?" dedi kucağında ki öyküyü pışpışlarken  "yok demedim bişey."

Kucağında öyküyle beni bırakıp gidince bende öykünün odasından çıkıp kendi odama geldim. Bilgisayarımı açıp çalışmaya başladım.
İşleri aksatmak istemediğim için dünden kalanları da yaptım.

Sürekli aynı noktaya bakmaktan gözlerim ağrımıştı. Su içmek için elimi Sürahime attığımda boş olduğunu fark ettim bir kere dolu ol şaşırt beni.

Lütfen!

Hiç kıpırdamadan çalıştığım için boynum tutulmuştu ve uykum gelmişti. Su alma bahanesiyle biraz da açılırdım. Sürahiyi elime alıp odadan çıktım. Mutfağın kapısına yaklaştığımda bir konuşma sesi duydum orkunun sesiydi. Muhtemelen telefonla konuşuyordu.

"Abi kız süt gibi süt. Ben bunu varya tek nefeste içerim. Hemde bakire bu oğlum daracıktırda ne güzel tatmin eder varya. Of hayali bile beni boşaltabilir. Mis gibi kokuyor böyle yaklaşınca bile o güzel kokusu geliyor burnuna. Bir izin verse yaklaşmama çok mutlu edicem onu da yaklaştırmıyor işte kendisine. Dayanamıyorum artık ya Gidip yapışasım geliyor o bal dudaklarına.

Duyduklarımı hazmetmeye çalışırken "bir izin versin bana biraz yaklaştırsın kendine acıdan ağlayana kadar sikicem onu. İzin vermesede fark etmez kıstırırım bir köşede alırım istediğimi. Naz yapıyor istemem yan cebime koy yapıyor küçük orospu." İşte bu son noktaydı. Kan beynime sıçramıştı. Kim olursa olsun asla böyle konuşamaz, herhangi birinin hakkında sapık sapık hayaller kuramazdı. Bide bu kişi Gamzeydi.

Kendimi daha fazla tutamadan hızla mutfağa girip elimde ki sürahiyi tezgaha vurdum. Sürahi parçalarına ayrılırken elindeki telefonla bana dönen Orkun hayli korkmuş görünüyordu. "Abi ben seni arıcam sonra görüşürüz."

Hızla üzerine yürüyüp ağzının ortasına bir yumruk çaktığımda acıyla inleyip yere düştü "kalk lan piç ben seni şimdi gebertmezmiyim." ben bağırdıkça daha çok korkuyor kendini açıklamaya çalışıyordu "abi yanlış anladın." dediğinde bir yumruk daha çaktım gözünün üstüne.

"Burak abi ne yapıyorsun ya niye dövüyorsun çocuğu!"

"Çık dışarı gamze bu it hakkettiği dayağı yiyecek." elimi kaldırıp bir tanr daha vurucaktım ki kolumu tuttu.