11.Bölüm

2.7K 62 6
                                    


Selamlar dostlar...

Okuma sayımız çoğalsada oy sayısı onda biri bile değil maalesef. Bu durum beni üzsede bölüm atıyorum. Kıymetimi bilin heeee...

Bide şaka bir yana, lütfen oy verin olarmı?

************

YAZARDAN ;

Zaman çoğu insanın dilinde ilaçlaştırılmıştır. Birinden ayrılmılşsınızdır, bir sevdiğinizi kaybetmişsinizdir, çok emek verdiğiniz bir şey hiç olmuştur. Daha üzülmeniz, yara almanız için bir çok şey sayabilirim. 'zaman herşeyin ilacıdır' sözü bana sorarsanız doğru ama yanlış. Nasıl mı?

Yaralandığınız bir konu olsada, zaman geçtikçe kafaya takmamaya başlarsınız. İçinizde biryerde bulunan o acıyı yoklarsınız. Oradadır hala gitmez ki...
Asla unutulmaz, hafızanızı kaybetmezseniz.
Ama alışırsınız yavaştan. O yaranın o kadarda acıtmadığını anlarsınız zaman geçtikçe . Aslında Zaman değildir ilaç olan, alışma duygusudur. Hatta ilaç değildir alışma duygusu, bir anlığına herşeyi unutturan alkoldür...

Çok sevdiğim hatta aşık olduğum bir söz var. 'Sırtımda dost hançerinden, Kalbimde aşk hançerinden kanamayan yer kalmadı. Ne zaman güvenmek istesem onlar beni durduruyor. Sağolsunlar iyiki varlar. Neden diye sorarsanız, bana bir acılarım sadıklar.'

Hatalar ders çıkarmamız gereken olaylardır. Bugün bir taşa takılıp düştüğünde yarın yine yukarı bakarak yürüyorsa bir insan, hatasından ders çıkaramamıştır. Ama eğer önüne bakıyorsa, gözleri o taşı arıyorsa takılıp düşmemek için o zaman Hatasından ders çıkarmış demektir.

Hatalarından ders çıkaran nice insan vardır. Bunlardan biride Bizim bahtsız bedevi Arda.

Yaptıklarından çok pişman olmuş ve gidip özür dilemişti Beyzadan . Hatasını anlamıştı belki ama bazı şeyler için çok geçti. Beyza yüzüne bile bakmıyor, öyküyle onu yalnız bırakıyordu. Yinede usanmadan hergün kızını görmeye gidiyordu Arda. Güzel kızıyla tanışmasının üzerinden bir buçuk ay geçmişti. Kızı çok hızlı büyüyordu yada arda böyle hissediyordu. Tam üç buçuk aylıktı meleği. Kızıyla vakit geçirmek ise Ardaya çok iyi geliyordu, Kapanmasada Geçmişin İzlerini örtüyordu. Ama  o günden sonra burakla konuşmak dışında neredeyse Beyzayla konuşamaz olmuştu. Sadece öyküyü kollarına bırakıyor ve çıkıp gidiyordu. Nedeni bilinmez bir şekilde  bu durum Arda'nın sinirini bozmaya başlamıştı. Ne vardı iki kelam etseydi. Her insan hatalıydı. Önemli olan hatasının farkına varmasıydı. Değil mi???

Beyza, Burakla konuşmuştu. Burağa çok kızsada onu affetmişti çünkü en zor anlarında o vardı yanında. Destek olan oydu. Abilik, babalık yapan oydu. Yinede ara sıra sitem ediyordu Beyza ona.

Arda ise bu ikilinin arasında ki Dostluktan rahatsızlık duyuyordu. Her konuda birbirleriyle fikir paylaşıyorlardı. Hatta Beyza burakla kız goygoyu Bile yapıyordu. Daha neşeli, samimi ve mutlu oluyordu onlarla sohbet ederken. Onları barıştırdığı için pişman olucaktı neredeyse...

Burak çok üzüldüğü için Beyzaya yalvarmaya bile hazırlamıştı Arda. Ama Beyza yufka yürekliydi. Hemde haksızlık etmiş olurdu değil mi?
Burak her zor anında vardı, ya Arda???

Sürekli konuşmaya çalışsada Beyza her defasında bir bahaneyle kaçıyordu. Konuşmak istiyordu arda onunla. Derdini paylaşmak istiyordu. Tüm yükü tek başına sırtlanmak zorunda değildi sonuçta. Dertlerini ona açsın istiyordu.

Son bir haftadır daha ılımlı olsada yine de uzaktı Beyza ona karşı. Bugün bu işi halletmeliydi. Birbirlerini sevmiyor olabilirlerdi, ama ortada sorumlu oldukları bir çocuk vardı. Geleceğini düşünmelilerdi.

GECENİN SÜRPRİZİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin