MÂHÎ

8. Bölüm

"Senin ne işin var burada Alin? Senin eski sevgilinin evinde ne işin var? Niye ağlıyorsun?" diye bağırmaya başladı. "O piç sana bir şey mi yaptı?"

Donup kaldım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Nerden biliyordu? Burada ne iş vardı? Beni mi takip ediyordu?

"Alin cevap versene!" dedi o yüksek ses tonuyla. Hala diyecek bir şey bulamamıştım. Onu böyle görünce daha çok ağlamaya başladım. "Sana bir şey yaptı değil mi ? Şimdi s*keceğim onun belasını !"

Tam içeri girerken kolunu tuttum. "Amir dur lütfen. Sorun o değil." Dedim titrek sesimle. Doğru dürüst konuşamıyordum bile. Amir ' in gözü dönmüştü beni asla duymuyordu. "Seni bugün o herifle konuşurken gördüm. Şimdi de evinden ağlayarak çıkıyorsun! Ne yapma mı bekliyorsun senin burada ne işin var!"

Hala deli gibi bağırıyordu. Ondan ilk defa bu kadar korkmuştum.

"Burada olduğumu nerden bildin? Onun eski sevgilim olduğunu nerden biliyorsun Amir?"

"Konu bu mu Alin! Ben sana ne diyorum sen bana ne diyorsun. Bana şuan ya bir şey söyle ya da o p*çi şu anda geberteceğim."

Amir o kadar sinirliydi ki şuan gerçekten de onu öldürebilirdi.

"Ç-çisil. En yakın arkadaşım biliyorsun. Onu takip ettim aralarında bir şey olduğundan şüphel-" sözümü kesti.

"Sana ne Alin! Varsa var seni ne ilgilendirir hala o orospu çocuğunu mu seviyorsun yoksa?" dedi. Artık bende çok sinirliydim. Elimi kaldırdım ve ona tokat attım. Bir süre sessiz kaldı. Ona olan sevgimden şüphe etmişti. Çok sinirlenmiştim. Yaptığı ima çok çirkindi.

Amir birden bana yaklaştı ve "Bir daha böyle bir hareket yaparsan.." derin bir nefes aldı " Seni buna pişman ederim." Dedi.

Cevap veremedim. Yaptığımdan anında pişman olmuştum. Bu dediğini sinirlenmesine vererek "Ben çok ö-özür dilerim." Dedim. Elimi yanağına götürdüm ancak o elimi iterek "Araba bin. Gidiyoruz." Dedi.

Arabada ağzından tek kelime söz çıkmadı. Nereye gittiğimi bilmiyordum. Hala çok sinirliydi. Ağzımı açsam delirecek gibiydi. Konuşmamayı tercih ettim. Resmen dişlerini sıkıyordu. Onun açısından baktığımda haklıydı. Eski sevgilimin evinden ağlayarak çıkmıştım. Ama o bunu nerden biliyordu?

Issız bir ormana girdik. Korkmuştum. Amir'in bana bir şey yapmayacağını biliyordum ama yine de ürkmüştüm. Kısa bir orman yolcuğundan sonra güzel bir dağ evine gelmiştik. Bir şey söylemeden arabadan indi ve eve girdi. Onu takip ettim.

Eve girdiğimizde gayet güzel ve ferah bir orman eviydi.

"Evet. Alin." Dedi kendisine sek bir viski koyarken. "Anlat!"

Ona her şeyi anlattım. Savaş'la ne zaman sevgili olup nasıl bittiğini, bugün olanları. Çisil için onu takip ettiğimi...

Biraz sakinlemişti. Üçüncü bardağını içiyordu. Anlattıktan sonra bana cevap vermedi. Uzun bir sessizlikten sonra,

"Orada olduğumu nerden biliyordun?" diye sordum. "Ayrıca Savaş'ın eski sevgilim olduğunu nasıl öğrendin?"

Gözleri buğulandı. Derin bir nefes aldı. Viskisini tek yudumda bitirerek bana döndü. "Sabah seni bıraktıktan sonra içeri girmeni beklerken onunla konuşurken gördüm."

"Eee?" dedim.

"Eee si bu işte. Araştırdım ve öğrendim."

"Beni takip mi ettin Amir?" diye sordum sinirle.

"Atahan'la olacağız demiştim o p*çe güvenmediğim için evet, takip ettim." Dedi.

"Bu ilk mi?"

"Ne ilk mi?" dedi salağa yatarak.