16. Bölüm

2.2K 60 8
                                    

**Eveet! Size kendimi affettirmek için art arda 2 bölüm attım! :) Bundan sonra her gün bölüm atmaya çalışacağım en azından iki günde bir. Umarım bölümleri ve hikaye akışını beğeniyorsunuzdur! Yorumlarınızı eksik etmeyin :)

Medyada Amir ve Alin var umarım beğenmişsinizdiiiir :)


Yağız gittikten sonra bir süre daha olanları düşündüm. Farkında olmadan ikinci şişemi açmıştım. Kafam yerinde değildi. Sanırım sarhoş olmaya başlamıştım. Alkolün de etkisiyle Amir 'i düşünmeye başladım. Beraber olmasak da Yağız ile öpüştüğüm için garip hissetmiştim. Barda olan yakınlaşmamız aklımdan çıkmamıştı. Onu hala seviyordum ancak bana yaptığı şeyleri unutmam, onu affetmem mümkün değildi. Bu düşüncelerimle boğuşurken kapının yumruklanma sesi ile irkildim. Birisi sertçe kapıya vuruyordu. Korkarak kapıya ilerledim ve kapı deliğinden baktığımda Amir'in sinirden deliye dönmüş yüzünü gördüm. Kapıyı açmadan Amir'e gitmesini söyledim. Beni duymuyordu sanki. Söylediklerim onu daha da çileden çıkarmıştı. Daha sert vurabilirmiş gibi kapıya yumruk atıyordu.

"Eğer açmazsan kırarım bu kapıyı Alin!" dedi. Yapardı biliyordum. Kapıyı açmanın en iyisi olduğunu düşündüm. Yavaşça açtığımda Amir kapıyı sertçe iterek içeri girdi. Bu yaptığı karşısında korktum ve birkaç adım geri çekildim. Geri çekilmemi fırsat bilerek üzerime doğru hışımla yürüdü ve o kadar sert bir şekilde kapıyı kapattı ki korkudan gözüm dolmuştu.

"Ben seni uyarmadım mı?! Başkası sana dokunursa onu öldürürüm demedim mi?! Sen şaka yaptığımı mı sanıyorsun benimle oyun mu oynuyorsun?!"

"Sana ne seni ne ilgilendirir!" diye bağırdım.

"Sen benim söylediklerimi ciddiye almıyor musun? Yapamam mı sanıyorsun? Benden intikam alacaksın diye o piçin yatağına mı girdin lan"

"Sorun Yağız mı? Başkasının yatağına girsem?" dedim. Yüzümde ona meydan okuyan bir gülümseme vardı. Gözlerimi gözlerine diktim ve onunla bu şekilde konuşabilmem beni şaşırmıştı. Bir yandan o kadar başım dönüyordu ki ağzımdan çıkan şeyleri engelleyemiyordum.

"Benim sınırlarımı zorlama" diye öfkeyle soludu. Birden gülmeye başladım. Kahkaha atıyordum. Bana sınırlardan mı bahsetmişti o? Beni aldatan beni kıskanan adam mı sınırlardan bahsediyordu bana? Gülmeme engel olamıyordum. Amir'in öfkeli yüzüne artık şaşkınlık ifadesi yerleşmişti. Bana garip bir şekilde baktı ve,

"Gülme Alin." dedi. Bunu söylemesi üzerine daha çok gülmeye başladım. Kendimi tutamıyordum.

"Sana gülme dedim Alin. Komik olan ne?" dedi ve çıplak omuzlarımdan tuttu ve beni sarstı. Derin bir nefes aldı ve,

"Sarhoşsun. Bak kendimi zor tutuyorum." dedi her kelimenin üstüne basa basa. Meydan okurcasına gözlerine baktım ve,

"Tutma o zaman" dedim. Söylediğim sözden sonra gözleri dudaklarıma kaydı. İstemsizce bu hareketi sonrası benim de gözüm dudaklarına kaymıştı. Bu yaptığımı hareketten cesaret alarak birden dudaklarıma yapıştı. O kadar sert bastırıyordu ki dudaklarını istesem de karşılık veremezdim. Zaten karşılık vermek de istemiyordum. Ellerimi göğsünün üzerindeydi. Onu ittirmeye çalışıyordum ama bedenini bedenime o kadar sert bastırıyordu ki başaramıyordum. Tutkulu öpmesinin yerini öfke almıştı. Karşılık vermemem onu sinirlendirmişti. Dudağımı ısırdı. Hafif canım acısa da bunu yapması beni azdırmıştı. Kendini biraz benden uzaklaştırdı,

"Teslim ol bana" dedi. Kafam yerinde olsa bu ana asla izin vermezdim ama sarhoştum. Şuan sadece onu istediğime karar verdim. Ana kendimi bırakmaya karar verdim. Gömleğinin yakasından tutup kendime doğru çektim ve şehvetle öpmeye başladım. İkimiz de kendimi kaybetmiştik. Amir beni kucağına aldı ve duvara sertçe yapıştırdı. Bir eliyle kalçamdan beni tutarken bir eliyle de elbisemin askısını omzumdan belime indirdi. Göğüslerim ortaya çıkmıştı. Boynumdan sertçe öpmeye ve boynumu emmeye başladı. Gözlerimi kapadım ve kafamı sola doğru eğdim ve inledim. Bu hareketimden sonra o daha da tahrik olmuştu. Bedenimi tekrar kucağına aldı ve salondaki masaya doğru beni götürdü. Masaya beni oturttu. Bir yandan öpüşmeye devam ederken bir yandan da bana dokunuyordu. Ellerimi saçlarına götürdüm ve saçını çektim. Dudaklarını dudaklarımdan ayırdıktan sonra boynumdan başlayarak aşağı doğru beni öpmeye başladı. Islak öpüşleri beni kendimden geçirmişti. Göğsüme doğru indiğinde tekrar inledim. Ne olduğunu bile anlamadan elbisemi çıkarmıştı. Karşısında sadece tangamla duruyordum. Biraz geri çekildi ve beni süzmeye başladı. Gözlerindeki tutkuyu görmüştüm. Normalde süzmesi beni utandırırdı ama alkolün etkisiyle ben de olduğumdan daha cesaretliydim. Bir yandan bana bakarken bir yandan da gömleğini çıkarmaya başladı. Tekrar bana yanaştı ve öpüşmeye başladık. Bir eli bacağımı kavramıştı. Gözlerimi kapattım ve tırnaklarımı sırtına geçirdim. O da inlemişti. Ellerini bedenimden çekti ve kemerini açmaya başladı. Pantolonunu hafif indirdi. Kendimi ona teslim ettim...

MÂHÎHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin