KAOS

65 8 0
                                    

Ayaklanma

Kuzey Krallığı'nın soğuk sabahında, Ciyes ve arkadaşları Hope ile Ekysod, evlerinden dışarı çıktılar. Güneşin ilk ışıklarıyla beraber, sıcak bir kahvaltı yapmak için köy meydanına doğru yürüyorlardı. Ancak bu sıradan bir sabah değildi.
 
Ciyes, "Geldiğimden beri Merinda'yı görmedim. Nerede bu kız?"
 
Ekysod, "Bilmiyorum bende uzun zamandır görmedim. Yeni bir macera peşinde herhalde senin gibi."
 
Sohbet ederken, komutan Altair'in gizlice bir evden çıktığını gördüler. Bu, Kuzey Krallığı'nda pek alışıldık bir durum değildi. Altair, krallığın en saygın komutanlarından biriydi ve onun bu şekilde gizlice bir evden çıkması dedikodulara sebep olabilirdi. Ciyes, Hope ve Ekysod, bu durumu merakla izlerken, Altair'in farkında olmadan onları gözlemlediğini fark ettiler. Bu sırada, krallığın diğer sakinleri de vergilerin artması nedeniyle toplanmaya başlamışlardı. Meydanda büyüyen kalabalık, Kuzey Krallığı'nın yönetimine karşı hoşnutsuzluklarını dile getiriyorlardı. Ancak bu kalabalık, Kara Ordu'nun varlığından ve yaklaşan tehlikeden habersizdi. Ciyes ve arkadaşları, komutan Altair'in gizemli hareketlerini ve halkın artan vergilere olan tepkisini konuşurken, bir yandan da krallığın geleceği hakkında endişelenmeye başladılar. Kuzey Krallığı'nın huzuru tehdit altındaydı.
 
Komutan Altair, halkın öfkesini görmezden gelerek soğukkanlılığını korudu. Muhafızlarla birlikte kalabalığın arasına girdi. "Sakin olun!" dedi kararlı bir ses tonuyla. "Bu isyanla çözüm bulamayız. Vergilerin artması hepimizi zorluyor, ancak şiddetle değil, birlikte hareket ederek çözebiliriz." Halkın tepkisi daha da büyüdü.

Birkaç kişi bağırmaya başladı. "Kelimeler yetmez! Eyleme geçmeliyiz!"
 
Muhafızlar, kalkanlarını kaldırarak kalabalığın üzerine yürüdüler. Altair, halkın gözlerinin içine bakarak, "Bu yol yanlış bir yol," dedi. "Birlikte çözüm aramalıyız."
 
Ancak halkın öfkesi artık dizginlenemez hale gelmişti. Muhafızlarla halk arasında gerilim tırmanıyordu. Altair, içindeki çatışmayı bastırmaya çalıştı. Kuzey Krallığı'nın kaderi belirsizdi ve şimdi her şey daha karmaşık hale gelmişti. Komutan Altair'in emriyle muhafızlar, kalabalığa doğru ilerledi. Kalkanlarını ve silahlarını kullanarak, halkı dağıtmaya başladılar. İnsanlar çığlık atarak kaçıştı, bazıları yere düştü, bazıları ise direnmeye çalıştı. Ancak muhafızların sert müdahalesi karşısında, halkın direnişi kırıldı ve meydan boşalmaya başladı. Altair, bu sert müdahaleyle halkın öfkesini bastırmış olabilir, ancak bu eylem, halkın gözündeki itibarını da zedelemişti. Artık halk arasında korku ve güvensizlik hakimdi. Kuzey Krallığı'nda, halkın yönetimle olan ilişkisi daha da gerilmişti ve bu olay, gelecekteki isyanların tohumlarını ekmekle kalmamış, aynı zamanda Altair'in lider olarak konumunu da sorgulatmıştı. Bu olaydan sonra, Kuzey Krallığı'nda bir dönüm noktası yaşandı. Halk, artık daha fazla baskıya boyun eğmeyeceğine ve seslerini duyurmak için daha örgütlü hareket edeceğine karar verdi. Altair ve muhafızlarının sert müdahalesi, halkın birliğini ve direnişini daha da güçlendirmişti.

Ciyes, Hope ve Ekysod, Kuzey Krallığı'nın meydanında olan biteni sessizce izledikten sonra, bir köşeye çekilip başlarına gelenleri tartışmaya başladılar.

Ciyes, "Altair'in bu kadar sert müdahalede bulunması gerçekten gerekli miydi? Halk zaten baskı altında ve bu durum onları daha da öfkelendirdi."
 
Hope, "Evet, halkın öfkesini anlıyorum, ama Altair belki de daha büyük bir kaosu önlemeye çalışıyordu. Yine de, bu tür bir güç gösterisi, onun lider olarak imajına zarar verdi."

Ekysod, "Bir liderin otoritesini koruması önemli, ama halkın güvenini kazanmak da bir o kadar önemli. Altair, bu olayla halkın güvenini kaybetmiş olabilir. Umarım bu, daha büyük bir isyanın başlangıcı olmaz."

Üç arkadaş, Kuzey Krallığı'nın geleceği hakkında endişeliydi. Altair'in eylemleri, halkın gözünde onun liderlik yeteneklerini sorgulatmış ve halkın yönetimle olan ilişkisini daha da gerilmişti.

Elçiden gelen haber
 
Barcanor, Eldoria'nın yıkıntılarından ayrıldıktan sonra, güneşin kavurucu ışıkları altında, bitkin ve yorgun bir şekilde Kuzey Krallığı'na doğru ilerliyordu. Ağır adımlarla, tozlu yolları aştı, dağların arasından geçti ve derin vadileri dolaştı. Her adımda, Eldoria'nın son anları gözlerinin önünden geçiyordu; halkının çığlıkları, yıkılan evler, ve en önemlisi, Kral Antiochos'un son bakışları...
 
Üç günün sonunda, Barcanor susuzluktan dudakları çatlamış, açlıktan gözleri kararmış bir halde, bir tepeye tırmandı. Tepenin ardında, Kuzey Krallığı'nın elçisiyle karşılaştı. Elçi, QDR'nin emriyle, Eldoria Krallığı'ndan haber almak için yola çıkmıştı. Barcanor, elçiye Eldoria'nın düştüğünü, Kara Ordu'nun yükseldiğini ve tüm diyarın tehdit altında olduğunu anlattı.

Elçi, bu korkunç haberleri duyunca derin bir üzüntüye boğuldu. "Hızlı hareket etmeliyiz," dedi. "Kuzey Krallığı'na dönüp, ordularımızı toplamalı ve bu karanlık güce karşı koymalıyız."
 
Barcanor ve elçi, atlarını sürdüler ve gece gündüz demeden Kuzey Krallığı'na doğru yol aldılar. Yolculukları sırasında, çeşitli krallıklardan savaşçılarla ve büyücülerle karşılaştılar. Her biri, Kara Ordu'nun yükselişini duymuş ve Eldoria'nın yardım çağrısına cevap vermek için yola çıkmıştı.
 
Kuzey Krallığı'na vardıklarında, Kral Aras'ın taht odasının kapıları ardına kadar açıldı ve Barcanor, elçiyle birlikte içeri adım attı. Taht odası, yüksek tavanları ve duvarları süsleyen savaş ve zafer tasvirleriyle doluydu. Kral Aras, tahtında oturuyor, onun önünde duran Barcanor'u dikkatle dinliyordu.

Barcanor, Eldoria'nın son anlarını, Kara Ordu'nun yükselişini ve Kral Antiochos'un son emirlerini tüm ayrıntılarıyla anlattı. Sesindeki aciliyet ve gözlerindeki ısrar, Kral Aras'ın dikkatini çekti. Barcanor'un anlattıkları, odadaki herkesin yüreğine dokundu. Sessizlik içinde, Eldoria'nın çaresiz halkının ve kahraman kralının son direnişini hayal ettiler.Kral Aras, elini kaldırarak Barcanor'a durmasını işaret etti.

Derin bir nefes aldı ve komutan Altair'e dönerek emrini verdi: "Altair, diğer altı krallığa en güvenilir elçilerimizi gönder. Onlara, Kara Ordu'nun yükselişi ve Eldoria'nın düşüşü hakkında bilgi verin. Tüm krallıkların birleşip, bu tehdide karşı koyması gerektiğini söyleyin. Bu, sadece Eldoria'nın değil, tüm diyarın meselesi."
 
Kral Aras, Gehenna Krallığı'nın özel bir durum olduğunu biliyordu. Onlar, diğer krallıklara güvenmeyen ve aralarına kolayca almadıkları için dikkatli bir yaklaşım gerektiriyordu. Bu nedenle, komutan QDR'ı bu göreve atamaya karar verdi.Kral Aras, komutan QDR ile özel bir toplantı düzenledi. Taht odasının yüksek tavanları altında, haritalar ve savaş stratejileriyle dolu bir masa etrafında oturdular.

Kral Aras, komutan QDR'a Gehenna Krallığı'nın hassas doğasını anlattı. "QDR," dedi, "Gehenna Krallığı, diğer krallıklardan farklı bir yapıya sahip. Onlar güvenmeyi zor buluyorlar ve aralarına kolayca kimseyi almıyorlar. Bu nedenle, bu görevi senin üstlenmeni istiyorum."

Komutan QDR, kaskını çıkardı ve krala doğrudan baktı. "Anladım, Kral Aras. Gehenna Krallığı'nın kapılarına ulaşmak için hangi yolu izlemem gerektiğini biliyorum. Ancak, bu görevi daha da kolaylaştırmak için bir gezgin ve hazine avcısı olan Ciyes'i de yanıma almak istiyorum."

Kral Aras, kaşlarını çattı. "Ciyes mi? Onunla aranızda nasıl bir ilişki var?"
 
Komutan QDR, gülümsedi. "Ciyes, Gehenna Krallığı'nda birçok kez hazine avcılığı yapmış bir gezgin. Onunla aram iyi. Onun rehberliği ve bilgisi, bu görevi başarıya ulaştırmamızı sağlayabilir."
 
Kral Aras, düşündü. "Peki, o zaman Ciyes'i sarayımıza davet edin. Komutan QDR, sen ve Ciyes, Gehenna Krallığı'na gitmek üzere yola çıkacaksınız. Göreviniz, Gehenna Krallığı'nın liderleriyle görüşmek ve onları birlik çağrısına ikna etmek olacak. Diyara karanlık bir gölge düşmüşken, tüm krallıkların birleşmesi gerekiyor."

Komutan QDR, başını eğdi. "Anladım, Kral Aras. Ciyes ile birlikte, Gehenna Krallığı'nın kapılarına doğru yola çıkacağım. Eldoria'nın intikamını almak ve diyarı kurtarmak için elimden geleni yapacağım." Kral Aras, komutan QDR'a güvendiğini belli etti. "Başarılar dilerim, QDR. Diyara umudu geri getirmek sizin ellerinizde."

HAYALET KASABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin