Hasret

42 4 0
                                    

Ciyes, Gehenna Krallığı'nın geleceğini şekillendirecek kritik bir toplantının ardından, yorgunluk ve düşüncelerle dolu adımlarla bahçeye doğru ilerliyordu. Toplantıda alınan ağır kararlar, zihninde yankılanıyor, krallığın kaderini belirleyecek yükü omuzlarında hissediyordu. Koridorun sonunda, taht odasının ağır kapılarına yaklaştığında, dışarıda bekleyen bir siluet gözüne çarptı. Gözleri alıştıkça, karşısında duran kişinin eski dostu Kalean olduğunu fark etti. Kalean, savaş eğitimini küçük yaşlarda babasından almış, ancak resmi orduya katılmamıştı. Bağımsız savaşçılar arasında bir süre geçirdikten sonra, kendi yolunu çizmeye karar vermiş ve yalnız bir savaşçı olarak kalmıştı.

Ciyes, (sevinçle) "Kalean! Birederim, burada ne arıyorsun?"

Kalean, (gülümseyerek) "Ciyes, birederim! Seni görmeye geldim. Gehenna Krallığı'nın koridorlarında senin gibi bir kahramanın yürüdüğünü duyunca, dayanamadım." 

İkili, hasretle kucaklaştı. Kalean'ın omuzlarındaki zırhın soğukluğu, Ciyes'in yorgun bedenine canlılık verdi. Yılların ayrılığı, bir anda anıların sıcaklığıyla yer değiştirdi.

Ciyes, (anılarla dolu bir sesle) "Seni görmek ne güzel. Savaş eğitimlerini, çocukluk maceralarımızı unutamam. Seninle geçirdiğimiz zamanlar, bugün bile zihnimde taptaze." 

Kalean, (nostaljik bir ifadeyle) "Ah, o günler... Babamın bana öğrettiği dövüş teknikleri, gizli geçitlerdeki oyunlarımız. Ve şimdi buradayız, her birimiz kendi savaşımızı veriyoruz." 

Ciyes, (düşünceli) "Evet, zaman ne çabuk geçiyor. Ama şimdi, Kara Büyücü'nün tehdidi altında, her birimizin gücüne ihtiyaç var. Gehenna Krallığı, senin gibi bağımsız ruhları arıyor, Kalean."

Kalean, (kararlılıkla) "Ben de duydum, Ciyes. Ve sana yardım etmek için buradayım. Birlikte, bu tehdidi durdurabiliriz."

İkili, geçmişin hatıraları ve geleceğin umutları arasında, Gehenna Krallığı'nın koridorlarında, gelecek adına planlar yapmaya başladılar. Kalean'ın gelişi, Ciyes'e sadece geçmişten bir dostun sıcaklığını değil, aynı zamanda gelecek mücadeleler için yeni bir güç kaynağı getirmişti.

Ciyes, (merakla) "Peki, bu uzun yolculukta neler yaşadın? Gehenna'nın dışındaki dünyada neler gördün?" 

Kalean, (heyecanla) "Ah, Ciyes, anlatacak o kadar çok şey var ki! Uzak diyarlarda, bilinmeyen canavarlarla ve karanlık büyülerle dolu mağaralarda dolaştım. Farklı krallıkların kültürlerini gördüm, onların bilgeliğinden ve sanatlarından öğrendim. Ama en önemlisi, yalnız bir savaşçı olarak, kendi içimdeki savaşları da kazandım."

Ciyes, (hayranlıkla) "Senin gibi bir savaşçının yanında olmak, diyarımız için büyük bir onur. Gehenna'nın koridorlarında senin gibi bir kahramanın yürüdüğünü bilmek, halkımıza umut verecek."

Kalean, (gözlerinde kararlılıkla) "Ve ben, bu krallığın geleceği için savaşmaya hazırım. Kara Büyücü'nün tehditlerine karşı, senin yanında duracağım." 

Gehenna Krallığı'nın koridorlarında, Ciyes ve Kalean'ın yeniden buluşmasının sıcaklığı hala havadayken, üçüncü bir figür sessizce onlara yaklaştı. Bu, Ceku idi; Kalean'ın eski yoldaşı ve bağımsız savaşçıların kurucularından biri. Kalean ile birlikte savaşçıların arasında geçirdiği yıllar boyunca, onunla derin bir bağ kurmuştu. Ancak Ceku, yaşadığı sorunlar nedeniyle savaşçıları bırakmış ve yeni arkadaşlar aramaya başlamıştı.

Ceku, (hüzünlü bir gülümsemeyle) "Kalean, Ciyes, sizleri burada görmek... beklenmedik bir mutluluk."

Ciyes, (merakla) "Ceku, seni burada görmek gerçekten sürpriz oldu. Gehenna'nın koridorlarında senin gibi bir savaşçıyı ağırlamak bizim için onur verici."

HAYALET KASABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin