HAYALET KASABA

Gehenna Krallığı

...Ciyes son gücünü toplayarak komutan QDR ve muhafızları kaldırmaya çalıştı, ancak tükenmişlik onu yeniden yere serdi. Gözleri ağırlaştı, kapandı ve bilincini yitirdi. Etrafındaki dünya sessizleşti ve karanlık, onu sarmaladı. Ciyes, kendi içinde bir yolculuğa çıktı; arkadaşlarını, savaşları ve kayıp Merinda'yı düşündü. Bu karanlık anlarda, umudunu ve yolunu bulmak için içsel bir mücadele veriyordu...

Ciyes, gözlerini kapattığında, rüyasının sisli dünyasına geri döndü. Kasabanın sokakları, yine eski ve terk edilmiş; her köşe, hikayelerle dolu. Gökyüzü, kızıl ve turuncu tonlarında bir renge bürünmüş, sanki bir fırtına yaklaşmakta gibi görünmektedir.

Ciyes, (merakla) "Bu sefer neyi keşfedeceğim?" diye düşünürken, sisler arasında bir figür belirir. Figür, yavaşça Ciyes'e doğru yürümektedir. Yüzü belirsiz, ancak duruşu tanıdıktır.

Ciyes, (umutla) "Seni daha önce gördüm. Bana yardım etmeye mi geldin?" 

Figür, (gizemli bir sesle) "Ciyes, senin yolculuğun daha bitmedi. Seni bekleyen daha çok şey var." 

Ciyes, (endişeyle) "Peki, bu yolculukta bana rehberlik edecek misin?"

Figür, (sessizce) "Ben sadece bir işaretim. Asıl rehberlik edecek olan, içindeki güç." 

Bu sırada, sisler arasından bir kadının figürü daha belirir. Kadın, Ciyes'e doğru yavaşça yürümektedir. Yüzü belirsiz, ancak sesi tanıdıktır.

Ciyes, (şaşkınlıkla) "Yine sen. Peki sen kimsin?" 

Kadın, (hüzünle) "Ciyes, burada olman gerekiyordu. Seni buraya getiren, kendi içsel gücündü."

Ciyes, (kararlılıkla) "Anladım. Peki, şimdi ne yapmalıyım?"

Kadın, (bilgece) "Kendine inan ve içindeki sesi dinle. O seni doğru yola götürecek."

Ciyes, (endişeyle) "Merinda nerede? Onu gördünüz mü?" diye sorar.

Figür, (sessizce) "Merinda'yı arıyorsun, ama o senin içinde. Kaybolmuş olabilir, ama asla unutulmuş değil."

Kadın, (hüzünle) "Merinda, senin anıların ve yaşadığın deneyimlerin bir parçası. Onu hatırladığın sürece, hep seninle olacak."

Ciyes, (umutla) "Peki, onu tekrar görebilecek miyim?"

Kadın, (bilgece) "Zamanı geldiğinde, belki. Ama şimdi, önünde yürümen gereken bir yol var. Merinda'nın anısı, bu yolculukta sana güç verecek." 

Ciyes, (kararlılıkla) "Anladım. O zaman, Merinda'nın anısını taşıyarak, bu yolculuğa devam edeceğim."

Ciyes, kadına yaklaşır ve onun elini tutmaya çalışır, ancak eli yine sisin içinden kayar. Kadın, yavaşça geri çekilir ve Ciyes'in gözlerinin önünden kaybolur.

Ciyes, (kararlılıkla) "Bu labirentten çıkacağım ve cevapları bulacağım." 

Kadının sesi, rüzgarla birlikte uzaklaşırken, Ciyes yalnız kalır. Etrafındaki sis, giderek yoğunlaşır ve Ciyes, kendini bir kez daha labirentin içinde gibi hisseder. Her dönemeçte, farklı bir hatıra, farklı bir zaman parçası belirir.

Ciyes, (azimle) "Bu sislerin ardında gerçek beni bulacağım." 

Ciyes, gözlerini zorla açtığında, kendini yabancı bir yerde bulur. Uzun ve zorlu bir yolculuktan sonra, nihayet uyanmıştır. Gözleri odaklanır ve karşısında, güçlü bir duruşa sahip, savaşçı kıyafetleri içinde bir kadını görür. Bu kadın, Ciyes'in yakın arkadaşı ve Gehenna Krallığı'nın cesur savaşçısı Leona'dır.