Kuzey Krallığı'nın dondurucu sabahında, Ekysod ve Hope, evlerinin sıcaklığını terk edip, dışarıdaki gergin havaya adım attılar. Meydanda toplanan halkın arasında, vergilerin artışına karşı büyüyen bir hoşnutsuzluk vardı. Komutan Altair, bu sabah da halkın arasına karışmış, onların endişelerini dinliyordu.
Ekysod, Hope'a dönerek fısıldadı, "Altair, halkın sesini duyuyor mu acaba?"
Hope, "Umarım," diye yanıtladı. "Ama halkın sabrı tükenmek üzere."Altair, kalabalığın önünde yükseldi ve sesini duyurmak için elini kaldırdı. "Halkım," diye başladı, "Sizin sesinizi duyuyorum ve endişelerinizi anlıyorum. Vergilerin yükü altında eziliyorsunuz, ancak birlikte hareket etmeliyiz."
Ancak halkın tepkisi sertti. "Sözler yetmez!" diye bağırdı biri. "Eylemler görmek istiyoruz!"
Altair, sakinliğini korumaya çalışarak devam etti, "Kara Ordu'nun tehdidi altında, birbirimize sırt çeviremeyiz. Şimdi birlik zamanı."
Ekysod ve Hope, kalabalığın arasında duruyor, olan biteni sessizce izliyorlardı. Altair'in sözleri, halkın öfkesini dindirmeye yetmiyor, aksine daha da körüklüyordu. Muhafızlar, kalabalığın arasında ilerlemeye başladı, kalkanlarını ve silahlarını hazır tutuyorlardı.
Altair, "Lütfen, sakin olun!" diye yalvardı. "Daha fazla şiddet, sadece Kara Ordu'nun işine yarar."
Ancak halkın öfkesi kontrol edilemez bir hal almıştı. Muhafızlar, kalabalığı dağıtmak için harekete geçti. Çığlıklar ve itiş kakışlar arasında, Ekysod ve Hope birbirlerine sıkıca sarıldılar. Meydan, kaosun ve korkunun pençesindeydi.Altair, halkın arasında bir yol açmaya çalıştı, ancak halkın güvenini kaybetmişti. Onun emirleri artık eskisi gibi etkili değildi. Ekysod, Hope'a dönerek, "Bu gidişle, krallığımızın sonu gelecek," dedi endişeyle.
Hope, "Belki de bir mucizeye ihtiyacımız var," diye mırıldandı.
Meydanın ortasında, Altair ve halk arasındaki gerilim doruğa ulaşmıştı. Kuzey Krallığı'nın geleceği, bu soğuk sabahın sisli havasında belirsizliğini koruyordu.
Yüzünde maskesi, kafasında kapuşonlusu ile komutan X, halkın arasına karıştı. Gözleri, halkın yüzlerindeki endişeyi ve öfkeyi yakaladı. Altair'in sert müdahalesi, halk arasında derin bir huzursuzluk yaratmıştı ve Komutan X, bu gerilimi azaltmak için buradaydı.
Halkın içinde dolaşırken, onların ihtiyaçlarını anlamaya çalıştı. Vergilerin artması, açlık ve yoksulluk... Bu sorunları çözmek için birlikte çalışmalıydılar. Hope ve Ekysod'un yanına yaklaştı. "Bu krallık için bir umut ışığı olmalıyız," dedi sessizce. "Altair'in sert müdahalesi halkı daha da bölüyor. Biz birlik olmalıyız."
Hope, "Peki Altair ne düşünüyor?" diye sordu.
Komutan X, "Altair da krallığın iyiliği için çalışıyor," dedi. "Ancak yöntemleri farklı. Biz, halkın yanında olmalıyız. Onların güvenini kazanmalıyız."
Ekysod, "Peki ya Kara Ordu?" diye sordu. "Onlar da halkın üzerine geliyor."
Komutan X, "Kara Ordu'ya karşı birlik olmalıyız," dedi kararlı bir ifadeyle. "Halkın güvenini kazanmak ve krallığın geleceğini şekillendirmek için birlikte çalışmalıyız."
Komutan X, meydanın ortasında durdu ve etrafına bakındı. Halkın yüzlerindeki korku ve umutsuzluğu gördü. Onların seslerini duydu; vergiler, açlık, yoksulluk ve Kara Ordu'nun tehdidi altında ezilen sesler. O an, Komutan X'in içinde bir kararlılık doğdu. Krallığın geleceği için, halkın yanında duracak ve onların sesi olacaktı.
O gün, Komutan X, halkın önünde bir konuşma yaptı. "Ey Kuzey Krallığı'nın yiğit insanları," diye başladı. "Zor zamanlardan geçiyoruz. Ama unutmayın, birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz. Vergilerin yükünü hafifleteceğiz, açlık ve yoksulluğa karşı birlikte mücadele edeceğiz. Ve en önemlisi, Kara Ordu'ya karşı birlikte duracağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALET KASABA
Fantasi(Yenilendi ve daha kapsamlı hale getirildi) 9 krallık.. Büyük bir savaş ve kara büyü.. Geçmişte kara büyüye verilen savaşı kazanan bütün diyarın orduları şimdi tekrardan aynı tehlikenin içerisinde. Tek yol Güneş Taşı'nı kullanmak. Kahramanımız Ciyes...