"Şu kafe olmalı," dedim ve üzerınde beyaz büyük harflerle SARI KAFE yazan tablalı kafeye girdim. Lüks bir yere benziyordu. "Arda kim biliyor musun?" diye sordu. "Azra benim kardeşim gibi,herhalde Arda'yı tanıyorum," dedim ve etrafa göz gezdirdim. Bir garson yanımıza gelip "Ne isterdiniz?" diye sordu. "Arda Bey son 2 günde hiç uğradı mi?" diye sordu Aksel.
Garson "Bahcedeki müştemilatta," dedi. Teşekkùr edip müştemilata gittik. "Arda?" diye kimse varmı diye yokladım. "Azra yanında mı,Erva?" dedi olduğu yerde kalıp. "Hayır," dedim. Olduğu yerden çıkıp yanımıza geldi. "Buradayım çünkü babam başka bir kızla evlenmem gerektiğini söylüyor. Azra bizim için çok iyiymiş," dedi. "Bunu Azra'ya söyleyemediğin için mi buradasın?" dedim. "Onu kırmaktan,üzmekten,zarar vermekten korkuyorum. Erva,Azra benim her şeyim," dedi.
"O zaman bunu Azra'ya söyle. Babanada Azra'yı sevdiğini. Azra şuan daha berbat durumda," dedi Aksel. "Hem Azra seni çok seviyor. Senin için her şeyi yapar,"dedim. "Haklısınız. Evde mi?" diye sordu. "Seni arıyorlar," dedim. Arda içeri girdi. Bende telefonumu çïkartıp Azra'yı aradım.
"Azra. Ben Arda'yı kafede buldum."
"Tamam. Oraya geliyoruz."
"Tamam," dedim ve telefonu kapadım. Arda üzerini değiştirip yanımıza gelmişti. "Azra buraya geliyor," dedim. "Tamam," dedi. Kafeden çıkıp yine motora doğru yürüdük. "Kıyafetler boşa gitti," dedim. "Olsun,belki başka zaman işimize yarar," dedi. Ne kadar da zeki sjsjsjsjsjs. "Eve bırakim mi?" dedi. "Eğer bırakmazsan seni dünyanın en odun insani diye çağırırdım," dedim. "Tamam yeşilli bırakıyorum," dedi.
"Bırak," dedim. Kask taktım. Evimi biliyordu. En çokda bu garibime gitmişti. "Evimi nereden biliyorsun?" dedim inmek üzereyken. "Babalarımız çok yakın Erva," dedi. "Hı Aksel hı," dedim ve kaskı çıkardım. "Okulda görüşürüz," diye bağırdı apartmanın kapısının eşiğindeyken. "Görüşürüz!" diye bağırdım bende.
Eve geldiğimde annem beni endişeli bir şekilde karşıladı. "Neredesin kızım sen? Bizi delirtmeye mi çalışıyorsun? Azra'lara diyorsun, motorla geliyorsun," dedi. Ayakkabılarımı çıkartıp eve girdim. Salonda babam televizyonun önündeki koltukta bana bakıyordu. "Siz yanlış anladınız. Motorlu çocuk Aksel. Hani senin şu başhekiminin oğlu. O da Azra'lardaydı," diyerek kendimi savundum.
"Aksel mi?" diye sordu babam. "Evet," dedim. "Tamam. Bir daha böyle bir şey olmasın," dedi. Tamam anlamında başımı sallayıpmpdama geçtim. Anlamıyorum,bu Taş soyundan gelenlerde ne var? Annemde bana 'bunu sonra konuşucaz' bakışları attı. He konuşcaz.
Odama gidip telefonumu elime aldım. Bilinmeyen numaradan mesaj vardı.
Gönderen:Bilinmeyen Numara
Baban Aksel'le sence neden şaşırdı?Ben nereden bilim Yandex miyim? Tamam,uymadı. Neyse. Mesajı okuduktan sonra etrafa baktım. Bilinmeyen Numara kimse dademin olanları biliyordu. Kimdi? Evdekileri nasıl biliyordu? Aklımdaki düşünceleri kenara bırakıp aynanın karşısına geçtim. Saçlarım yağlanmıştı. Bende banyoya girdim.
***
"Oğuz ya Aksel'in yanına bir kerede sen otur. Ölmezsin ya. Ben Milan'ı özledim," dedim. Oğuz 'bir günlük' dedi ama 3 gündür yerimi bana vermiyor. Ders Kimya olduğu için Salih'ide yanıma alamıyordum.
"Tenefüslerde onunlasın ya Erva. Bırak derslerde benim olsun," dedi. Külliyen yalan. Tenefüs zili çaldığı gibi sınıftan çıkıyorlar. "Oğuz yerimden kalk!" diye bağırdım. Kesin bütün sınıf bana bakıyordu. "İyi Erva,iyi," diyerek kalktı ve Aksel'İn yanına oturdu. Zafer benim!
"Erva senden korkulur," dedi Milan. "Var bendede bir kaç marifet," dedim ve Kimya kitaplarımı çıkardım. "Eee Aksel'le dün ne yaptınız?" diye fısıldadık. "...Seni evine bırakmış," diye ekledi. "O kadar. Pek bir şey olmadı. Hem Aksel'den hoşlanmıyorum. Etkileniyorum," dedim. Hoşlanmak daha büyük bir kavram olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil ve Ela
RandomBabasını her ne yaptıysa çok seviyor. Ama babası onları terk ediyor. Küçük kız babasının peşinden giderken ölüme burun buruna geliyor. Bu tramvalı gün ona unutulmuş bir geçmişle geri dönüyor. Yıllar sonra herşey ortaya çıkıyor. O artık 17 yaşında. P...